HAYAT ACIMASIZ

302 23 49
                                    


İnstagram: asteria_officialll

"Hayat acımasız ve
biz çok acı çektik sevgilim"

(Başlarda ki bölümler sezon finalinden sonra düzenlenecektir.)

🔥🔥🔥🔥

Bazı şeyler değişirdi ve elimizden benliğimizi almaktan çekinmezlerdi.

Bazen ruhuma bir kıymık saplanıyor.
Bu kıymık battığı yerden gözükmüyordu lakin çok can yakıyordu. Ve bu can da benliğimi elimden alıyordu.

Benden giden benliğim beni canavarlaştırmaktan çekinmiyor, üstüne üstlük gün geçtikçe hain planlar yapmaya devam ediyordu. Tene batan bir kıymık, sadece bir kıymıktır.

Ama ruha batan bir kıymık, gözükmeyen ama en çokta gözükmeyen şeylerin can yaktığının ispatıdır.

Bakışları önündeki komodinde oyalandı. Bilinmezlik içini deşiyordu. Komodinde gezinen parmakları en sonunda ilk çekmecesine uzandı. İçerisinde bulunan kağıdı -ki bu onun okumaya cesaret edemediği olandı- zorlukla da olsa aldı ve çekmeceyi geri kapattıktan sonra komodinin yanındaki koltuğa oturdu.

Zarfı yumuşak hareketler yerine bir çırpıda açtı  ve içindeki kağıdı ellerinin arasına aldı. Elinde sadece bir kağıt parçası vardı.


Sadece.

Bir.

Kağıt.

Parçası.

Sadece bir kağıt parçasının bir önemi yok gibi düşünülebilirdi. Ama bazen en basit görünen şeyler, aslında en önemli şeylerdi.

Mektubun ilk kelimesini gördüğü an, kalbini söküp atmak istemişti. Belki de hiç okumamalıydı. Belki de bunu şuan bulunduğu odada ki -ateşi hâlâ yanan- şömineye atıp, yakmalıydı.

Yapamadı.

İstemedide.

Diğer her şey gibi bunu da yapamadı. Ve lanet olsun ki bu kelimeyi gördükten sonra da bunu yapamazdı. Tek istediği mektubu okurken sesinin kulaklarıda canlanmasıydı.

Belki o zaman bazı şeyler benliğinden yeteri kadar yitip gitmezdi.

Sevgilim,
Mektuplardan hoşlanmadığımı biliyorsun. Mektuplar bana veda notlarını hatırlatıyor. Bildiğin gibi bu durumdan ne kadar nefret etsem de, önünde sonunda yazmam gerektiğini çok geç olmadan kavramış bulunmaktayım.

Sevmediğim şeyleri yapmakta ne kadar usta olduğumu bildiğini biliyorum.

Kalbime çöreklenen bu ağırlıklara katlanamadığım o kadar çok zaman oldu ki, bazen istesem de doğru yolu seçemiyordum. Çünkü bir gururum vardı ve bu gurur pahasına yanlış yolları seçmeyi göze alacak kadar hırçındım. Ve bu hırçınlık çoğu zaman sadece benim değil, etrafımdakilerinde canını yakıyordu.

Hayat acımasız ve biz çok acı çektik, sevgilim.

Bu sayfaları okurken yazıların üstünde, küçük gölü andıran yuvarlak noktalar görüyorsan -ki göreceğini biliyorum- onlar benim gözyaşlarım. Şuan belki de o göz yaşlarımın olduğu yerleri öpüyorsun. Seni tanıyorum, senin de beni tanıdığını biliyorum. Şuan kağıdı tutan ellerimin, ellerine değdiğini hissedebiliyor musun?

Ben şimdiden hissedebiliyorum.

Ellerimiz aynı kağıdı tutuyor,
gözlerimiz aynı harflerin üzerinde dolaşıyor,
dudaklarımız aynı satırları okuyor.

Beni hissetmek için göğe bakman yeterli. Hayır, Beni hissetmen için beni görmen gerekmiyor. Hatırla sevgilim. Eskiler hatırlanacak kadar güzel değil biliyorum ama hatırla. Beni görmeden de hissedebildiğini hatırla ki, unutma.

Hiçbir şeyi unutma, sevgilim.

Gece ay ışığı eşliğinde yatağında yatarken, benimle ilgili hayaller kur.
Onlar gerçek olmayabilir lakin bu demek değil ki hayaller bizi mutlu etmeyecek. Beni her özlediğin de gözlerini kapat ve beni hayal et.

İnançlarım doğrultusunda sen bu mektubu okurken, huzura kavuştuğuma eminim.

Biliyorum, şuan bunu okuyorsan ben, göklerde süzülen -birlikte anlamlar verdiğimiz- bulutlarda olacağım. Gece baktığın karanlık gökyüzündeki, -karanlıktan ne kadar nefret etsen de, içinde ben olduğum her şeyi seveceğini biliyorum- ışıldayan yıldızlar olacağım ve sen yolunu kaybetme diye sana ışık olacağım.

Düşüncelerini şimdiden okuyabiliyor gibiyim. Hayır sevgilim, gündüz bana ihtiyacın yok. Güneş sana yol gösterecek. Sadece bir ay ışığı uğruna gündüzlerini heba etme. Gündüzlerine sahip çık, gecelerini yad et. Karanlık sokaklarda yürüme sevgilim, beni görmek için geceleri pencerenden dışarıya bakman benim için kâfidir.

Karanlık sessiz olduğu kadar da tehlikeli. Evet, seni karanlığın o derin kuytusundan ben çıkardım. Fakat seni benden başka kimsenin o karanlıktan çıkaramayacağını da biliyorum.

Ve seninde benden başka, seni o karanlıktan birinin çıkarmasını istemeyeceğini de biliyorum.

Güneş seni aydınlığa ulaştırsın,
Karanlıktaki tek yardımcın olan yıldızlar sana beni hatırlatsın,
Ay bunlara şahit olsun,
ağaçlar ruhuna fısıldasın, sevgilim.

ALINTI SONU


Bölümü oylarsanız müteşekkir olurum...

ASTERİA-KAYBOLAN KRALİÇE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin