EFGAN

(8) İKİ SEÇENEK

Oy ve yorum yapmayı unutmayın♡

İyi okumalar.♡

Bölüm şarkısı:
Dedüblüman & Çağrı Çelik- Fikrimin ince gülü

"Canın yanmış, gülümsemişsin,
kimse anlamamış."

"Ne düşünüyorsun?" diye bir soru yöneltti Zemheri.
Kollarımı masaya dayayarak yeşillerimi yağan yağmura çevirdim. "Vesnan ne anlama geliyor Zem?"
dedim sorusunu yanıtsız bırakarak.

Nefesini vererek yüzünü sıvazladı.
"En derinine kadar araştırdım,"

"Ve?" dedim devamını bekleyerek.

"Vesnan, uyku şeytanı anlamına geliyor."

Gözlerimi devirerek güldüm.
"Zaten hayatımda normal bir şey olsa kıyamet kopar."
Zemheri dudaklarını birbirine bastırarak yağan yağmura çevirdi bakışlarını.

Bir süre ikimiz dr konuşmadık, arabanın altında saklanan kedileri, yağmurdan kaçan insanları izledi boş bakışkarım.

En sonunda dayanamayarak konuştu.
"Sence birisine mi çalışıyor? Vesnan dediği kişi patronu gibi bir şey olabilir mi?"

Zihnim düşündü, hayır. O kadın başkasına çalışmıyordu.

"Sanmıyorum."

"Neden?"

En sonunda bakışlarımı ona yönelttim.
"İki ihtimal var. Eğer başkasına çalışıyorsa arkasında büyük biri var ama kendi başına buyruk davranıyorsa işte o zaman ne olacak bilmiyorum."

Zemheri dudaklarını araladığı an telefonum çaldı.
iç çekerek masadaki telefonu açıp kulağıma dayadım.

"Nerdesin?" Faris Akman'ın sert sesi kulaklarıma dolduğunda yüzümü buruşturdum.

"Cehennemdeyim, seni bekliyorum."

Ağzımdan kaçırdıklarım ile gözlerimi sıkıca kapattım. Bir anlık boşluğuma gelmişti.

Alay barındıran fakat ifadesinin son derece ciddi olduğuna emin olduğum Faris Akman konuştu.

"Senin cehennemin her akşam 21:00 da başlıyor unuttun mu?"
Vücudum gerildi, masanın altında olan elimle bacağımı sıktım.

Bitmiyordu.

Sırayla da gelmiyordu! her şey üst üste geliyordu.
İçime bir nefes çekerek dudaklarımı araladım.
"Ne istiyorsun dede?"

Konudan kaçtığımı düşünmüş olmalı ki ses tonu keyifli bir hale gelmişti.

"Akşam misafirlerimiz var, geç kalmadan eve gel."

"İşim va-" cümlem bitmeden telefonu kapatmıştı.
Dişlerimi sıkarak sert bakışlarımı Zemheriye çevirdim.

"Zemheri, bir aile katliamına ne dersin?"
diye sordum.

Sorumu ciddiye almış olmalı ki düşünceli bakışlarını bana çevirdi. "Aileye bağlı, nasıl bir aile?"

Düşünüyormuş gibi yaparak yeşillerimi gökyüzüne çevirdim. "Sahte, ölüm kokan, duygusuz, sevgi barındırmayan. Birde torununa her gece saat dokuz da işkence eden bir dede. Bence yeterli sebepler."

Zemheriye döndüğümde buruk bakışlarını bana gönderiyordu.

"Aileni seviyor musun Yakut?"