''Yirmiiki''🖋️

12.8K 1K 594
                                    

♟️♟️♟️

Zaman genişledi . Saniyeler saat oldu, mevsimler zemheri. Garip yürekler esen yel ile ürperdi. Kalın bilekler öfke dolu menevişlerin gölgesinde parlak demirler ile çevrelendi. Dumanlı gözler izlediği manzarayla kısılıp sükunete bürünürken iri kahveler dehşetle açılıverdi. Genç kadın az evvel oturdukları masaya dengesini kaybeder gibi elinin ayasıyla tutundu. İçinde çıkan fırtınalar var olan mecalini silip atmıştı. Gözbebekleri ateş parçası bakışlara korkuyla dönerken alt dudağı zangır zangır titremekteydi.

-Ali Baran !'

Korku ve hayal kırıklıkları dolu sesi taş avluyu bir anda doldururken kahvaltıya inmeyen Hacer kadın ve Dicle aşağıdaki hareketlenmeler ile pencerelerini açıp ne olduğunu anlamak üzere aşağı sarkmışlardı. Dicle'nin kaşları gördüğü manzara ile çatıldı. Ali Baran'ın tutuklanması da neyin nesiydi böyle ? Planları Şilan ile arasının bozulması, karısı evi terk ederken yanlız kalan adamın onun ocağına düşmesi üzerine değil miydi ? Zaten Diyarbakır yollarında attığı onca bakışa, yaptığı o kadar cilveli davranışa minicik bir karşılık görememişti. Sırf kokusuna alışsın diye o sıcakta adamın ceketine sarınmış, ama bir arpa boyu yol alamamıştı. Tam başka planlar kurarken bu olacak iş miydi ? Polis memurları Uğur komiserin işaretiyle konağı aramak üzere yukarı yollanırken bileklerine kelepçeler takılmış Ali Baran kapıya doğru çekiştirilmiş, gitmeyi reddedip arkasına dönmeye çalışarak başını iki yana sallamıştı. Bakışları her zerresiyle perişanlık yaşayan karısının üzerindeydi.

-Ben yapmadım ! Şilan ben yapmadım ! Ben öldürmedim !'

Görevli polis zanlıyı konak kapısından çıkarmaya çabalarken genç kadın kocasının ardından bakarak hıçkırıklara boğulmuştu. O yapmış olamazdı . Ali Baran sinirli bir adamdı kabul. Ama kimsenin canına kıymış olamazdı. Yapamazdı bunu ! Eli varmazdı bir kere ! Arkasına dönüp dönüp seslenen adamın telaş dolu gözbebekleri kazınmıştı aklına. Ali Baran korkuyordu. Yapmadığı bir suçun bedelini ödemekten değil , Şilan'ın ona inanmasından korkuyordu. Genç adam konaktan çıkarılıp polis arabasına bindirilirken hizmetlinin yardımıyla odaları arayan polislerden biri koşar adımlarla inmişti aşağı . Elinde beyaz bir gömlek tutuyordu. Şilan bu manzarayı gördüğünde bir ateş daha düşmüştü içine. Memur gelip komisere delil poşedi içine konulan gömleği gösterdi.

-Şüphelinin yatak odasında yeni yıkanmış bir gömlek bulduk komiserim. Üzerinde bazı lekelerin gölgesi kalmış. '

Uğur komiser duyduğu ile dönüp dişlerini ve yumruklarını sıkan Oğuz Kağan'a çevirdi bakışlarını. Savcı bey şüphelinin elbette tahkik edilmesini , fakat suçlu olmayacağına emin olduğunu sayıklayıp durmuştu yol boyu. Şimdiyse hayal kırıklığı yüzünden okunabiliyordu. Yanında duran karısı ise bu gelişmeye asla şaşırmamıştı. Kısılmış öfke dolu gözlerini avludaki süs havuzuna dikmiş, aklından milyonlarca cümle geçiriyordu. Derken Şilan'ın ağlamaklı sayıklamaları duyuldu avluda.

-Yapmaz . Ali Baran böyle birşey yapmaz !' Genç kadın mecalsiz birkaç adım atıp Güz'e doğru yaklaştı. Eltiden çok arkadaş, hatta kardeş olmuşlardı oysaki şu kısacık zamanda. Güz onu anlayacaktı. Güz Ali Baran'ın yaptığına inanmayacaktı. Ellerini kaldırıp ürkek bir tavırla yasladı gözlerini ondan köşe bucak kaçıran kadının kollarına. 'Güz inan n'olur ! Ali Baran böcek dahi öldüremez ! Yapamaz bunu en iyi ben biliyorum !'

Güz derin bir nefes çekerek başını diğer tarafa çevirdi. Göğsünde öyle büyük bir öfke büyütüyordu ki çok sevdiği bu kadına patlamak son isteği bile değildi. Lakin kızgındı herkese, herşeye . Şilan hıçkırıklarıyla bu kez Oğuz Kağan'a dönmüştü. Kocasını kurtarsa kurtarsa savcı kardeşi kurtarabilirdi. Bir tek o ispatlayabilirdi suçsuzluğunu. Boğazından zorlukla geçen yutkunmayla başını salladı.

A'RAF'AŞK (Töre&Adalet Serisi) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin