-c

38 7 0
                                    

<^>

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

<^>

"İyi akşamlar, doktor bey."

Kapıyı kapattığımda duyduğum sesle arkamı dönmüştüm. Tanıdık bir sesti.

Hyunjin?

"Hyunjin? Ne işin var senin burada?"

Gülümseyerek bir kaç adım atıp önümde durdu. Kahve saçlarını toplamış ve güzel yüzünü karanlığın parlaklığında aydınlatmıştı.

"Sadece hava almak için çıkmıştım. Evinin buralarda olduğunu bilmiyordum. Öylesine geçerken seni gördüm, gelip selam vereyim dedim. Kötü mü yapmışım?"

Hızla kafamı iki yana salladım.

"Hayır, aksine sevindim seni gördüğüme. Beklemediğim için şaşırdım sadece."

"Sen nereye gidiyorsun? Saat epey geç oldu."

Omuz silktim.

"Hava almak için çıktım ben de. Evde sıkıldığım zamanlar sahile inerim."

Tebessümünü bozmadan konuştu.

"Sana eşlik edeyim. Zaten eve gidesim yok. Dedemin söylenmelerinden zar zor kaçtım zaten. Bir de uğraşamam."

Susmayı tercih ettiğimde geriye çekilip bana yer açmıştı. Önden adımlayarak yürümeye başlamıştım. Yanımdaki karartısını farkettiğimde kafamı gökyüzüne çevirdim. Derin bir nefes aldım.

"Yıldızlar ne kadar da güzel öyle değil mi?"

Benim gibi kafasını kaldırıp yıldızlara bakmıştı. Bir kaç dakika dalıp gitmiş ardından mırıldanmıştı.

"Onun yıldızları daha güzeldi."

Klinikte olmadığımız için bir şey sormamıştım. Fakat Hyunjin devam etmişti.

"O kadar güzeldi ki hep yıldızlarının üstünü öperdim. 8 yaşındaki çocuk aklı işte. Sevgimi gösteriyordum."

"Yıldız?" dedim sorar tonda.
Kafasını salladı.

"Çilleri vardı. Yıldızlar gibiydi. Sanki gökteki yıldızlardan bir kaçı yüzüne konmuştu. Hem hoş hem de zarif duruyordu onun çilleri. Çilli bir kaç kişi gördüm ama onunkiler gibi yakışanını hiç görmedim."

Chicago nights||hfHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin