Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu ama odada kimse yoktu. Boş odadan çıkıp boş koridorun sonundaki uşağa seslendim.
"Ailem nerede?"
"Onlar gitti senin yük olduğunu düşündüklerinden seni burada bırakıp gittiler."
~~~~~
Gözlerim tekrar ani bir şekilde açılmıştı hemen yanımdaki yatağa baktım uyuyan Hyunjin vardı derin bir nefes alıp arkama yaslandım, bu kötü bir rüyadı.
Odadaki herkes uyurken saate baktım 8:58'di birazdan uşak bizi uyandırmaya gelecekti bile o zamana kadar çantadan bir elbise çıkartıp lavobaya girdim.
Odadan çıktığımda diğerleri uyanmış aralarında konuşuyorlardı.
"Günaydın Felix." Jung beni gülen yüz ile karşılamıştı.
"Sanada." Bende ona gülen yüz ile cevap vermiştim. Woo ve Jung ile sorunum yoktu ama Hyunjin ile aramda büyük bir sorun vardı.
Hyunjin'in kin dolu bakışlarına daha fazla dayanamadığımdan odadan çıkıp kahvaltının olduğu yere doğru yürümeye başladım.
Hyunjin'den
Felix odadan çıktığında odadaki büyük gerginlikte çıkıp gitmişti. Dün Felix'e söylediğim laflar hala kulağımda yankılanıyordu, söylediğim yalanlar. Onu kırdığım kadar bende kırılmıştım yani öyle düşünüyordum.
"Kahvaltı başlamış olmalı bizde gitmeliyiz." Woo'nun lafı ile bende ayağa kalkıp kahvaltının olduğu salona ilerlemiştim. Salona geldiğimizde dünkü oturduğumuz yerlere oturduk. Felix'in yanına oturduğumdan kafamı asla yana çevirmemiştim ama onun bana olan bakışlarını hissedebiliyordum.
Kısa süre sonra yemeklerimiz gelmişti.
Herkes yemeğini bitirdiğinde kalkıp karavanın olduğu yere yürümeye başladık. Felix en arkada kalmıştı gözlerini yerden almadan yürüyordu. Karavana bindiğimizde ilerlemeye başlamıştı karavan.
Ben kanepede oturuyordum Taemin ve Felix uyuyordu annem, babam, Kraliçe Jisung ve Kral Minho ise haritanın başında konuşuyorlardı.
Günler süren yolculuktan sonra sonunda Mısır'a varabilmiştik. Karavandan indiğimizde Şeytanlar kraliçesi ben, Felix, Jung ve Woo'yu yanına çağırmış kısa bir konuşma yapmıştı.
"Buranın gelenekleri biraz farklı ayak uydurmaya çalışın sakın karşı çıkmayın halkın bizi sevmesi gerek."
Kısa sohbetin ardından içeri girmiştik Mısır krallığının da 22 yaşında bir oğlu vardı burada en küçük ben ve Felix vardık tabi Taemin'i saymazsak o zaten Kraliçe Jisung'un kucağından inmiyordu.
Büyükler Mısır'ın Kral ve Kraliçesi ile konuşurken bizde buranın prensi ile kalmıştık ama Mısır'ın prensi bizimle konuşmaktansa Felix'i süzüp sırıtıyordu. Felix'e yiyecek gibi bakıyordu eğer biraz daha devam ederse o çocuğu yakıp kül edeceğim.
"Merhaba?" Jung çocuğun bakışlarına son vermek adına ortamı yumuşatmaya çalışıyordu.
"Adım Joon, memnun oldum." Son sözünü Felix'e bakarak söylemişti. Yavşak piç.
"Sizin adınız?"
"Felix."
"Memnun oldum." Felix'in elini tutup öpmüştü ona olan olan kinimi saklamayarak yüzüne kızgın bakışlar atıyordum.
"Felix... ne güzel bir isim aynı sizin gibi." Bu çocuk fazla yavşak.
"Oh pardon sizin adlarınız neydi?" Bize döndüğünde bakışlarımı düzeltip ona döndüm.
"Yar- pardon Hyunjin memnun olm- oldum." Çok fazla öksürük içeren bir cümle olmuştu.
"Woo." Bizim isimlerimizi öğrendikten sonra yine Felix'e dönmüştü.
"Size etrafı gezdirme onurunu üstlenebilir miyim?" Bu çocuk böyle konuştuğunda kendini romantik felan mı sanıyor?
"Ya biz?" Woo'nun sözüne karşılık Joon göz devirmişti.
