Uzandığı hastane yatağında gözlerini açtı yavaşça. Işık gözünü almıştı. Yine de inatla odaya göz gezdirdi.
Yerinden doğrulup oturur konuma geldi zar zor. Delik deşik olmuş bedeni öylesine acıyordu ki...
Yaşadıklarını geçirdi aklından. Ölümü kabullenmişti ama içindeki o yaşama sevincini hiç susturamamıştı. Öyle ki tüm ailesini katlettikten sonra bile yeni bir sayfayla güzel bir hayat yaşayabileceğine inanmıştı. Tüm gecede umutları yerle bir olurken şans, en çok ihtiyacı olduğu zamanda yüzüne gülmüştü.
Hemşire kapıyı açar açmaz gözleri büyüdü ve koşturarak koridorda kayboldu. Birkaç dakika sonra aynı hemşire yanında doktorla birlikte geri geldi.
"Uyandınız mı genç bayan?" Olumlu anlamda başını salladı baygın gözleriyle genç kız. "Adınız ne peki?" Bir anlık tereddütten sonra yanıtladı genç kız.
"Violence." Adını söylediği herkes şaşırırdı. Kim kendi çocuğunun adını 'Şiddet' koyardı ki?
"Pekala bayan Violence, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
"İyiyim." Zoraki bir gülümsemeyle cevaplamıştı genç kız. Kendisi hakkında endişe edilmesini sevmezdi.
"Güzel, hemşire hanım sen sana dediğim serumu da getir. Onu da takalım. O bitince de son kontrollerini yapıp göndeririz. Ben şimdi polisleri çağırıyorum. Seninle uzun bir konuşma yapacaklar Violence." Genç kız sertçe yutkundu. Hemşire serumu almaya doktorla birlikte çıktığında tekrar odada yalnızdı. Birkaç dakika sonra içeri giren polisler sessizliği bıçak gibi kesti.
"Merhaba bayan. İsminizi öğrenebilir miyim?"
"Violence." Kaşlarını çattı adam.
"Kore kayıtlarında isminiz ve kim olduğunuza dair bir bilgi yok. Kore vatandaşı değil misiniz?"
"Hayır, resmi olarak Amerika vatandaşıyım."
"Tamam Violence, seni çok yormayacağız. Sadece bazı sorulara cevap vermen gerekiyor." Violence anladığını belirtircesine kafasını salladı.
Sonra kendisine yöneltilen tüm soruları dürüstçe cevapladı genç kız. Öğrendiğine göre Şiddet kendini çok iyi saklarmış. Sığınağını ilk kez basmışlar. Ve onun eline düşüp kurtulabilen ilk kişi Violence'mış.
"Peki son olarak bayan Violence, o adamı bize detaylıca anlatabilir misiniz?" Adamın yüzünü biliyorlardı. Ve bu masum kızın onun kurbanı olduğunu da. Yine de soruyorlardı. Belki daha çok bilgi edinirlerdi.
"Uzun, siyah saçlı bir adamdı. Yüzü iyiydi, yakışıklıydı. Boyu uzundu. Tam bir gangster gibi giyinmişti tepeden aşağıya siyahtı. Ve..." Violence cümlesinin devamında duraksadı.
"Ve?"
"O adamın geçmişi hakkında bir bilgim yok. Ne kadar ısrar etsem de bana söylemedi. Ama bir şey var. Bir şeyler yaşamış. Delirmiş." İki polis memuru birbirlerine doğru bakıp ayaklandılar.
"Teşekkürler bayan Violence. Size iyi günler dileriz." İkisi de odadan çıktıklarında ortam tekrar sessizliğe gömülmüştü.
O bir katildi. O da bir katildi. Ancak bir tanesi çoktan unutmuşken diğerinin ateşi hala harla yanıyordu. O korkutucuydu. Yine de onu ancak Violence anlardı.
Sarılmış küçük parmaklarına baktı. O adam onu gerçekten öldürecekti. Şans yüzüne gülmeseydi şuan kim bilir hangi mezardaydı.
Yine de bir kez daha görmek istedi onu Violence. Düşüncesizceydi ama istiyordu işte. Onu bir kez daha görmek istiyordu. Neler yaşadığını öğrenmek istiyordu. Yapabilirse eğer yardım etmek istiyordu. Deli birini tekrar hayata döndürmek istiyordu. Çünkü o en çok ihtiyaç duyduğu zamanda ona elini uzatan olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiddet | Hyunjin
Fanfic"Bu şehirde kol gezen bir katil var. Adına 'Şiddet' derler. Delinin tekidir ve insanları öldürmekten zevk alır. Hem de en ağır işkencelerle..." * "Bu kadar şanssız doğmak zorunda mıydım?" Hıçkırıklarının arasından zorla konuşuyordu. "İnsanlar şansla...