18

24 4 0
                                    

Kerim'den..

O adamı hiç sevmedim bir sıkıntı var o herifte inşallah düşündüğüm gibi bir tip değildir, eğer öyleyse büyük sıkıntı çıkıcak.

Niye sıkıntı çıkıyor ya? Banane şimay'dan hoşlandıysa hele o yukarıda ki tavırlarım görende kıskandığımı filan sanıcak, kıskandın mı lan acaba?

Yok daha neler kıskanmam için herhangi bir nedenim yok, siyah gömleğimin yakasını düzeltip arabamın kaportasına doğru yaslanarak kollarımı göğsümde birleştirdim, aşağı ineli neredeyse 10 dakika olmuştu ne zaman çıkıcak bu kız ya cidden çok açım. Şirketin kapısından çıkan emre'yi görmemle bakışlarımı başka tarafa çevirdim.

O çıktıysa şimay'da birazdan çıkar herhalde, yanıma yaklaştığı için istemsizce başımı ona çevirdim, hafif gülümseyerek " şimayı beklemeyin isterseniz, halletmesi gereken bir dosya var işi de uzun sürer"

Duruşumu düzeltip onun tam karşısına geçtim " sıkıntı yok yemeği alıp yanına giderim, saolun haber verdiğiniz için"

"şirkete mesai saatinde girmenizin yasak olduğunu söylemiştim" gülümseyerek kolumda ki saate baktım " 5 dakika sonra mesai saati bitiyor.." kafamı kaldırıp yüzüne baktım "yani girebilirim"

Çenesini sıktığını fark ettiğimde düşündüğüm şeyin sadece gıcık bir patrondan daha fazlası olduğunu fark etmiştim, bu sert bakışmamızı benim çalan telefonum bölmüştü, bakışlarımı onda sabit tutarak cebimdeki telefonumu çıkardım arayan şimaydı.

" efendim şimay?"

" kerim benim işim çıktı bek..."

"biliyorum şimay yemekleri alıp yanına gelicem tamam mı?"

"ııı.. Peki bekliyorum"

"tamam"

Telefonu kapatıp "müsaadenizle beni bekliyor" sahte bir gülümse atarak " tabi afiyet olsun size" onun gibi sahte bir gülümsemeyle " saolun" diyerek arabama bindim.

Yermi lan Anadolu çocuğu böyle numaraları, kendince kıza iş kakaladı bizim yemeği iptal edicekti hıh anca rüyanda canım.

©
©
©

Şimay'dan

Sıkıntıyla nefes alıp dosyada ki verileri bilgisayara geçiriyordum, diğer taraftanda guruldayan midemi ovalıyordum " biliyorum acıktın bekle biraz daha kerim gelicek yemek getiricek"

Ben kendi kendime çalışırken odanın kapısı açıldı içeri elinde yemek poşetleriyle yakışıklı bir adam girdi, o adam elbette benim meteorum.

Heyecanla " sonunda geldin biraz daha geç gelseydin valla bayılıcaktım" gülerek poşetleri masanın üstüne koydu " üzgünüm trafiğe takıldım" bilgisayarımı kapatıp dosyaya birlikte kenara koydum. " ne aldın?"

" lahmacun" bu kelimeyi duyduğum an gözlerim ışıldamıştı resmen, " sen mükemmel bir insansın biliyorsun dimi?" yandan bir sırıtış atarak " biliyorum" cevabını karşılık gülümseyip poşetlerden birini önüme alarak o mükemmel kokuyu içime çektim, huzurun kokusu.

Hızlıca poşetten çıkardığım lahmacunu içine salatası dan koyup bolca limon sıktım ağzımın suyu aktı resmen. Lahmacunu sarıp koca bir ısırık aldım " ımmm bunun için adam öldürebilirim."

Hayretle karşımda oturan kerime bakarak " ne var." başını sallayarak "yok bişey, bu kadar acıktığını bilsem daha hızlı gelmeye çalışırdım" ayranımdan bir yudum içtim " evet biraz daha hızlı gelsen iyi olurdu, bir an vazgeçtiğini sandım"

Dirseklerini masanın üztüne koyarak bana doğru yaklaştı. Oğlum yapma şöyle vallahi fena oluyorum.

" neden vazgeçiyim?" omuz silkip dudaklarımı sarkıttım " bilmem" bir taraftanda poşetle uğraşıyordum " belki başka bir işin çıkmıştır, belki kim uğraşacak şimdi tekrar o kadar kat çıkmaya filan demişsindir"

Birden hiç beklemediğim bir hareket yaparak poşetle oynayan elimi tutu, Ben ilk önce elimi üstünde ki eline sonra da dikkatle bana bakan gözlerine baktım. "öyle kolay vazgeçen bir insan değilimdir, hadi yemeğini ye"

Gülümseyip elimin üstünden elini yavaşça çekerek kendi paketini açtı, bu çocuk bugün beni kalpten götürmeye niyetli anlaşıldı.

°
°
°

" teşekkür ederim bıraktığın için" yemeğimizi yedikten sonra benim işimi bitirmemi bekleyip sonra da eve bırakmıştı ısırıcam şimdi yanaklarını.

Arabayı Park edip bana doğru döndü " önemli değil asıl ben teşekkür ederim, bu akşam yalnız yemek yemedim sayende"

Merakla " hep yalnız mı yiyorsun?" kafasını evet anlamında salladı " arada kübrayla yada annemle yiyorum onun dışında yalnız yaşadığım için hep tek yiyorum."

"hımm anladım. Arada banada gelebilirsin... eğer istersen tabi" utanarak ensemi kaşıyıp ne cevap vericeğini beklemeye başladım.

Bana gülümseyip " gelirim" ona gülümseyerek " tamam. Ben gidiyim artık iyi geceler" "iyi geceler" kemerimi çıkartıp arabadan indim. Son kez arkamı dönüp arabada benim içeri gitmemi bekleyen kerim El sallayıp binadan içeri girdim.

Bu geceyi hiç umutmicam.

Kapıyı açıp eve girerek çantamı yere attım Hızla ayakkabılarımı çıkartarak hoplayarak salona girdim. Ömer geldiğimi fark edip televizyonun sesini kıstı " neredesin kız sen?" saçlarımı savurup " kerimleydim"

Heyecanla yattığı yerde oturur pozisyon aldı " nasıl yani? Randevuya mı çıktınız?"

Yanına oturup omuz silktim " bilmiyorum sanırım öyle bişeydi. Beraber benim iş yerimde yemek yedik sonra o benim işlerimi bitirmemi bekledi işte beni eve bıraktı gitti. Sanırım randevuydu"

Ömer gülümseyip " vay be" kolumu omzuma atıp " seninle kayınço oluyoruz demek" gülerek " kayınço olmuyoruz salak" " ne oluyoruz o zaman?" " yav aman boşver ne oluyorsak oluyoruz ya"

Meteor Bey / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin