CINQ

503 38 20
                                    

Fiona'nın askerlerinin yüzünü görmemiştim ama atlarından inip kılıçlarını bana doğrulttuklarında anlamıştım.

"Siz ne yapıyorsunuz?"

Diye çıkıştı aralarından biri, sadece o atından inmemişti.

"Efendim, biz-"

Dedi önümdeki kahverengi saçlı genç.

"Bir Leydi'ye nasıl kılıcınızı doğrultursunuz!"

Dedi sinirle aynı kişi.

Şaşırmıştım ve galiba Fiona'nın askerleri değillerdi.

Ardından aynı kişi zarafetle atından indi, şovalye zırhını düzeltti ve bana doğru yürüdü.

Karşımda durunca zarif bir referans ile sözlerini devam ettirdi.

"Askerlerimin ve benim kusurumuza bakmayın Leydim. Çok küstahca davrandılar."

Hmm, öyle mi? Peki bu küstahlığı neye borçluyuz.

Dedim.

Ama içimden, çünkü yüzüne karşı söyleyemezdim.

"Anlıyorum, ne kusuru. Hiç sorun değil."

Dedim ve gülümsedim.

"Leydi çok cömert. Ancak sizin gibi savunmasız bir leydi niçin bu saatte ormanda?"

Diyerek devam etti sarışın genç.

Sana ne, demek istedim ama diyemedim.

"Öncelikle savunmasız değilim, kendimi korumayı biliyorum-"

"Ah, kesinlikle öylesiniz belli."

Diyerek sözümü kesti ve beni baştan aşağı süzdü.

"Herneyse siz neden buradasınız? Fark ettiyseniz sizin için bir sorun teşkil etmiyorum. O yüzden artık gidin ve bende dinlenip sonradan yola çıkabileyim."

Dedim ve sahte bir gülümseme sundum.
Yani umarım istenmediklerini anlamışlardır.

"Üzgünüm Leydim, ancak buradan gidemeyiz."

Dedi sarışın.

"Neden?"

Diye sordum.

Az önceki kahve saçlı adam söze atıldı.

"Biz de yolcuyuz ve kalacak en güvenli yer burası Leydi. O yüzden lütfen zorluk çıkarmayın!"

"Ne demeye çalışıyorsun? Buraya önce ben geldim. Yani kısmen burası bana ait."

Dedim öfkeyle, zaten hem yas tutuyordum, hem de acelem vardı. Bu aptallarla uğraşmak istemiyordum.

"Souver! Üslubuna dikkat et. Karşında bir leydi var."

Dedi aralarındaki siyah saçlı.

"Aslında Leydim, bizimle burayı paylaşırsanız çok mutlu oluruz. Uzun süredir yoldayız ve buralarda hiç han yok. En güvenli yer burası."

Dedi sarışın.

Bu sarışın çok kibardı. Acaba fazla mı davrandım?

Hayır ya hayır.

Aklıma gelen fikirle fark ettirmeden tebessüm ettim.

"Peki karşılığında ne alacağım?"

Dedim kurnazca.

Sarışın ve yanındaki 3 adam aynı anda, aynı yüz ifadesiyle bana baktılar. Şaşırdıkları belliydi.

Ben sadece zarif bir leydi değildim, pazarlama yapmayı bilen bir şovalyeydim.

I Became The LadyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin