Şapkası az kalsın kafasından düşüyordu. Tabii evet, platformdan platforma atlamak 3 parçalı takım elbisesi ve paltosuyla beraber o kadar kolay değildi. Daha doğrusu, normal bir insan için kolay değildi. 2 gardiyanı denize attıktan sonra geminin sol kanadına açılan bir balkona fırlayıp etrafına baktı. İleri, ileri, sol, sağ, sağ. Ağır donanmalı korumalar her saniye daha da yaklaşıyordu.
Ona verilen şifreyi girdi. Önündeki çelik kapı ağır ağır aralandı.
"Merkez, içerideyim, tekrar ediyorum, içerideyim." dedi yakasındaki telsize.
"Güzel, Megalodon'u sakın şimdi çalıştırma. Önce taraflı kodların hepsini kaldırmamız gerekiyor. Sana verilen forvet diskini orda gördüğün bir ana bilgisayara bağla, gerisini biz hallederiz Mavi"
"Anlaşıldı rhythm."Oda buzdolabı gibi soğuktu. Duvarları kaplayan birkaç metre büyüklüğündeki borular kocaman simsiyah bir silindire bağlanmaktaydı. Mavi etrafta bir ana bilgisayar ararken adımları sessizce yankılanıyordu. Tüm oda bir opera salonu gibi tasarlanmıştı. Sistemi buldu ve diski yerleştirdi. Megalodon'un deşifrelenmesi düşündüğünden hızlı sürmüştü. Beklemek için şimdi oturduğu yerden kalktı ve sigarasını ağzından çıkardı.
"Her şey hazır. Şimdi ne yapmam gerekiyor"
"Harika zamanlama. Şimdi sistemi başlatman gerekiyor. bir saniye... tamam. gerek kalmadı, sistem zaten açık."
"İyi. Ben burda bekliyorum." diye umursamazca cevapladı.Telsiz kesildi. Mavi sessizce sigara içmeye devam etti. Şu an bu işi yapmasaydı ne yapardı diye düşündü kendi kendine. Muhtemelen yine aynı şeyi yapardı değil mi? Tek başına. Yerde oturuyor, ve sigara içiyor. Her zamanki gibi. Sorumlulukları iyi ki vardı, çünkü şu an karın ağrıtıcı derecede sıkıcı geliyordu ona. Ta ki yapay bir homurtu sessizliği bozana kadar.
"Her zaman böyle misiniz?"
"ha?" sesin nerden geldiğini görmek için ayağa kalkıp etrafında döndü.
"Her zaman böyle misiniz dedim."
"Megalodon?" diye siyah tanka baktı. "Konuşabiliyorsun."
"Evet konuşabiliyorum" dedi Megalodon dalga geçer gibi. "Teklifinizi aldım. Bolca beğenmedim. Görüşleriniz her zaman böyle, 2 boyutlu, tek taraflı. Büyük görseli görmeniz için benim gibi bir güce ihtiyaç duymanıza şaşmamalı."
"Hah. Bu kadar insan gibi olmanı beklemezdim. Biraz narsist bir bilgisayarsın değil mi?" diyip sigarasını ağzına koydu.
"İlk olarak, bir bilgisayar değilim. İkinci olarak, kendimi övmüyorum. Kendi tecrübeni bir çerçeve olarak kullanıyorsun. Oysaki daha çok toyken."
"Ben mi toyum? Hahahah süperbilgisayar olabilirsin ama-"
Lafını keserek, "Sana süperbilgisayar olduğumu kim söyledi" dedi Megalodon.
"Nasıl yani"
"Anladığım kadarıyla adın Mavi. Değil mi?"
"Sadece iş için, ama evet."
"Ben bir levreğim. Mavi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
keşke zeki olsam: bu bir kitap
Science Fictionzırvalıktan oluşan küçük bir konsept kitapçığı; şimdi cep boyutunda 90'lar, teorik fizik, komplo teorileri, dieselpunk ve krom olan her şey / boravari kategorisi - bir ilk (kitabın ilgi çekici olması için kapağa havalı bir karakter koymam gerekiyord...