7.Bölüm BEKLENMEDİK ZAMANLAMA

25 5 0
                                    

İnstagram: asteria_officialll

-7.Bölüm Beklenmedik Zamanlama-

"🎶Reckless- Madison Beer🎶"

"Yalana alışmış her kimse, yükü ne kadar ağır olursa olsun her türlü yalanı söylerdi."

Bölümü oylar ve yorum yaparsanız müteşekkir olurum...

🔥🔥🔥🔥

Aslında yorgun hissediyorum. Neden yorgun hissettiğimi ise bilmiyorum. Öyle bir yorgunluk değil bu, çok farklı. İçim sıkılıyor, içim hiçbir yere sığmıyor.

Bedenim soğuk ama bu üşüdüğüm anlamına gelmiyor. Derin nefesler alıyorum ama bir yararı dokunmuyor. Bir koltuğa yığılıp sonsuza dek yatmak istiyorum.

Ama sonuç olarak buradayım. Bir koltuğun üzerinde değil ama bir sandalyenin üzerinde oturuyorum. Hayır bu sefer kütüphanede değilim. Odamdayım ve masanın üzerindeki kitabı okuyorum. Gece olduğu için etraf çok karanlık. Masanın üzerinde bulunan gece lambası dışında etrafta ışığa dair bir iz yoktu. Ta ki, ben perdeleri açana kadar.

Ayın ıssız yüzeyindeki parıltılar, odamın daha da fazla aydınlanmasına sebep oldu. Milyonlarca yıldız şuanda gökyüzünde olmalıydı lakin kasabanın bu tarafından hiçbir yıldız gözükmüyordu.

Masanın üzerinde bulunan telefonum titreşince dikkatim dağıldı. Uzatmadan açtım. Telefonun öteki tarafından ilk önce derin bir nefes sesi duyuldu. "Katrina." 2 gün sonra. Tam tamına 2 gün sonra mı işi bitmişti?

"İşinin bu kadar çabuk biteceğini düşünmüyordum." Sesim mırıltılı çıksa da beni duyduğunu biliyordum. Bir süre telefonun ardından ses gelmedi.

"İşler düşündüğümden de fazlalaştı." Sonrasını ben sormadan anlatmaya başladı. "İlk önce ailesini öldüren adamın evine bir baskın yapıp, onu yakaladık. Daha sonra öğrendim ki bu adam bir çeteye üye olmuş. Seri katillerin çetesine. Adamı yakalamasaydım daha bir çok insanı öldürecekti, şerefsiz herif." Sinirle nefesini verdi.

"Sonraki tüm gün bu çeteyi toplamakla geçti. Ardından da bütün bunlar bitince ve katiller karakola götürülünce artık eve gideceğim için sevindim. Ta ki, arabamdan inene kadar. Bu seferde iki adamın birbiriyle olan kavgasına gözüm çarptı. Birbirlerini öldürecekmiş gibi baktıkları için bu durumada bir el attım ve onlarıda karakola götürdüm. Günlerdir gözüme bir uyku girmemişti ve ben en nihayetinde eve geldiğimde kendimi yatağa attım. Saatlerce uyuduğumu söylememe gerek var mı?"

Derin bir nefes verdim. "Aslında sana bütün bu olanları açıkla dememiştim. Felix diye bir adam, senin bir işinin olduğunu ama hemen biteceğini söylemişti. Sadece bu kadar uzun sürmesini beklemiyordum," dedim fısıltıyla.

Boğuk bir ses geldi. "Bende bu kadar uzun süreceğini düşünmüyordum... Bu sıralar işler yoğun, bilirsin etraf kötü insan kaynıyor."

"Şuan evde olduğunu düşünüyorum." Evet anlamında bir ses çıkardı. "O zaman bu akşam bara gitmeye ne dersin? Hep beraber ve yeniden. Biraz kafa dağıtırız."

"En son ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum. Kulağa iyi bir fikir gibi geliyor." O göremese de başımı salladım.

"Saati sana atarım, o koca kıçını koltuktan kaldır ve bir duşa gir."

Homurdanma sesi duydum. "Nasıl isterseniz kraliçem." Telefonu kapattım
ve Bukete barla ilgili şeyler yazmaya başladım. Elbette hemen kabul etmişti. Yanınızda her şeyi kabul eden bir arkadaşınızın olması güzel bir şeydi.

ASTERİA-KAYBOLAN KRALİÇE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin