"Siz iyi misiniz?"Alfa bozuntusu Felix'in tedirgin bir ses ile sorduğu soruya karşılık sıktığı bileğimi bırakmış ve hızlıca yanımdan geçip gitmişti.
Gözlerim acıyan bileğime kaydığında sıkılan yerin kızardığını, parmak izleri olan kısmın ise hafifçe morarmaya başladığını görmüştüm. Zaten hassas bir cildim vardı ve bu hayvan herif de bu kadar şiddetli bir baskı ile bunu tetiklemişti.
Alfanın gittiği tarafa baktığımda Felix'i belinden destekleyerek onu şevkatli gözlerle izlemiş ve yavaşça odasına girmesi için yönlendirmişti.
Kapıdan girerken başını yavaşça bana çevirmiş ve az önceki şevkate tezat olarak yoğun, sinirli harelerle bakmıştı. Gözlerimi devirerek karşılık vermiş başımı çevirmiştim.
Burada daha fazla yerimin olmadığı açıktı bu yüzden arkamdaki kalabalığa döndüm.
"Az önce yaşananlar için üzgünüm ama sizden de biraz daha sessiz olmanızı rica ediyorum. Şimdiden dikkatiniz için teşekkürler. Geçmiş olsun"
Hafifçe gülümseyerek baş selamı verdim ve acil kısmına doğru yürümeye başladım. Henüz bir şey yememiştim ama şu an hiç aç hissetmiyordum bu yüzden yapılacak en iyi şey bol şekerli ve sütlü bir kahve içip vücuduma enerji depolamaktı.
Jeongin, bu kahve değil hyung sen başka bir şey içiyorsun diyip dursa da acı ve sütsüz kahvelerden hiç hoşlanmazdım. Bedenime işkence ediyormuşum gibi gelirdi.
Makinanın başına gidip kahve için ceplerimi yokladığımda bozuk para olmaması hayal kırıklığı yaşamama sebep olmuştu. Sabah o acele ile günlük rutinim olan bu aktivite için cebime para atmayı unutmuştum.
Hala bir umut pantolonumun ceplerini kontrol ederken yanımdan bir kol uzanmış ve ihtiyacım olan miktarı makinenin haznesine atmıştı.
Kim olduğuna bakma isteğimle kafamı çevirdiğimde ilk defa gördüğüm beden ile duraksadım.
"Teşekkür ederim?" tek kaşımı kaldırarak soru sorar gibi çıkan sesimin alt metninde 'Sen kimsin kardeşim' merakı oldukça baskındı. O da bunu anlamış gibi hemen yanıtladı.
"Merhaba, Asıl teşekkür etmesi gereken kişi biziz. Felix'i siz bulup getirmişsiniz. Hyunjin kardeşine karşı çok hassastır ve baya korktuğu için de aşırı saldırgan davrandı kusura bakmayın. Ben Chan, kuzenleriyim. "
Elini sıkmamı ister gibi öne uzatmıştı. Kibar biriydi ters cevaplar vermeme gerek yoktu. Uzattığı eline usulca karşılık vererek sıktım.
" Ben de Minho. Ayrıca teşekkürlük bir şey yok. Görevim zaten bu benim. Hem kim minik bir omegaya sırt çevirebilir ki öyle bir an da." kaşlarımı kaldırarak onay bekledim. Kafasını usulca salladığında ise devam ettim.
"Bu arada ben de tanıştığıma memnun oldum. "
Sesim hafif alaylı çıkmıştı. Bu tavrıma gülümsemişti.
Alfa olduğunu tahmin etmek için çok zeki olmaya gerek yoktu. İri bedeni ve yoğun baharatlı kokusu ben buradayım diye bağırıyordu ama iyi birine benziyordu. Bu yüzden tedirgin hissetmemiştim.
"Felix ne zaman çıkabilir hastaneden belli mi?"
Sorusu oldukça yerindeydi ama şu an Felix'e yapılan hiçbir kontrolü ve değerlerini bilmeden yorum yapamazdım.
"Ben felix'i getirmiş olsamda maalesef onun doktoru değilim. Acil doktoruyum ben ama profesör ile konuşup size bilgi vermesini isteyebilirim."
Kafasını sakince sallamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A moment of silence | Hyunho
Fanfiction| Omegaverse | Hyunjin'in nefesi önce ensemde oyalandı ardından mühür yerime yavaşça burnunu sürttü. Öyle belirsiz bir histi ki bir an yanlış mı hissettim diye sorgulamıştım. Yavaşça aynı yere dudaklarını bastırınca irkildim. İşte bu hareket tüm bed...