6 "BİR ADAMIN GÖZLERİNDEKİ KARA ATEŞİN ESİRİ OLMAK"

101 5 31
                                    


Okumaya başladığınız tarihi alalım buraya.

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın çünkü beni motive ediyor.

Keyifli okumalar diliyorum sana. 🖤

Bölüm Şarkıları;
      Rakı Plaki, Sabah Yeli 
Burcu Tatlıses, Bir Sana Bir De Bana

6. "BİR ADAMIN GÖZLERİNDEKİ KARA ATEŞİN ESİRİ OLMAK"

Bazen düşünürdüm. İçimin yangınından mıydı tenimin esmerliği? İnsan hep düşünür, bir sonuca varırdı. Bende düşünürdüm ama bir sonuca varabildiğim söylenemezdi. İçimin yangınından mıydı damarlarımdan akan kanın koyuluğu? Düşünüyordum, sürekli düşünüyordum. 

Bir gün düşünceye dönmekten korkuyordum. 

İçimin yangınından nasibini almış tenim kimsenin göremediği yanık izlerini üstünde taşıyordu. 

Bir gün içimin de yangınından yok olmasından korkuyordum.

Odamdaki boy aynasının karşısında saçlarımı gelişi güzel yaptığım topuzuma siyah bir toka geçirirken ev fazlasıyla sessizdi. Arkadaşlarım olaylı ve bir hayli stresli geçen akşamın ardından odalarına çekilmiş, uyumuşlardı. Sabah oluyordu. Karanlığın yer edindiği hava yavaş yavaş rengini açıyor, maviye dönüyordu ve saatler ilerledikçe mahalledeki seslerin artacağını biliyordum.                         

Topuzum kafamın üstünde yer edindikten sonra kurumuş dudaklarımı ıslattım ve odamdan çıkarak mutfağa doğru yürüdüm. Şu an kahve içsem keyfim yerine gelir gibi geliyordu. Kahve tuhaf bir şekilde beni zihnen toparlıyordu. Daha düzgün ve net düşünür hale geliyor, daha dinç hissediyordum. Kahve içtiğim her gün, içmediğim o nadir günlere kıyasla daha sağlıklı geçiyordu. 

Bir bağımlılığın var mı diye sorsalardı kesinlikle kahve cevabını verirdim. 

Mutfağa girdiğimde su ısıtıcısına doğru yönelirken dışarıdaki sokak lambası hava aydınlandığından dolayı birden ışığını kaybetti, söndü ve basit bir direk haline geldi. Gözlerimi lambadan alamadım. Uzun uzun ona baktım. Gece olduğunda o sokak lambasının sarı ışığı kollarını mutfağa uzatır, karanlığı tam kıramayacağı bir zayıflıkta olsa da aydınlatırdı. Yarattığı loşluğu severdim. Hatta bu yüzden mutfaktaki sandalyelerden birine tüneyip kitabımı yazdığım anlar çok olurdu.              

Loşluğu hep sevmiştim. Kulaklarıma dolan korna sesi aniden irkilmeme sebep oldu, yerimde hoplamış gibi oldum. Beklemediğimden, boşluğuma geldiğinden ciddi anlamda korkmuştum. Korna çalan kişiye içimden bildiğim tüm küfürleri sıralarken su ısıtıcısını çalıştırdım ve odamdan laptopumu alıp mutfağa geri döndüm. 

Birkaç paragraf karalasam iyi olabilirdi. 

Gözlerim klavyeye düştüğünde ellerimi klavyenin tuşlarının üzerinde gezdirmeye başlamıştım. Yazmam gereken sahneyi biliyordum fakat zihnimde kelimeler dağınık yapboz parçaları gibiydi. Ve o yapboz parçalarını birleştirmeye başladığımda, parmaklarımın uçları çok hızlı bir şekilde tuşlara dokunuyor, kalbimden akan hisler parmak uçlarımdan kâğıda yayılıyor, bir karakterin kaderiyle oynuyordum. O karakterin kaderi benim elimdeydi.                                     

Benim de bir kaderim vardı ve tanrının elindeydi. 

Su ısıtıcısından yükselen sesle beraber hızlıca kahvemi yapıp kitabımı yazmaya kaldığım yerden devam ettim. Kahvenin o güzel kokusu burnumdan içeriye dolarken o kadar sevinmiştim ki neredeyse gülümseyecektim. Ne kadar sürmüştü bilmiyordum fakat uzun bir süre yazmaya devam etmiştim. Kızlar okula gideceklerinden onlara kahvaltı hazırlamam gerektiği için laptopumdan kısık bir seste müzik açmış, müzik eşliğinde onlara burada bulunan masada kahvaltı hazırlamaya başlamıştım.             

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZİFİR ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin