(2) GÜNAH

5.1K 213 161
                                    

O gece bir günah işlendi.
Kadın, sevdiğini unutmak için işledi bu günahı.

İstediğini elde edemedi.

Elime cam parçalarının gelmesi ile irkildim. "Tansel" diye fısıldadım.
Tansel endişeli gözleriyle hızlıca yanıma geldi. "Beni buradan götürür müsün." Dedim.
"Buyurun Yakut hanım." Dedi.
Tanselin adımı söylemesiyle Cesur Kaya "Yakut mu?" Dedi şaşkınlıkla
Gözleri, donmuş bir şekilde bakıyordu. Ona boş bir bakış atıp ilerlemeye devam ettim.

O sırada Tansel koluma girip, bana destek veriyordu asistanın beni kendi odasına getirmişti hızlı bir bardak su doldurup içirdi. hiçbir şey söylemeden tekrar gitti ve eline bir yara bandı paketiyle geri döndü. yara bandını açıp cam parçalarını sıçradığı yere yapıştırmaya başladı. Bense, hiçbir şey hissetmiyordum beynim Durmuş, Zihnim boşalmış gibiydi kalbimse o zaten yıllar önce durmuştu.

"İstediğiniz bir şey var mı?" Dedi Tansel. "Hayır, teşekkür ederim" diyerek ayağa kalktım.
Sakince kapıyı açıp ilk adımımı atmafan önce "Toplantı iptal." Dedim
Net bir sesle ve odadan çıktım.
Toplantı odasının önünden geçecekken durdum. Cam kapıdan içeriye baktığımda dağılmış bir adam görüyordum hissizlikle oraya doğru yürüdüm.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde sırtı bana dönük bir şekilde "Sırası değil Çınar. Git başımdan" dedi. "Benim" dediğimde
Duraksadı. Ardından hızlıca bana döndü. "Bilmiyordum." Dedi.
Titrek bir sesle. "Yaşadığını bilmiyordum." Diyerek cümlesini tamamladı.

Yanlış.

Yaşamıyordum sadece bedenim ayaktaydı.

"O" dedim yıllar geçsede unutmamasını umarak
"Yaşıyor mu?" Yüzünü sıkıntı kapladı.

"Bulamadım."

"Sadece baş harfini söylemiştin." Dedi kısık bir sesle.

Şaşkınlıkla ona baktım.
Gerçek miydi Bu söyledikleri? bana bunu yapanın babası olduğunu bilmiyor muydu? geçmişin tozları zihnime birer birer serpilmeye başladı.

"Yakut! Yakut uyan yalvarırım!"
Kimdi bu başımda ağlayan. Gözleerimi yavaş bir şekilde açtım. Bedenim, bedenimi hareket ettiremiyordum. Özellikle bacaklarım çok fazla ağrıyordu. Karşımdaki çocuğabakmam ile Cesur olduğunu anlamam uzun sürmedi. Ağzımı açıp konuşacakken boğazımı yakarak ağzımdan bir sıvı akmaya başladı. Cesur bunu gördüğünde daha da sesli ağlamaya başladı. "Yardım edin!" diye bağırdı.
Bağırmasındı. Sonra boğazı ağrırdı.

Hem hasta değilmiydi?

İyileşmişmiydi.?

Islak gözlerini bana çevirmesiyle gülümsemeye çalıştım.
Sadece çalıştım. Çünkü gülümseyemedim. Hıçkırarak sordu.
"K-kim yaptı bunu? Kim kıyabildiki sana?" Konuşamıyordum.
Hem ne yapabilirdiki henüz on yedi yaşındaydı. Ama yinede kendimi zorladım ve sadece "A-" diyebildim.
Öksürmeye başladım. Ve daha çok sıvı çıkmaya başladı ağzımdan. Daha fazla dayanamıyordum. Son duyduğum şey ise
Cesur'un "Canım acıyor." Diye fısıldamasıydı.

EFGANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin