Avengers Ve Prenses

14

Beni unutmayan okurlarım sizleri burada görmek beni oldukça mutlu edecek bundan hiç şüpheniz olmasın.
Yazım yanlışlarım için özür dilerim.
Satır arası yorum yapmayı ve bölümü oylamayı unutmayınız.
İyi okumalar 💚.
.
.
.

Aşk ilk görüş yada son görüşte yada ilk gülüş ve son gülüşte kalbimizin kapılarını çalar.
İlk görüş ve gülüş midemizde kelebek etkisi yaratarak kalbimizin ağzımız da atmasını ve vücudumuzun terlemesine ellerimizin yapış yapış olmasına sebep verir. Son görüş ve gülüş ise bizi kendimize getiren karşımızada ki kadının erkeğin varlığını sinirlerimizin beynimize sinyal yolamasıyla aşkı hissettirmesidir. Peki ya bu iki görüş ve gülüş bize aşk değil de ızdırap olarak dönerse ve bizi yakıp küle çevirse, yine de aşık olurmusunuz? Ben olurdum çünkü aşk yazılışta küçücük zararsız görünen bir kelime bunu tatmak ister her hücrem ve bu kısacık kelimenin bana hissettirdiği büyülü duyguya kaptırırdım. Ardından da kalbimi ,aklıma bu büyülü duyguyu hissettireni düşünür onunla ilgili hayaller kurup kendimi peri masalarında yaşıyormuş gibi hissetiririm tıpkı şuan olduğu gibi.
Fakat her peri masalında olan kötü kalbli insanlar beni yaşadığım hayal ettiğim perili dünyamda bile rahat bırakmadılar.

"Helga!"

Duyduğu ikinci ikaz ile tabağında yoğunlaştırdığı bakışlarını babasına çevirdi Helga.

"Evet"

Asgard'da düzenlenen gösterişli ve kalabalık nişanın ardından bir ay geçmişti.
Odin nişan ve düğün arasında ki zamanın daha fazla uzasın istemiyordu.

"Annen ile düşündük ve bir karar verdik. Düğünü en kısa sürede yapmayı istiyoruz"

Helga öfkeli bakışlarını ilk babası ardından da annesine gönderdi. Bunun olacağını zaten  biliyordu. Odin'in ondan biran önce kurtulmak istediğini de.

"Bunu bana söylemeniz bile çok büyük bir incelik!"

Helga'nın alaycı söylemi üzerine Odin derin bir nefes aldı. Ve yemeğini yemeye kaldığı yerden devam etti.

Thor nişandan hemen sonra Jane ile birlikte dünyaya gitmiş, bir ay  boyunca da Asgard'da uğramamıştı. Thor'un yokluğu ile iyice yanlızlaşan Helga günlerini sarayın güzel bahçesinde kitap okuyarak geçiriyordu.

Elinde tutuğu eski kapaklı büyük kitabı masaya bıraktı. Bu kitabı sarayın kütüphanesini en ücra köşesinde bulmuştu. Uzun süredir ell değmediği üzerinde oluşan kalın toz tabakasından anlaşılıyordu. Helga kitabın kapağını dikkatlice açtı. Kitabın eski ve dökülecekmiş gibi olması işini zorlaştırıyordu. İlk sayfada gördüğü yazılar buralara ait yazılar değildi. Bu yüzden bu sayfaları geçti. Yaklaşık on sayfa sonra gözüne tanıdık yazılar gözüktü. Bir çok harf deforme olarak silinmişti. Parmaklarını kitabin derin işlemeli yazılarında gezdirdi.