❥︎Bölüm 8

328 35 32
                                    

Beomgyu'dan
Pekala, fazlasıyla rezil bir durumun içine düşmüştüm. Yeonjun'un gözünde onunla sadece dış görünüşü sebebiyle ilgilenen piçin tekiydim. Tamam başta sadece tipi içindi ama videolarını izleyince cidden ona ısınmıştım. Aksi takdirde bu kadar uzun süre karşılıksız birine yavşayamazdım ki ben.

Her neyse olan olan olmuştu. Battı balık yan gider hesabı yerine sıçtığımı sıvayacaktım. İstediğini ona verip  arkadaş grubunda kimseye bir şey çaktırmayacaktım. Yine de bir problem vardı. Ben bütün arkadaşlarıma yavşıyordum? Özellikle böyle yakışıklı bir "arkadaşıma" yavşamama ihtimalim yoktu, beni bilen bilirdi. İnsanların yanında normal davranmamı istiyorsan istediğin olsun bakalım mavişim.

Yeonjun ile konuşmamız bittiğinde zil çalmıştı. Bende hızlıca yanından ayrılıp Taehyun'u sıramdan kovmak suretiyle yerime oturmuştum.

Şimdiyse ders matematikti ve şu an  dersi gram çekemezdim fakat bu boktan günde garip bir şekilde şansım yaver gitmişti ve hoca ders işlemek yerine bize test dağıtıp telefonuna dalmıştı. E bende durur muyum? Direkt kafamı gömüp yattım.

Tüm ders uyumuştum ve bitiminde Kai beni kaldırmıştı ama bana bakıp gülüyordu. Nedenini anlamamıştım ve yeni uyandığım için kısık gözlerimle ona bakıyordum.

"Ne gülüyorsun be bok mu var? He tabi gül canım, gül yüzüne çok yakışıyor da komik bir şey varsa söyle bende güleyim."

"Kolunun üstüne yatmışsın hyung yüzün hep iz olmuş. Çok komik duruyor"

Omuz silkip yine kafamı sıraya koydum. Kai de saçlarımı okşuyordu. Bu beni biraz rahatlamıştı. İyice mayıştığım sırada sınıf kapısı gürültü ile açılınca kafamı kaldırdım.

"Aşkım görüşmeyeli beni özledi mi bakalım?"

Sınıfa gürültüyle giren Jeongin'e gülmeden edemedim. Kötü geçen günlerimi güneş gibi aydınlatıyordu.

"Hasretinden ağlıyordu ben teselli ettim hyung."

Kai böbürlenerek konuştuğunda Jeongin ona gözlerini kısıp kötü bir şekilde bakmaya başladı.

"Teselli adamı olacağım ayağına ayartmaya mı çalışıyorsun sen benim aşkımı? Ayağını denk al Kai sıkıntı çıkmasın."

"Aman be al yemedik aşkını. İyilik de yaramıyor."

İyilik yapsada itlik yapsa da göze batıyordu Kai'm, kıyamam.

Sıradan kalkıp Jeongin'in yanına gittim ve elini tuttum.

"Benimle gel büyük dedikodu var."

Cümlem bittiğinde Yeonjun'a baktım ve onun Jeongin ile benim az önce birleştirdiğim ellerimize baktığını gördüm ama onu umursamayıp Jeon ile sınıftan ayrıldım. Kantine geçip boş bir masaya oturduk.

"Başla bakalım yine kimin hayatını kararttın?"

Ona göz devirip konuşmaya başladım.

"Bak az önce o kalın kafanı kaldırıp sınıfa bakmadığın için görmedin ama Yeonjun bizim sınıftaydı."

Dememle yüzüme baka baka bana gülmeye başladı. Hayır normal bi gülme olsa anlarım ama bildiğin kantinin ortasında kahkaha atmıştı pezevenk. Herkes dönüp bize bakmıştı ama Jeon'un sakat olduğunu bildikleri için takan olmamıştı. Bense yüzümdeki ciddi ve korkutucu bakışları silmeden ona bakıyordum. Ardından gülmeyi kesip bana bakınca biraz ciddileşti.

"Güzel şaka peki dedikoduya geçelim canım. Konu nedir?"

"Dalga geçmiyorum gayet ciddiyim. Neden böyle saçma bir espri yapayım? Mizah seviyem o kadar düşmedi. Her neyse, bak çocuk benim sınıfımda diyorum anlamıyor musun?"

« Say U Love Me » BeomjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin