1.9

633 38 6
                                    

"Arin, kızım bu ayyaş yine geldi. Çabuk yolla şunu yoksa yaşatmam onu, demedi deme."

Gözlerimi devirip kapıya doğru ilerlediğimde Dorukhan'ında kapıya olan darbeleri sertleşmişti.

"Siktir git, Çınar burada."

Kapıyı açmadan kurduğum cümle en ufak bir kırgınlık içermiyordu.

"Açıklamama izin ver, Arin."

"Dorukhan, ben çok yoruldum."

"Sevgilim aç kapıyı, lütfen kendimi açıklamama izin ver."

Bıkkınlıkla kapıyı açtığımda karşımda gözaltları mosmor olmuş bir Dorukhan vardı.

"Arin benim haberim yoktu, bilsem gelmez miyim sevgilim?

"Gelmedin, Doruk."

Cevap vermeyip kafasını aşağı eğdiğinde ağlamaya başladım.

"Sen o sikik otellerde tatil yaparken ben burada annem için ağlıyordum, nasıl olduğumu düşünmedin bile!"

Ses tonum yükseldiğinde Çınar bir şeylerin ters gittiğini düşünmüş olacak ki yanımıza geldi.

Dorukhan'ı omuzlarından ittirdi ve konuşmaya başladı.

"Sen hala burada mısın?"

Dorukhan kendinde cevap verecek yüzü bulamamıştı.

"Git, Doru. Başıma daha fazla dert açma sevgilim."

Kapıyı suratına kapatıp hızlıca odama ilerledim.

Peşimden gelen Çınar'ı kulak vermeden kapıyı sertçe kapattım.

Şu an ne Çınar'a cevap verecek ne de Dorukhan'ın yalanlarını dinleyecek durumdaydım.

Fakat yanımda sadece Dorukhan'ı istemekten kendimi alıkoyamıyordum.

move on, dorukhan toközHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin