Aynanın karşısına geçip saçlarımı son kez düzeltmeye çalıştım. Ve iki gün önce başladığım Romanı elime alarak kaldığım sayfadan devam ettim. Asla okuduğumu anlamıyordum,içimde öyle kötü bir his vardı ki kasvete çekiyordu bedenimi.
Zaten kendim gibi hissetmiyordum bu kıyafetler içinde. Üzerimdeki borda kolları düşük saten elbiseye bakıp iç çektim ,17 yaşımdan beri hiç mi hiç alışamamıştım böyle giyinmeye üzerimden kayıp düşücekti sanki .
kapının çalmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.
Bade içeri girer girmez beni süzdü "pijamayla gelseymişsin keşke ablacım" gibi şeyler zırvaladı"napim senin gibi kafama sim döktürüpmü gitseydim çok sevgili babamın davetine" diyerek onu geçiştirdim odadan oflayarak çıktı ve "misafirler gelmeye başladı" diye bağırdı.
Ona cevap vermeden arkasından aşağa indim. İçimden hiç bir sorun çıkmayacak diye kendimi telkinledim.
Bahçeye indiğimde çok sevgili üvey annemle göz göze geldim, Ona yapmacık bi gülüş yolladıktan sonra misafirlerin yanlarına giderek kısa konuşmlar yapıp yanlarından ayrılıyordum.
Neredeyse birbuçuk saat'imi böyle ziyan ettikten sonra sonunda babam konuşmaya başladı"hoşgeldiniz dostlarım" diyerek konuşmaya girdi ve uzun uzun konuştu bu gün babamın, dedemden kalma gazinolarının ve barlarının ona miras kalma yıldönümüydü kulağa ne kadar saçma geliyor değilmi bencede öyle.
Bu zırvalıkları dinledikten sonra bir kaç aileye veda edip odama çıktım yatağıma uzanıp gözlerimi kapatmıştım ki kapımın açılma sesini duydum.
Kimin geldiğine bakarken Kerimin yeşil harelerine gözlerim takıldı o an şoka girmiş gibi ona bakarken "sakin ol prenses"diyerek yanıma yaklaştı kalbim öyle bir atıyordu ki nefesim kesilecek sandım. Bir anda kapıyı kilitleyip yatağıma oturdu ve o iğrenç dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Ay Kırıntısı
Tienerfictie"Ay sonsuza denk sönene kadar ruhun emanetimdir "dedi. Ruhumun ona çok önceden teslim olduğunu bilmeden.