"Pekala hep beraber odama gidelim o zaman."
Joon Felix ile yürürken biz arkadan geliyorduk.
"Bu çocuğun omega görünce salyası akıyor hemen." Woo sohbeti başlatan olmuştu
"Yok be her gün yatağına omega atıyordur kesin." Jung ile Woo'nun sohbetini dinlerken gözlerimi yerden almıyordum
"Felix'le de sevişir mi?" Woo'nun sözü ile kafamı kaldırıp ona cevap verdim.
"Felix öyle bir yavşak orospu çocuğu ile sevişmez."
"Baksana baya flörtleşiyorlar ama." Jung'un işaret ettiği yere baktığımda Joon Felix'in belinden tutmuş gülüşerek yürüyorlardı.
"Eğer yanlarından ayrılmazsak sevişemezler." Dediğim şey ile sırıtıp girdikleri odaya girdim.
"Size ayırdığımız odada 3 yatak var Felix istersen benimle yatabilirsin." Joon'un sözünü bitirmesine izin vermeden hemen öne adım attım.
"Ben Jung ile yatarım."
"Gerek yok Felix ile yatarım ben."
"Hayır Felix bizimle aynı odada yatar size yük olmayalım."
"Yük olmazsınız Felix benimle yatar." Konuşmama izin vermeden Felix konuşmuştu.
"Joon ile yatarım ben bir şey yapmayacağız." Joon bana dönüp sırıtınca daha fazla karşı çıkmayı gereksiz buldum. Bize verdikleri odaya vardığımızda çok lükstü ve 4 tane yatak vardı.
"Orospu çocuğu." Dediğim ile duvara yumruk atmam bir olmuştu.
"Hyunjin merak etme birşey yapmazlar Felix dedi ya." Woo beni sakinleştirmeye çalışırken daha çok sinirleniyordum.
"Ya Felix uyurken soyup ondan faydalanırsa." Kafamdan kurduğum onca seneryo yatağımda yatarken son bulmuştu.
Bir süre sonra Woo ve Jung ile yattığımız yerden konuşmaya başladık. Açılan kapı sesi ile kapıya döndüm Felix içeri girip kapıyı kapattığında oturur pozisyona geldim benimle beraber Jung ve Woo'da oturur pozisyona gelmişti.
"Onunla yatmak istemiyorum beni elleyip duruyor ciddileşmeden önce tuvalete gidiceğim deyip geldim."
"Demiştim Felix bak burada yatak da var."
Felix'den
Diğerleri odadan çıkar çıkmaz duvar ile Joon'un arasında sıkışmıştım bile beni sertce öpüyordu.
"Bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim." Joon boynum ile ilgilenirken ben ağzımdan onu azdırmak için anlamsız mırıltılar çıkartıyordum planım tıkır tıkır işliyordu.
Joon beni kucağına alıp yatağa attığında kendi üstünü çıkartıp bir yere attı benim elbiseme gelmişti elleri, onu durdurup yatakta oturdum.
"Tuvalete gitmem gerek."
"Hızlı ol." Üstümü düzeltip odadan çıktım Hyunjin'in kaldığı odaya adımladım.
"Onunla yatmak istemiyorum beni elleyip duruyor ciddileşmeden önce tuvalete gidiceğim deyip geldim." Planım sadece Hyunjin ile barışmak içindi ve işe yarayacağından emindim
Hyunjin yataktan hızlıca kalkıp odadan çıkacaktı ki onun bileğini tutup durdurdum.
"Sen gitme Hyunjin buranın kraliçesi ve kralı ile ailelerimizin arasının bozulmaması gerek buranın da askerleri gelecek savaşa." Hyunjin dediğim ile geri içeri girmiş yatağa oturmuş kafasını ovmaya başlamıştı.
"De ki yolda Hyunjin'i gördüm odada 4 yatak varmış oraya geçeyim ben birşey diyemez." Jung'un sözüne karşılık kafa sallayıp odadan çıktım.
Odaya girdiğimde Joon yatakta oturmuş beni bekliyordu.
"Uzun sürdü." Yatağa yaklaşıp Joon'un kucağına oturdum.
"Prezervetifin varmı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönem /Hyunlix omegaverse/
Fantasy2 farklı krallık, 2 farklı ırk. ~~~~ Haniel topluluğunun Prensi olan Lee Felix ailesi ile beraber huzur ile yer altında yaşarken ani bir karar ile İnsanların yaşadığı yani gün yüzüne taşınma kararı alırlar. Lee Felix ve İnsanlar prensi Hwan...
