Unforgetten night ( Tr çeviri)

16. Sana İhtiyacım Var ! Kim +18

    
        "Kim benim için endişeleniyor musun?" Kamol sadece doğru duyup duymadığından emin olmak için sordu "kim umursuyormuş? Umurumda değil, sadece mutlu değilim" diye bağırdı Kim, birkaç dakika önce söylediklerini görmezden gelerek Kamol'a sırtını döndü ve Kamol dudaklarının kenarından memnuniyetle gülümsedi.

    "Hey, bana kızgınsın bu yüzden aramalarımı kabul etmedin değil mi?" diye mırıldandı Kamol. Kim, Kamol ile tartışacak söz bulmakta zorlandı. "Böyle hissetmene sevindim " dedi Kamol, Kim'in kafası karışmış halde kaşlarını çatmasına neden olarak. "Neden mutlusun?" Diye sordu Kim. Kamol onu kucağına çekti ve belinden sıkıca sarıldı. Kim biraz mücadele etti, ancak yeterince savaştığını hissettiğinde hareketsiz kaldı.

    "Mutluyum çünkü hayatımın bir parçası olmak istediğini bilmeme izin veriyorsun. " dedi Kamol ciddi bir tonda. Kim kalbi çarparak bir an sessiz kaldı, yüzü o kadar sıcaktı ki, "Çıplak hissediyorum" dedi sessizce ve Kamol gırtlağından güldü.Başka bir şey söylemeden, Kim bir anda "Ohh, neden bu kadar sessizsin khun Kamol? Bir şey söyle" diye bağırdı. "Ne demeliyim? Pekala, benden gerçekleri duymak istemiyormuş gibi konuşuyorsun, bu yüzden ne diyeceğimi bilmiyorum, konsam bile dediklerime inanmazsın muhtemelen" diye konuştu Kamol. Kim dudaklarını büzdü.

"Khun Kamol! Cahil numarası yapmana gerek yok, neden benimle dalga geçmekten bu kadar zevk alıyorsun? Konuşmak istemiyorum, hiçbir şey söylemek istemiyorum, gerçekten istemiyorum" Kim, kucağından kalkmaya çalışırken güçlü figüre bağırdı, ama Kamol ona daha sıkı sarıldı. "Um kızma, sana soruyorum, gerçekten benim hakkımdaki şeyleri bilmek istiyor musun? Neler olduğunu gerçekten bilmek istiyor musun Kim?" Kamol tekrar sordu, Kim biraz sessiz kaldı.

"Yani bilebilecek konumda mıyım?" Kim ciddi bir ses tonuyla sordu, ikisi bir süre sessiz kaldılar. "Benim hakkımda her şeyi bilecek bir konumdasın Kim, daha önce Bay Cheng hakkında söylediklerim seni kötü hissettirdiyse özür dilerim, ama açıkça söylüyorum, başka bir şey düşünmedim sadece bu sıkıntıları çekmeni istemiyorum" dedi Kamol dürüstçe, Kim sessizce dinledi. "Yani bana söyleyecek misin?" Kim merakla sordu.

"Seninle yatmama izin verecek misin?" Kamol sordu, Kim kaşlarını çattı. "Seni durdurdum mu?" Kim, Kamol'u hafifçe gülümseterek yanıtladı. Kamol, önce Danai'nin astlarıyla ilgilenmesi gerektiğini hatırlayarak, "Döndüğümde sana söyleyeceğim, önce bir süre önce olanlara sebep olanlarla ilgilenmeliyim, beni biraz bekle" dedi. "Bende geleceğim" dedi Kim hemen, Kamol hafifçe kaşını kaldırdı. "Neden gitmek istiyorsun? Gitmek zorunda değilsin, gitmeni istemiyorum bugün çok şey yaşadın, şimdi uyumanı ve beklemeni istiyorum, uslu bir çocuk ol ve uyu, geldiğimde sana sarılacağım tamam mı?" Dedi Kamol. Kim, başıyla onaylamadan önce biraz tereddüt etti. "Tamam" diye yanıtladı Kim, Kamol'u gülümseterek.

   "Her şey bu kadar kolay işte ve sen çok tatlısın, biliyor musun Kim? " dedi Kamol gülümseyerek. "Yeter Khun Kamol, o insanlarla ilgileneceğini söylemedin mi? Ellerin şimdi ne yapıyor?" Dedi Kim. Kim'in ince belini ileri geri ovuşturan Kamol'un elini tutarak. "Hmm, sadece biraz şaka yapıyorum, kızdın mı?" Kamol alayla sordu. "Konuşmana gerek yok, git ne yaparsan yap, ben yatacağım" dedi Kim, yüzündeki kızaraklığı kapatmaya çalışırken reddederek. Kamol, Kim'in parlayan yanaklarını öpmek için eğilirken hafifçe gülümsedi. Kim kucağından indi. "Daha sonra geleceğim, eğer uykun varsa önce uyuyabilirsin, beni beklemene gerek yok tamam mı?" dedi Kamol ayağa kalkarken.

   "Seni beklemeyecektim" diye yanıtladı Kim. Kim onu ​​takip edip onu evin önüne yollayarak yatak odasının kapısına doğru yürümeden önce sadece gülümsedi. Köyün önünde Kamol'un iki astı onu bekliyordu. Kamol, Kim'in geri dönmesi için "içeri gir" dedi, Kim bir şey söylemeden önce biraz dudaklarını büzerek kapının önünde hareketsizce bekledi.