KADIN

325 6 0
                                    

  Yağmurlu bir gün. Kasvet her yeri boğmuş, insanlar hızla bir yerlere ulaşmaya çalışıyorlar. Eskişehir'in unutulmuş sokaklarından biri... Bir barın kapısında ciddi bir tartışma yaşanıyor. Olay içeri sıçrıyor, biri diğerini kapıya fırlatıyor. Herkes olan biteni anlamaya çalışırken o ikisi hala birbirine bağırıyor. Sıkı bir kavgaya tutuşuyorlar. İnsanlar irkilerek geri çekilmeye başlıyor, sandalyeleri birbirlerine vuruyorlar. Biri diğerine sandalye fırlatırken kopan sandalyenin parçası, birkaç metre ötedeki barda oturan birinin şişesine denk geliyor ve şişe fırlayıp kırılıyor. Şişenin kırılmasıyla çıkan şangırtı sesi ortalığı birkaç saniyeliğine tıpkı uzay boşluğunda olan sessizliğe bürüyor. O sırada barda oturan, elini zorla yukarı atıyor, şişesini arıyor ama bulamıyor. O ikisi bu duruma şaşkınlık içinde bakıp kahkaha atmaya başlıyorlar. O oturanınsa aniden kafası dikiliyor. Birkaç harekette, zar zor yerinden kalkmaya çalışıyor. Anlaşılan çok içmiş... Hafif sallanarak birkaç metre atıyor:
- Komik olan ne?
Başından beri olaya şahit olanlar sessizce izlemeye devam ederken o ikisi kahkaha atmaya devam ediyor ve sonra son sandalyeyi fırlatan öne çıkıyor:
- Kusura bakma hamfendi..! İstersen ikişer şişe alıp bana geçersek bunu tatlıya bağlarız..
Kafasındaki kapişonun iki yanından sarkan hafif sarı saçlarının arasında yüzü hafifçe belli olan kadın, yarı kapalı gözleriyle küçük bir tebessüm atıyor.
- Neden olmasın?
Sandalyeyi fırlatan adam sinsi bir gülüşle elini uzatıyor:
- Kolay ol..AAAAAAH!
- HEY!
Diğer adamın savurduğu yumruğu havada büküldü. O kadının eli tarafından.
- A..BIRAK LAN ELİMİ! OROSPU ÇO..AAAAH!
- NAPI..SİKT..AAAH!
O kadın az önce yumruğunu büktüğü adama bir aparkat geçirdikten sonra bileğini kırdı ve sırtında takla attırdıktan sonra kendisine atılan diğer adamın ayaklarını yerden keserek yerle bir etti. O sırada etrafta kavgayı izleyen birkaç erkek müdahale etmeye çalışırken "DOKUNMAYIN LAN!" diye bağırdı.
- Noldu? Gücünüz şu iki sikiğin sizi rahatsız etmesine yetmiyor da bana mı yetiyor? Geri basın.
O müdahale etmeye çalışanlar geri adım atmıştı.
Bileği kırılan adam yerde acıyla inlerken diğeri ayağa kalkmış, gard almıştı:
- Boyundan büyük işlere karışıyosun...Siktir git burdan!
- Kadından özür dile.
Herkesin başı bardan çıkan barmene yönelmişti:
- Sana noluyor kardeş?
- Barın sahibi benim. O kadından özür dile.
- Dilemezsem nolacak ulan?
Barmen çok sakindi:
- Dilemezsen seni sikerim öyle defolup gidersin.
Adamın gardı inmiş, kaşları kalkmıştı. Ani bir hareketle çıkıp gitti.
- Kaldırın şu terbiyesizi. Böyle insanlar benim yerimde oturamaz.
Barın arkasındaki korumalar hızla gelip kaldırdığı adamı kapı dışarı etti. O barmen, kadına döndü:
- Teşekkürler hanımefendi. Lütfen oturun, bir şişeniz bizden ikram olsun.
Kadın sakince barmenin gösterdiği yere oturdu. Barmen ise yerine geçerek bir şişe viskiyi açtı ve bardağına doldurduktan sonra kadının önüne yuvarladı. Kadın ise hiçbir şey demeden o bardağı fondipleyip yenisini bekledi.
- Sertmişsin.. Neyin nesisin sen bakalım?
- Şansını zorlama.
- Sakin ol, dostum. Ben sadece barmenim.
Birkaç saniye geçti.
- Asena derler bana.
- Asena? Güzel isimmiş. Türk ismi sanırım?
- Öyledir. Eski Türklerde önemli bi isim. Cesur kadını ifade eder.
- Etkileyici. Burdan mısın?
- Hiç... Dolaşmaya gelmiştim.
- İlginç.
Tam o anda yer sallanmaya başladı.
- HERKES SAKİN OLSUN!
Ama hiçkimse sakin olmuyordu.
- Noluyor amınakoyayım?
- Bilmiyorum!
Kadın kalktığı gibi diğerleriyle birlikte dışarı fırladı. Neler oluyordu böyle? Başını göğe kaldırdı: Sanki gök yarılıyordu. Akşam güneşinin son demleri yüzünde parıldarken göğün derinliklerinde bir şey sanki patlarmışçasına göğü yararak geliyordu. Çığlıklar arasında, herkes kaçarken o göğe takılı kaldı. Gökten inen o şey neyse, uzaklara bir yere çok kötü bir zarar verecekti. O süratle ilerleyen şey birkaç saniye devam etti, ve...

ASENA 2070Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin