•7•

1.6K 209 49
                                    

Kalktığımda gün ışığını beklerken etraf hala karanlıktı.
Yatağımdan kalkıp odamdan çıktım ve boş sarayın içinde gezinmeye başladım. Etraf o kadar sessizdi ki yürüdüğümde çıkan sesler kulağıma bir çığ sesi gibi geliyordu. Kapanan gözlerim ile kendimi eski evimdeki odamda buldum, karşımda bir uşak duruyordu.

"Rüya gördünüz mü efendim?" Sorusu ile gözlerimi kocaman açtım. Rüya mıydı İnsan alemindeki yaşamım. Karşımdaki uşak siyah parçacıklara bölününce gözlerim daha çok açıldı, bu sayede rüyada olduğumu anlamıştım en azından. Gözlerim tekrar kapandı ve bu sefer bulutların üzerinde aydınlık bir yerde uyandım.

"Düş." Tamamen parlayan bir melek söylemişti bu anlamsız sözü ve söyledikten sonra beni bulutlardan gökyüzüne bırakmıştı, hızlıca düşerken sırtımda oluşan acı ile irkildim düşmem de sona ermişti havada asılı duruyordum adeta sırtıma bakmaya çalıştığımda melek kanatlarını gördüm, özelliğim kanat mıydı?

Kanatlar sırtımdan kaybolunca düşmeye devam ettim bu sefer bir suyun altında açmıştım gözlerimi yanımda ise balıklar vardı tüm gücümle en üste çıkmaya çalışıyordum ama ayaklarımdaki ağırlık buna engel oluyordu nefessizlikten kapanan gözlerim bu sefer sonunda yatağımda açılmıştı, aynadan kendime baktığımda nefessizlikten moraran dudaklarımı gördüm, fazla gerçekci bir rüyaydı.

Aşağı inip her zamanki yemek masasının oraya gittim bu sefer odada tek Kral hoo ve Babam vardı. Babam anlamadığım bir sebepten kocaman gülümsemişti sahte olduğu belli olan bir gülümseme.

"Yanımıza otursana Felix." Tereddüt etmeden yanına oturdum önemli bir şey söyleyeceği belliydi. Can kulağım ile babamın diyeceklerini bekledim.

"Felix biz gideceğiz. Gelmemiz ne kadar sürer bilmiyorum."

"Biz? Ve neden gidiyorsunuz."

"Annen, ben, Kraliçe Eun ve Kral hoo. Nereye gideceğimizi söyleyemem."

"Neden?"

"Seni ilgilendirmez çünkü Annen ve Kraliçe Eun yola çıktı bile bizde gideceğiz."

"Neden bana bunu şimdi söylüyorsun daha erken söyleyemezmiydin?"

"Bizde dün karar verdik zaten."

Felix olduğu yerde dona kalmışken diğerleri ayaklanmıştı bile.

"Felix, Longer da bizimle gelecek bu yüzden mektebe gitmene gerek yok."

"Savaşa mı gidiyorsunuz?" Sorum yanıtsız kalmıştı onlar çoktan çıkmıştı bile saniyeler sonra gelen Hyunjin ile gözlerim ona döndü.

"Onlar nereye gitti az önce?"

"Bilmiyorum."

"Neden hala pijamalarınlasın?"

"Mektebe gitmeyeceğimizi söylediler."

"Tüm gün burada tek ikimiz mi olacağız yani?"

"Evet." Hyunjin'in garip soruları üzerine göz devirip ona baktım Hyunjin ise yarım ağız gülüyordu ona ne oldu bakışı atarken gülüşü daha çok yayıldı.

"Felix cidden anlamıyor musun şu an sadece ikimiz varız uşak yok hizmetci yok ebeveyn yok."

"Eeee nolmuş?"

"İstediğimizi yapabiliriz şu an tüm halk bizim emrimizde." Hyunjin'in dediği ile yüzündeki gülümseme bana da bulaştı.

"Pijamalar ile dışarı çıkabiliriz."

Dönem /Hyunlix omegaverse/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin