Asena öksürerek karaya doğru çıktı. Zorla etrafına baktığında tek gördüğü şeyin upuzun bir sahil şeridi olduğunu gördü. Uzaklığını tahmin edemedi fakat karşısındaki dağları geçtikten sonra Amik'e varacağını düşünüyordu. Burası Gülcihan olmalı, diye geçirdi içinden. Islak kıyafetleriyle geriye dönüp baktı... Yüzlerce metre ötede, ufukta batmakta olan gemiyi gördü. Gözleri kısılmıştı, başını önüne eğdi.
Biraz sonra kurumaya başlamıştı. Yanında sadece akademiden kalan silahı duruyordu. Tekrar yola koyuldu. Sahili geçtikten sonra fark etti her şeyi. Jetteyken gördüğü o şey herneyse, tepeleri bile aşıp şehrin altını üstüne getirmişti. Binalar, parklar, tabelalar... Her şeyi yıkılmış ve alevler içindeydi. Etrafta canını kurtarmak için koşarken yere yığılmış kalmış insanların bedenleri duruyordu... Ağlamalar... Yaşları fark etmeksizin bir sürü insana ait ağlama sesleri... Şehirde öyle bir gürültü vardı ki... Sessizliğin sağır edici türündendi. Tek duyduğu şeyler ağlamalar, alevlerin çıtırtıları ve yıkılan binalardı. Neler oluyor, diye geçirdi içinden. Nerelere düştüm ben diyordu Asena. Kıyamet mi koptu? Korku ve endişe içinde yürümeye devam etti.
Hemen ötesinde yan yatmış bir dağ aracı görmüştü. Yanına gidip dağ aracını tüm gücüyle tam tersine itti. Tekrar düz haline getirdikten sonraysa içine atlayıp biraz uğraştıktan sonra aracı çalıştırmayı başardı. Navigasyonu açtıktan sonra yoluna odaklanmıştı.
Tepelerin içine girerken etrafa bakınıyordu. Tüm yeşillik resmen küle dönmüştü. Etrafta duymaya başladığı sesler onu ciddi şekilde rahatsız etmeye başlamıştı. Hayvan sesleri geliyordu ama... Can havliyle yaşamaya çalışan hayvanların sesleriydi bunlar, inlemelerdi... Sonra yoluna odaklanmaya çalıştı. Ama odaklanamadan tekrar dikkati bozuldu. Arabanın içindekileri görmüştü çünkü. Aynaya asılı olan bir fotoğraf görmüştü...
Bir aile. Küçük bir aile. Gülüyorlardı. Annesi ve babası çocuklarını omuzlarına almışlardı. Hemen denizde çekilmiş bir fotoğraftı bu. Sonra aynadan arka koltukta ters düşmüş oyuncakları gördü. İçi acımıştı Asena'nın. Kendi babası aklına geldi... Ailesi... Geçirdiği zor günler... Keşke, dedi içinden. Keşke normal bir hayat yaşayabilseydim. Bir anlık gelen bu his ama sonra hemen geçti. İyi ki benim dedi kendine. İyi ki benim! Bu hayat benim hayatım! En iyi şekilde değerlendirmeliyim! Bu yolu ben seçtim, ben devam ederim, dedi kendi kendine. İşte o zaman yola odaklanmıştı.
Daha da hızlandı. Birkaç dakikalık mesafesi kalmıştı tepeye. Gazladı, gazladı... Tepeye ulaşmıştı... Araçtan indi...
- Hayır...
Gözlerine inanamadı. Kıyamet gerçekten gelmişti... Karanlığa gömülmüş bir düzlük... Her yeri kaplayan yere çakılmış devasa kruvazörler... O düzlüğün havasını tamamen karanlığa gömmüş devasa bir toz ve çamur bulutu... O devasa bulutun içinden süzülen spot ışıkları...
Anlaşılan aramaya başlamışlardı bile. Asena'dan önce ulaşmıştı Turan Kuvvetleri. Birkaç spot ışığının birden aydınlattığı bölgeyi gördü.
- Kürşad ve diğerlerini burda arıyor olmalılar.
Araca geri atlayıp gazlayarak tepeden aşağı inmeye başladı. Tümseklerden sekerek ilerliyordu. Yaklaşık yarım saat sonra düzlüğe inmişti. Spot ışıklarının aydınlattığı yere doğru hızla yol aldı. Birkaç dakika sonra ışıkların altında onların gölgelerinden ilerliyordu bile. Etraf karanlık içindeydi... Saat daha 4 olmasına rağmen. Asena spot ışıklarının içinden ilerlerken aniden aracın içinde zıpladı. Ezan okunuyordu...
- Allah'ım sen büyüksün..
Kısa süreli korkudan sonra o yere ulaştığını fark etti. Birkaç tane spot ışığı metrelerce yukarıdan orayı aydınlatıyordu. Asena biraz daha yaklaştıktan sonra motoru kapadı. Yavaşça araçtan inip yürüdü... Etrafta hiçbir beden görmüyordu. Nolmuş buraya, diye geçirdi içinden.
- Bütün bir Turan Ordusu yok mu oldu?
Bu onu ürpertmeye yetmişti. Bu son büyük Türk ordusundan bir iz bile yoktu. Kalmamıştı... Neler oluyordu? Gerçekten kıyamet mi gelmişti? Birkaç adım attıktan sonra bir şeye bastığını hissetti. Ayağını geri çektikten sonra bir tür şişeye bastığını fark etmişti. Eğilip şişeyi aldı...
- Sikeyim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA 2070
Science FictionTuran'ın ve dünyanın karanlık savaş günlerinde, arayışa çıkan biri... Bir kadın. GÖREV III ile eş zamanlı gerçekleşen bu kısa olay dizisinde bakalım neler göreceğiz?