Dönem /Hyunlix omegaverse/

•15•

Gözümü açtığımda Taemin kucağımda saçlarım ile oynuyordu. Dikleşip Taemin'i kucağıma oturttum.
Omzumdaki ağırlığı hissedince omzuma baktım; Hyunjin kafasını omzuma yaslayıp uyuya kalmıştı. Onu uyandırmaktan vazgeçip bende başımı yanımdaki cama yasladım Taemin'de arkaya doğru yaslandı ve hepimiz bu pozisyonda uyuya kaldık.

Annemin sesi ile gözlerimi açtım, Hyunjin hala omzumda uyuyodu, Taemin'de.

"Geldik hadi, uyanın!" Annem hepimizi dürtüyordu. Hepimiz uyandığımızda ben Hyunjin'in omzundan destek alıp yürümeye başladım.

"Hyunjin eğer düşersem beni tut tamam mı?"

"Tamam." Merdivenlere yaklaştığımızda Hyunjin'e iyice tutunup merdivenleri bir bir çıkıyordum.

"Hyunjin sıkı tut!"

"Tutuyorum ya Felix çıksana sen!"

"Ya ayağım burkulursa!"

"Ben seni tutarım!" Sonunda merdivenlerin hepsini çıktığımızda bir iç çektim. Yürümeye alışmıştım ama merdiven çıkamıyordum.

Saraya girdiğimizde toplanacağımız yerin 2. Kat olduğunu öğrendim ve yine oflayıp Hyunjin'e döndüm.

"Felix hiç uğraşamicam!" Deyip beni kucağına aldı ve merdivenleri çıkmaya başladı.

"Hyunjin mal mısın bizi böyle görürlerse!"

"Kim görücek!" Merdivenleri çıkmayı bitirdiğimizde Hyunjin beni yere bıraktı bende büyük adımlar ile annemleri takip etmeye başladım iyi ki bizi kimse görmemişti.

İçeri girdiğimizde aynı bizim oturma odamız gibi bir oda ile karşılaştık biz geldiğimizde orada oturan herkes kalkmış hafif eğilip bizi selamlamıştı bizde aynı şeyi yapıp boş koltuklara oturduk. Taemin benim kucağımda duruyordu. Onlara baktığımda bizden 1 yaş büyük iki Alfa vardı ve Taemin'in yaşında bir çocuk daha vardı.

Daha çok onları incelediğimde Şeytanlar Kraliçesini gördüm.

Not: Felix'i köle olarak kullandıran Şeytan Kraliçesi bu Şeytan kraliçesi değil onlar birbirlerini tanımıyorlar.

Siyah saçları ve Siyah gözleri ile çok güzel bir Omegaydı. Şeytanlar Kralı da siyah saçlara ve siyah gözlere sahipti bu da onu çok asil gösteriyordu. Onların çocukları olduğunu tahmin ettiğim siyah saçlı çocuğa döndüğümde etrafa bakınıyordu annesinin alfa versiyonuydu adeta.

"Bence bu durumu savaşsız anlaşarak halledebiliriz iki krallık da savaşa uygun değil." İnsanlar Kralının lafı ile kafamı ona çevirdim Kral Hoo ve babama bakıyordu.

"Bizim krallığımızdaki Şeytan köleleri sizin krallığınıza gönderelim sizde Krallığınızdaki köle Hanielleri bizim krallığımıza gönderin." Babam konuşunca ortada büyük bir gerilim oluşmuştu.

"Kabul ediyoruz ama ya kara iblisler? En yakında tekrar savaş başlatacaklarını biliyoruz onları yenmek hiç kolay değil."

Kara iblis? Benim tutsak edildiğim krallıktaki varlıklar şeytan değil miydi? O kraliçe Kara İblisler Kraliçesi miydi? Beynim bu kadar soruyu kaldıramamış ağrımaya başlamıştı.

"Şu anda bilindik bir zayıf noktaları yok." Şeytanlar Kralı konuştuğunda aklıma gelen ilk zayıf noktaları taç olmuştu; Kraliçenin tacı.

Onların yanında konuşmaya utandığımdan sadece konuşanları dinliyordum Hyunjin oturduğu koltuktan kalkmayarak yanıma yaklaşıp kulağıma eğildi bende kulağımı açmış dediklerini dinlemeye başladım.