Bölüm:6 "Aşılamayacak Duvarlar"

31.1K 1.5K 306
                                    


İyi okumalar canımın parçaları 🫶

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar canımın parçaları 🫶

Seçimler. Bu hayatta seçimlerimiz bize yol gösterir. Kaderi belki değiştiremeyiz ama biz yazarız. En zoru ise bu seçimlerde hangi seçeneğinin doğru hangi seçeneğin yanlış olduğunu bilememek. Ben ise işte bahsettiğim seçimlerimdeydim. Hayatımı değiştirecek olan veya yönüne belirleyecek olan o seçeneklerde. Pişman olmak istemiyordum. Güçsüz olmak istemiyordum, ağlamak, sızlanmak istemiyordum. Miray Ece olmak istiyordum ve olacaktım. Güçsüzdüm ama göstermeyecektim. Çok ağlardım ama ağlamayacaktım. Üzülürdüm ama belli etmeyecek en iyi oyunculuğumu gösterecektim. Sevilmezdim ama sevdirmeyecektim de. Kalın duvarlarım yoktu merhametim o duvarların önüne geçerdi belki ama geçtirmeyecektim. Yeniden ama yeniden kendime duvarlar örecek ve yıkmaya çalışanı altında bırakacaktım. Ben yapmayacaktım bunu yapmaya cesaretim yoktu. Duvarımı yıkmaya çalışan altında kalacaktı sadece ben buna engel olmayacaktım. Kimse o duvarları geçemeyecekti. İzin vermeyecektim.

Bir kaç sene önce Cemal Süreya'nın bir şiirini okumuştum hala aklımdadır.

Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin
Kadar
Sevilirsin...

O zamanlar hiç bir şey görmemiş sadece hayal kuran halim ile körü körüne inanmıştım bu cümlelere. İçinden hep geçirirdim iyi bir insan ol Miray. Kötü olma, nazik ol, sevecen ol, saf ol. Bunları yapmaya da özen göstermiyordum aslında zaten böyle bir insandım.

Sonra fark etmiştim ki. Nankör insanoğlu bu iyiliğin nezakatin adını çoktan koymuştu. Eziklik veya diğer adıyla enayilik, yalaka da denilebilir.
Hayatın gerçeği işe yüzleştiğimde şaşırmıştım.

Ben düşünmemiştim ama insanlar düşünmüştü. Her düşüncem diğer insanların düşünceleri ile aynı değildi. Geç de olsa anlamıştım. İnsanlar kötüydü veya ben kendimi çok açık etmiştim. Gerçek ailemle tanıştığımda ise her şeyin başka olacağına inandırdım kendimi. Bu sefer olacaktı. Ben onları beklemiştim hep. Yani bilmiyordum ailemin değişeceğini ama hep hayalini kuruyordum. Sevdiğim kadar sevilecektim. Ailem beni bulmuş. Onlar beni sevdiğim kadar sever.

Olmamıştı.

Hayat tokadını yine ama yine sert bir şekilde vurmuştu yüzüme. Bu ise hiç düşünemediğim bir acı olduğu için daha da kötü hissetirmişti.

Ama devam ettim rol yapmaya, bozuntuya vermedim. Ağlamamı gizledim. Gözyaşım aksa bile hemen sildim.

Şimdi yaptığım gibi yaptım.

Özge hanımın bana verdiği kot pantolonu ve sweatı giyindim. Montumu da üzerime geçirdiğimde hazırdım. Aynadan kedime batığım az da olsa gülen yüzüm solmuştu ben kendi kendime gülümserdim. Ama şimdi öylece baktım kendime.

Aile mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin