1 Hafta Sonra..
Note: Lütfen bölüm sonunu okuyunuz. Bölüm içini çok iyi anlaşılmayabilir bu yüzden açıklama yapma gereği duydum.
Lee Felix:
Önümdeki mezara bakarken gözlerimin dolmuştu, yanımdaki Hyunjin'den destek olmaya çalıştığımda kollarını bana sardı.
"Hyunjin.. gerçekmiş, gerçekten intihar etmiş..."
Başka bir şey demeye gerek kalmadan mezardaki isimlere odaklandım. O gün bana affetmem için beni ikna eden çocuk şu an burada yatıyordu. Mezarının mermerine oturdum.
"Han Jisung...
Bunları duymayacağını biliyorum ama konuşmak istiyorum. Sana tekrar içimi dökmek istiyorum olur mu?" gözlerimden inen damlalar ile burnumu çektim ve toprağına dokundum.
"Belki seninle beş-on dakika kadar konuştuk ama benim için önemli bir yere sahip oldun. Aklımdaki düşüncelerden beni kurtarıp sevdiğimin yanımda olmasını sağlayan kişisin..."
Hyunjin'in bir yandan mezarlarına gökkuşağı renginde türlü türlü çiçekleri ekmesini izliyordum.
Jisung'u babamdan duymuştum her şeyi zamanına kadar ayarlayıp vefat eden çocuk diye; benimle konuştuğu gün son günüymüş, son konuşmaları da bana tavsiye vermesiydi. O gün yanımdan hemen gitmesinin sebebi kalbini hastanedeki minik kız çocuğuna vermek içinmiş... her şeyi en ince detayına kadar düşünüp sevdiğinin mezarında soğuktan ölmeyi tercih etmiş, bu yüzden ilaç kullanmayı reddetmiş kalbe bir şey olmasın diye. Bir de mezarda bir not bulmuşlar, notta birlikte beraber olamadık, bizi birlikte gömün demiş.
Toprağın üstündeki güllere dokudum ve hafifçe okşadım.
"Lee Minho... Seni tanımıyorum, ama soy adımız aynıymış, şansımıza bak." dediğime kıkırdadım ve konuşmaya devam ettim.
"Jisung gibi mükemmel birisi seni sevmişse eminim ki sende harika birisindir. Başına gelen olayları biliyorum, homofobiklerin bir kubanı oldun. Neler hissettirdiğini biliyoruz hatta yaşıyoruz diyebiliriz. Engellerimiz var ama... sizin için asla pes etmeyeceğiz."
Hyunjin'e gözlerim kaydığında gözlerinin ucundaki sularla mezarın toprağına çiçekleri ekmeye devam ediyordu, ona yardım ederek ekme işini hemen bitirince Hyunjin saçımı öptü.
"Onlarında ruhları birlikte değil mi? Onlarda aynı bizim gibi bir ağacın iki ruhlular, değil mi?"
Çocuk gibi sorduğum sorulara Hyunjin gülümsedi ve başını aşağı yukarı salladı, eli yanağımı bulup okşuyordu.
"Onlarda artık Sakura ağacı, bu dünyada olmasa da diğer evrenlerde artık onların ruhları birlikte."
☀️☀️
Sonraki bölüm final✨
Note: Jisung'un o gün Minho'nun yanından hemen ayrılmasının nedeni zamana göre ölmek ve kalbin sağlığı için zamana göre ambulansı aramak içindi.
Minho homofobikler tarafından öldürüldü, Jisung ondan sonra delirmeye başlamış, her yerde Minho'nun hayalini görmeye başlamıştı. Kalbini hastanedeki kıza vermek için şizofreni ilacını içmeyi reddedip hayallerinde Minho'yla buluşuyordu. Gerçeklik ve hayal kavramını iyice kaybetmiş ve yaşamak istemediğini düşünüyordu.
Önceki kitabımda arkadaşımla karakterlerini birleştirdiğimiz bir bölümdü bu. Onun izni olmadan minsung'a uyarlayıp yazamazdım o yüzden kendi yazdığım bölümden o ikisini de açıklamak istedim. Finalde benim orjinal kitabımla onun kitabını da koyacağım!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Being Sunshine » Hyunlix✓
Fanfiction"Hyunjin ölmek isteyen bir gençti, Felix ise onun gün ışığı olmak istiyordu." 040722⇢başlangıç 161122⇢bitiş note: Diğer hesabımda yayımladığım gay kurgusunun Hyunlix'e uyarlanmış halidir. » Mini Fiction © hyunlixiy presentation