3.0 » Final

2K 157 144
                                    

Her hikayenin bir sonu oluyordu, mutlu veya mutsuz bir şekilde bitiyordu. Bizim hikayemizin başladığı o günden itibaren çok zorluklar çekmiştik. Okuldakiler bir şekilde bizim birlikte olduğumuzu öğrenmişlerdi. Homofobik tayfa okul çıkışları arada bizi yakalar ve döverek canımızı acıtırdı. Hyunjin ile yaralarımızı birlikte sararak, el ele tutuşarak bu zorlukları aşmaya çalışmıştık. Ailelerimizin durumumuzu fark etmesiyle destek çok gecikmemişti, müdüre gidip şikayetçi olmuşlardı. Birkaç olaydan sonra tümüyle düzelmişti.

Hyunjin'in sınav yılı geldiğinde, sınava girmek yerine beni bekledi. Benim sınav yılım geldiğinde, birlikte çalışmıştık ve üniversite için yurt dışına gitmiştik. Sınavı ikimizde geçtiğimizde Avusturalya'da okumaya başlamıştık.

Oradakilerin bizi desteklemesi çok güzel bir histi.

Üniversite bitmiş, orada evlenmiştik. Rachel adında küçük bir kız evlat edinmiştik. Ardından Kore'ye taşınıp burada yaşamaya başlamıştık. Kore'ye taşınmamızın nedeni; ikimizi anlatan kiraz ağacının burada olmasıydı.

Yanımda uyuyan meleğe bakarken siyah uzun saçlarını okşayıp, çok zor şeyler atlattığımızı düşünüyordum. Kapının aniden açılması ile bakışlarım elini silah yapmış sarı saçlı kızımıza dönmüştü.

"Bu bir baskındır."

Rachel koşup aramıza atladığında Hyunjin uykudan uyanmıştı. Rachel'a daha sarılmaya başladığımda Hyunjin kollarını göğüsünde bağlamış triplenmişti.

"Hani Hyunjin babaya?"

Rachel kollarını iki yana açmış kafamızdan tutarak kendine çekmişti.

"Ben de ikiniz için de yer var babalarım."

"Bu lafları Felix babandan öğreniyorsun değil mi?"

Rachel kıkırdayarak bana bakarken ben de ona gülümseyip işaret parmağımı uzattım, o da işaret parmağını uzattığında aynı anda "Yakalandık." dedik.

Bu bizim bir hareketimizdi, bir şey yaptığımızda bu hareketi yapar gülerdik.

"Kahvaltı yapalım mı? Ne istersin Rachel?"

Rachel iki elini açmış bağırmıştı.

"Krep istiyorum, Hyun baba!"

Hyunjin'de onun gibi iki elini havaya kaldırmıştı.

"O zaman krep yiyelim!"

Rachel aramızdan çıkmış kapıya doğru koşarken bağırmıştı.

"Ben Prenses Silvia'yı uyandıracağım!"

Rachel oyuncak bebeğinin yanına giderken Hyunjin'e yaklaşıp başımı ona yasladım.

"Hyun."

Bana 'hmm' gibi bir ses çıkartırken bir yandan kolları iki yanımı sarıyordu.

"Ben çok mutluyum ve bu mutluluğun bozulmasını istemiyorum."

Kocamın kolları arasında kendimi çok huzurlu hissediyordum ve ağlamamak için kendimi çok zor tutuyordum.

"Bozulmayacak, çok çektik artık bizim mutlu olma zamanımız."

"Arada kabuslarıma giriyor senin intihar ettiğin gün zorla o merdivenlerden inişin ve lütfen yardım edin diye seslenmen."

Yanaklarımdan iki çizgi yavaşça aşağıya inerken Hyunjin'in de gözleri dolmuştu. Kollarıyla bana daha çok sarılırken kafasını omzuma koymuştu.

"Ben çok özür dilerim, sana öyle bir anı yaşattığım için, kalbimi kırdığım için çok özür dilerim."

"Gereksiz dram kastım, önemli değil."

Being Sunshine » Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin