-GK-2

191 42 2
                                    

Kısa bir süre sonra kendime gelip üzerimi değiştirmeye başladım. Koşu kıyafetlerimi giyerek kulaklığımı elime aldığım gibi kapıdan çıkarak sahile doğru koşmaya başladım.

Koşu hızımdan dolayı kısa sürede sahile vardığımda Teoman'ın eşsiz sesi eşlik ediyordu bana. Kulaklarımda yankılanan ses ve beynime kazınan o masum ağlayışı..

Biraz daha koştuktan sonra kendimi bir banka atarak elimde olan su şisesini kafama diktim. Suyu bitirerek yere fırlattım ve aniden oturduğum bankdan doğruldum ve biran başımın dönmesiyle tekrar aynı yerde buldum kendimi. Bu sefer kalkmak için bir çaba sarfetmeden oturup denizi izlemeye koyuldum. Gözleri gibiydi deniz. Masmavi. Derin bir nefes alarak doğruldum fakat en az 3 metre karşımda, sırtı bana dönük bir kadın belirdi. Kollarını kadife ceketine dolamış denizi izliyordu. Bir süre dikkatli baktığımda bu kadının , masmavi gözlere sahip olan ve dün gece yanımda tüm masumiyetiyle uyuyan Güzel kadın olduğunu farketmem uzun sürmedi. Banka tekrar oturduğumda kadın yavaşca önümden ilerlemeye başladı. Tam o anda kulaklarımda "Sen geçerken Sahil'den" şarkısı çalmaya başladığında kadının gidişini izleyerek şarkıyı mırıldanmaya başladım. "Sen geçerken sahilden sessizce." Dedim ve duraksadım. Denizden bir gemi sesi geldiğinde "Gemiler kalkar yüreğimden gizlice " Diyerek şarkıyı devam ettirdiğimde alayla güldüm. "Hayat bile bana bir tarafıyla gülüyor anasını satayım." Diyerek oturduğum yerden doğrularak eve yürümeye başladım.

Eve kısa zamamda varıp birşeyler atıştırdım. Daha sonra biraz uyumanın bir zararı olmayacağını düşünerek kendimi yatağa attım. Dün gece kadının tüm yüz hatlarını ezberlediğim için uyuyamamıştım. Kusursuz yüzünde çenesinin altında bir küçük beni vardı. O küçücük nokta bile güzelliğini iki katına çıkartıyordu. Bir süre daha düm gece olan gariplikleri düşünerek kendimi uykuya teslim ettim.

Sabah kalktığımda güneş batmak üzere ve yağmur çiselemeye başlamıştı. Bu zevki kaçırmamak için montumu kaptığım gibi dışarıya çıktım. Yağmurun altında yürümek kadar muhteşem birşey yoktur bence ve bu özellikle yaz yağmuruysa kesinlikle hiç bir şeye değişilmeyecek bir hal alıyordu. Eski apartmandan çıkarak elimde olan montu üzerime geçirdim. Yağmur hızlanmaya başladığı için montun kapşonunu da taktıktan sonra yürümeye başladım.

Ara sokaklardan geçerek bir çocuk parkına varıp banka oturdum. Yağmurun şiddeti gittikçe artmıştı. Ve su birikintilerine tekrar tekrar damlayan damlalar hoş bir ses çıkartıyordu.

Bir süre sonra çaprazımdaki banka bir çift oturdu. Elleri ve gözleri birbirlerine kenetlenmiş, aşkı doruklarda yaşadıkları her hallerden belliydi. Bir süre onları izledikten sonra karşı taraftaki banka bir kadın oturdu, Güzel Kadın. Her yerde karşıma mı çıkıyordu yoksa hayal mi görmeye başladığımı artık kestiremediğim için yanına gitmeye karar verdim.

Yanına gelip oturduğu bankın diğer kısmına oturdum. Güzel Kadın kafasını bana çevirip baktıktan sonra en fazla iki saniye içinde geri çevirdi.

Yüzüne bakarak "Sabah yoktun. Neden gittin? Haber vermeden?" Diye konuştuğumda Güzel Kadın "Kalmam için bir sebep varmıydı ki? O gece kendimde değildim sabah kalktığımda ne olduğunu bile hatırlamıyordum.Sabah bir kalkıyorum ki yanımda bir adam var. Nasıl korktum biliyormusun? Ardından herşey oturmaya başladı hafızamda. Teşekkür ederim " diye en uzun cümlesini kurdu güzel kadın. Aynı zamanda beni şaşırtmayıda başarmıştı. Daha sonra yanımdan usulca kalkarak parkın çıkışına doğru ilerlemeye başladı güzel kadın. O an aklıma gelen saçma fikirle kadının peşinden sessizce yürüyerek takip etmeye başladım.

Issız ara sokaklardan geçerek yıkık dökük bir yere geldi kadın. Evin kapısına ulaşıp anahtarla kapıyı açtığında burada yaşıyor olduğunu anladım. Eve girdiğinde bile hâla aynı yerde bekliyordum. Evin camında bir gölge gördüğümde Güzel Kadının olduğunu anlamam çok uzun sürmedi. Yıkık bir duvarın arkasında olduğum için beni görmesi imkansızdı. Kadın perdeye çekip içeriye girdiğinde hızlı adımlarla eve yürümeye başladım.
Geldiğim ıssız sokaklardan evime doğru yürüyordüm. Artık yağmur durmuştu fakat eşsiz toprak kokusu insanın içinin bir hoş olmasını sağlıyordu. Derin nir nefes alarak bir markete girdim. Bir kaç yemeklik malzeme alarak çıktığımda yağmur tekrar çiselemeye başlamıştı. Hızlanmamasını umarak yürümeye devam ettim zira yakalanırsam bu sefer hasta olmam kaçınılmaz olacaktı.

Eve vardığımda yemek yapmaya koyuldum. Çünkü bu evde babaannemle yaşıyorduk ve iki ay önce onu kaybettiğimden beri fazlasıyla kilo kaybetmiştim. Ve babaannemin böyle bir duruma düşmemi isteyeceğini sanmıyordum.

Yemekleri yaparak ocağa bıraktım ve elime bir kitap alarak okumaya başladım. Kitapta kadın adama "sevme" diyordu. "Böyle seveceksen sevme." Aslında hata yapıyordu kadın. Bu toplumda o kadar çok kimse tarafından sevilmeyen insanlar varken o sevme diye haykırıyordu. Bir süre daha kitap okuduktan karnımın acıktığını hissederek yemek yemek için mutfağın yolunu tuttum.

Yemek yiyecekken kapının çalmasıyla kapıya yöneldim. Yavaşca kapının kulbunu indirdiğimde karşımda sarhoş bir şekilde Güzel Kadını görmeye kesinlikle beklemiyordum..

GÜZEL KADIN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin