【11】

473 31 39
                                    




Uzun bir süredir yoktum. Üniversite yerleşme alışma derken anca vakit bulabildim. Umarım unutmamışsınızdır bu hikayeyi 😔
Unuttuysanız lütfen birkaç bölümü yeniden okuyun 🥺

Neyseee iyi okumalar aşkolarımm 🥰

Umarım beğenirsiniz🥺

_
__
___

Hala uykulu hissediyorken gözlerimi açmaya çalışmış ama hissettiğim sıcak nefesler ve beni mayıştıran kokuyla gözlerim tekrar kapanmıştı. Jungkook'un kucağında olduğumu bildiğim için daha bir rahat ve konforlu geliyordu uyku. Ama en son arabada yaptığımız konuşmayı yavaş yavaş anımsayınca gözlerimi zorlukla açtım.

Jungkook, bana yabancı olan bir evde, beni merdivenlerden yukarı taşıyordu.  Düşme korkusuyla ellerim istemsizce boynuna ulaştı. Fakat Jungkook'un saçlarıma tüy kadar hafif bir öpücük kondurmasıyla endişelenmeyi bırakmış ve başımı kaldırarak alfamın gözlerine bakmıştım. Rahatlatıcı sesiyle gülümseyerek fısıldadı.

"Uyumaya devam edebilirsin. Düşerim diye korkma."

Ben sana düşmüşüm zaten.

Uyumaya devam edebilirdim fakat uykum çoktan kaçmış ve içim bu yabancı yeri keşfetme duygusuyla kaplanmıştı. Yine de olduğum yer çok rahat olduğu için başımı tekrar Jungkook'un göğsüne gömdüm. Ciğerlerime dolup taşan koku her şeyden önemliydi şu an için. Yumuş yumuş hissediyordum.

Büyük bir odaya girdiğimizde beni yatağa özenle bırakmıştı. Siyahın ağırlıklı olduğu yerde gözlerim dolaşmıştı. Sade ama şık olan odanın her bir köşesi Jungkook diye bağırıyordu. Yatağın sağ tarafının çökmesiyle yanıma oturan Jungkook ile tekrar gözlerimiz buluştu. Aşık olduğum gülümsemesiyle, benim merakla etrafı süzen halime bakıyordu.

İlk kıkırdayıp devamında elini saçlarına götürüp karıştırdı. Ortamın bir anda ciddileşmesi beni germişti. Sessiz geçen birkaç saniyenin ardından derin bir nefes alıp verdikten sonra konuşmaya başladı. "Taehyung o an kızgınlıktaydın güzelim. Biliyorum o an seni reddetmem canını sıkmış olabilir ama ya dediğini yapsaydım ve sonra sen yaptıklarımız için pişman olsaydın? Bana nefretle bakman isteteceğim son şey bile olmaz güzelim."

Pişman olacak bir şey yoktu ki! Ben dünden meraklıyım zaten, diyemedim tabi.

"Seni çok seviyorum. Sana çok değer veriyorum."

Kaçırdığım gözlerim Jungkook ellerimi tutunca ona baktım. Ne de güzel bakıyordu öyle. Gözleriyle yüreğimi okşuyordu. Tebessüm edip Jungkook'un yanağına bir öpücük bıraktım.

"Jungkook sen çok ince düşünüyorsun."

Az önce onu öptüğüm için gülümseyen yüzü yerini çatık kaşlı Jungkook' a bırakmıştı. İtiraz ederek kafasını iki yana salladı. "Taehyung konu sensin. Tabi ki en ince ayrıntısına kadar düşünmeliyim."

Jungkook'a hak veriyordum ama ben zaten hazırdım. En önemlisi istiyordum. Sanırım bunu biraz gözüne sokmam lazımdı. Çünkü laflarıma aldırış etmiyordu. Şimdiden alnımdan soğuk terler akmaya başlamıştı bile. Önüme düşen iki perçemi kulağımın arkasına sıkıştırırken utanarak konuşmaya başladım.

"Jungkook peki şey..."

Kaşlarını çatıp gözlerime baktı. Siyah haneleri beni anlamaya çalışıyordu. "Şey...ne?"

Utançtan ölmek mi üzereydim? EVET!

Ama utanmayı sonraya bırakmalıydım. Jungkook'un meraklı bakışları eşliğinde oturduğum yerden kalkıp önüne diz çöktüm. Parmaklarım Jungkook'un sert uyluklarına gitti. İşaret parmağımı uyluğu boyunca gezdirip kalın uyluklarını sıkı sıkıya sarmış kumaş parçasına eziyet etmeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Baby Bear | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin