3. Bölüm

342 35 53
                                    

IŞIK: Ömer, gördüklerime inanamayacaksın!

ÖMER: Ne oldu? Ormandan çıkabildin mi?

IŞIK: Evet, Melih sayesinde şu an evdeyim. Ormanda ceset vardı. Hatta cesetler!

ÖMER: Ne!

IŞIK: Beni peşleyen kişi beni ormana doğru bilerek peşlemiş ki beni de yakalayıp o cesetlerin yanına katsın diye. Ama Melih bana ormanın çıkış yolunu söylemeseydi ve o ormanda biraz daha dursaydım bende o cesetlerin içinde olabilirdim.

ÖMER: Buna asla izin vermem! Hem Melih ne alaka?

IŞIK: Unuttun mu? İki yıl önceki tıpkı bu katile benzeyen kişi Serkan'ı öldürmüştü. Tabii katilin Ilgaz ve Simge'nin çıktığını herkes biliyor. Bu başka ve yeni bir katil.

ÖMER: Aaa doğru ya, o cinayetleri unutmak mümkün mü? Eskiden hoşlandığım kız Ecrin de katilin kurbanı arasındaydı.

IŞIK: Ecrin ne alaka? Neyse beni kıskandırmak için dediğini biliyorum. Aslında beni peşleyen kişi evimin yerini öğrenmiş olabilir. Ormandan çıkıp eve gelene kadar sanki takip ediliyormuş gibi his vardı içimde.

ÖMER: Sana öyle gelmiştir, ama yine de dikkatli ol.

IŞIK: Ben Ajan Erdem'in kızıyım bana hiç bişey olmaz.

ÖMER: Eh babandan biraz teknikler öğrenmişsin.

IŞIK: Küçüklüğümden beri beni hep çalıştırırdı.

ÖMER: Güzel :)

IŞIK: Bir dakika...

ÖMER: Ne oldu?

IŞIK: Sen hiç televizyon izlemez misin?

ÖMER: Aram yok fazla, ne gördün?

IŞIK: Damla ölmüş!

ÖMER: Ne!?

IŞIK: Haberde dün gece evinde boğazı asılı bir şekilde bulmuşlar.

ÖMER: İyi olmuş. O kızı bildim bileli gıcık buluyordum.

IŞIK: Sen öldüğü için seviniyor musun?

ÖMER: Sevinmiyorum, ama üzülmüyorumda.

IŞIK: Ömer gerçekten pes sana!

ÖMER: Ama haklıyım. Bizi ayırmak için neler yaptığını bilmiyor musun?

IŞIK: Öldüren kişi profesyonel hiçbir iz bulamamışlar.

ÖMER: Seni peşleyen kişi mi acaba?

IŞIK: Bilmiyorum, olabilir aslında, aşağıdan sesler geliyor...

ÖMER: Ne?

IŞIK: Sanırım geldi, bende onu bekliyordum.

ÖMER: Işık babanı ara.

IŞIK: Babam şu an görevde, bu işi kendim halledicem.

ÖMER: Saçmalama! Sen çok mu film izledin? Odanın kapısını kilitle oraya geliyorum baş belası.

IŞIK: Onun yanına gidiyorum sakın gelme gelirsen herşey için çok geç olacak...

Işık, hemen üst katta olan mutfağa geçerek babasının gizlediği tezgahtan bir silah çıkarıp mutfakta saklanır. O an ise mutfak masasına bıraktığı telefonu aniden titrer. Hızlıca telefonunu masadan alıp gelen mesaja bakar. Bilinmeyen kişiden bir mesaj vardı.

BİLİNMEYEN: Merhaba, Işık. Nasılsın?

IŞIK: İki yıl önceki cinayetlerinde de kurbanlarını öldürmeden önce böyle mesaj atardın.

Gizemli Kayıplar : Korkunç Mesajlaşma 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin