IŞIK: Ömer, gördüklerime inanamayacaksın!
ÖMER: Ne oldu? Ormandan çıkabildin mi?
IŞIK: Evet, Melih sayesinde şu an evdeyim. Ormanda ceset vardı. Hatta cesetler!
ÖMER: Ne!
IŞIK: Beni peşleyen kişi beni ormana doğru bilerek peşlemiş ki beni de yakalayıp o cesetlerin yanına katsın diye. Ama Melih bana ormanın çıkış yolunu söylemeseydi ve o ormanda biraz daha dursaydım bende o cesetlerin içinde olabilirdim.
ÖMER: Buna asla izin vermem! Hem Melih ne alaka?
IŞIK: Unuttun mu? İki yıl önceki tıpkı bu katile benzeyen kişi Serkan'ı öldürmüştü. Tabii katilin Ilgaz ve Simge'nin çıktığını herkes biliyor. Bu başka ve yeni bir katil.
ÖMER: Aaa doğru ya, o cinayetleri unutmak mümkün mü? Eskiden hoşlandığım kız Ecrin de katilin kurbanı arasındaydı.
IŞIK: Ecrin ne alaka? Neyse beni kıskandırmak için dediğini biliyorum. Aslında beni peşleyen kişi evimin yerini öğrenmiş olabilir. Ormandan çıkıp eve gelene kadar sanki takip ediliyormuş gibi his vardı içimde.
ÖMER: Sana öyle gelmiştir, ama yine de dikkatli ol.
IŞIK: Ben Ajan Erdem'in kızıyım bana hiç bişey olmaz.
ÖMER: Eh babandan biraz teknikler öğrenmişsin.
IŞIK: Küçüklüğümden beri beni hep çalıştırırdı.
ÖMER: Güzel :)
IŞIK: Bir dakika...
ÖMER: Ne oldu?
IŞIK: Sen hiç televizyon izlemez misin?
ÖMER: Aram yok fazla, ne gördün?
IŞIK: Damla ölmüş!
ÖMER: Ne!?
IŞIK: Haberde dün gece evinde boğazı asılı bir şekilde bulmuşlar.
ÖMER: İyi olmuş. O kızı bildim bileli gıcık buluyordum.
IŞIK: Sen öldüğü için seviniyor musun?
ÖMER: Sevinmiyorum, ama üzülmüyorumda.
IŞIK: Ömer gerçekten pes sana!
ÖMER: Ama haklıyım. Bizi ayırmak için neler yaptığını bilmiyor musun?
IŞIK: Öldüren kişi profesyonel hiçbir iz bulamamışlar.
ÖMER: Seni peşleyen kişi mi acaba?
IŞIK: Bilmiyorum, olabilir aslında, aşağıdan sesler geliyor...
ÖMER: Ne?
IŞIK: Sanırım geldi, bende onu bekliyordum.
ÖMER: Işık babanı ara.
IŞIK: Babam şu an görevde, bu işi kendim halledicem.
ÖMER: Saçmalama! Sen çok mu film izledin? Odanın kapısını kilitle oraya geliyorum baş belası.
IŞIK: Onun yanına gidiyorum sakın gelme gelirsen herşey için çok geç olacak...
Işık, hemen üst katta olan mutfağa geçerek babasının gizlediği tezgahtan bir silah çıkarıp mutfakta saklanır. O an ise mutfak masasına bıraktığı telefonu aniden titrer. Hızlıca telefonunu masadan alıp gelen mesaja bakar. Bilinmeyen kişiden bir mesaj vardı.
BİLİNMEYEN: Merhaba, Işık. Nasılsın?
IŞIK: İki yıl önceki cinayetlerinde de kurbanlarını öldürmeden önce böyle mesaj atardın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Kayıplar : Korkunç Mesajlaşma 2
Mystery / ThrillerBu kurgu ve içeriği tamamen bana aittir. Sizler için hazırladığım Korkunç Mesajlaşma'nın 2. serisine hoşgeldiniz. Bu sefer olaylar bambaşka ve akıl almaz bir hal alıcak. HAZIR MISINIZ?