Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
<^>
Baş ağrısıyla gözlerimi açıp şakalarımı ovdum. İki gün önce Hyunjin'in bahsettiği kişinin ismi aklımda dönüp duruyordu. Bu da yetmezmiş gibi iki gündür sürekli aynı rüyayı görüyordum. Arabada gidiyordum ve yanımda bir kadın bir de erkek vardı. Araba düz yolda hızla gidiyordu. Öylece giden düz yol vardı. Yolun sonunu göremeden nefes nefese uyanıyordum.
Anlam veremediğim bu rüyanın içinde ise isyan çığlıkları vardı. Birisi birinin ismini bağırıyordu ama ismi açık şekilde duyamıyordum. Bağıran kişinin sesi de tanıdıktı ama çözemiyordum.
Kafam allak bullaktı.
Rutin işlerimi halledip kahvaltımı da yaptıktan sonra kliniğe geçmiştim. İlk hastamın seansı iptal etmesiyle bir miktar rahatlamıştım. Toparlanmam lazımdı acilen.
Günlük kahvemi içtikten sonra ikinci ve üçüncü hastalarımı yolcu edebilmiştim rahatlıkla. Şimdi en zor ve kafamı karıştıran hastam geliyordu.
Hyunjin.
"Bay Lee, Hyunjin bey geldi. Hemen alalım mı yoksa bir kaç daki-"
"Alalım."
Lia bir şey demeden kapıyı kapatmıştı. Ben de tüm gerginliğimi üzerinden atmaya çalışarak dikleşmiştim.
Kapının tıklatılmadan açılmasıyla bakışlarım o yöne kaymıştı. Oldukça sert imajıyla odaya girmiş ve koltuğa hiç kasmadan uzanmıştı.
Bu hal ve tavırlarına şaşırsam da ses etmedim. Topladığı saçlarını sıkılaştırıp gözlerini kapattı.
"İyiyim siz nasılsınız?"
Anlam veremediğim hareketlerine karşı susmayı tercih ettiğimde tekrar konuşmuştu.
"İyi olmanıza sevindim."
Bir kaç saniye sessizlik...ve yine Hyunjin.
"Geçen sahildeki şeyden başlayayım o zaman."
Sanki ona soru soruyordum o da hayali sorularımı cevaplıyordu.
