Selam! burası kitabımın ileriki bölümlerinden aldığım küçük bir kesit sadece. İlk izlenim kitaplar çok önemli olduğu için bu kısımı kitabımın genel tanıtımı olarak kullanmak istedim. Kurgumu emek vererek yazıyorum, okuyucu sayım ne olursa olsun kitabımı ve sizi yarı yolda bırakmayacağım. Keyifli okumalar :)
Kitap kapağı tasarımı yapabiliyorsanız bana özelden ulaşabilirsiniz.
Pinhani - Bilir O Beni
✨
Tan , güneş doğmadan önceki alaca karanlık vaktiydi
Adı buradan geliyordu işte.Ayın üzerindeki lekeydi,
Eski bir şarkıydı,
Cehennemin ta kendisiydi! Tan..
Kuğu gibi boynu, zarif elleri vardı bu kızın. Gözleri kehribar rengi zehir içmiş gibi bakıyordu. Saçları alevdendi, dokunan herkesi yakardı.
Tan,
Ölümdü.
Tan severse bir bedeni o beden çürürdü.
Araladı dudaklarını, öptü karşındaki adamı. Sıcacık teni ile Korhan'ın soğuk teni birbiriyle temas halindeydi. Nasıl bir uyumdu, nasıl bir ahenkti öyle.
Hayır sevemezdi bu adamı! Biliyordu çok severse korhan'ı, çürürdü bedenleri.
Nefesleri birbirine karıştı, küçük bir melodi çalıyordu sanki. Bu melodinin ahenkiyle alevlerin üstünde dans ediyor gibilerdi, bu onlara tatlı geliyordu fakat çürüyordu bedenleri farkında değillerdi.
Korhan, baktı cehennem kızı Tan'a aralanan dudaklarından şu kelimeler döküldü.
"Sevemem seni Tan. Ben başka bir bedende can buldum,
Senin ateşin beni yakar,
Sen alevsin,
Senin sevgin çürütür ruhları"
Korhan'ın dudaklarından dökülen her kelime acı saçıyordu, Tan kızamazdı. Biliyordu, hakkı yoktu. Bir başkasını sevdi diye Kızılır mıydı? Kendisini sevemiyor diye kızabilir miydi?
Korhan'ın elindeki yaraya gözü takıldı, yanık iziydi. Yarası daha kabuk bağlamamıştı. Ellerindeki yarada parmaklarını gezdirdi, öptü nahifce o yarayı. Gözlerinden dökülen yaşlar değdi o yaraya, ince bir sızı kapladı elini Korhan'ın. Gözyaşı değilde ateş değmiş gibi yaktı!
"Zira, seni sevmek değil sevmeyi düşünsem bile şuramdaki.." Duraksadı. O zarif elleri kalbine götürdü Korhan, kalbinin atışlarını duyabileceği kadar yakındı Tan Korhan'a şimdi. bir başkasına atan kalp atışlarını duyduğu an yakmak istedi bu kalbi. "Şuramdaki, tekrar ölür."
"Orada bana yer olasıya kadar bekleyeceğim seni Korhan" sesini salıp ağlamak isterdi fakat içine içine ağladı.Nahifliğinden ödün vermiyordu. İçinde yatan o alevlerin kızı savaş halindeydi, bitkindi, sesi çıkmıyordu.
Ne zordu ölü bir kadın ile savaşmak.
"Burada sana yer yok sen ateşsin o su."
Haklıydı. Tan bu hikâyenin başrolü bile değildi. Eğer Begüm ölmeseydi o kazada, Korhan'ı şu an tanımıyor olurdu. İki yabancı olarak kaldırdılar.
"Eğer inat edip de gelirsen bu kalbe bilmeni isterim Tan, okyanus buralar, sen boğulursun, bu kalpte barınamazsın"
Susmasını istedi Tan, sus diye bağırabilmek! Burada bana yer olmalı, burası benim de evim diyebilmek istiyordu.
Bir kuş olaydı şuan uçup giderdi bu şehirden. Değildi. Olduğu yerde çakılıp kaldı. Bu acı yüzleşmenin verdiği ağırlık, bedenine öyle ağır gelmişti ki Kolunu oynatsa büyük bir yük taşır gibi ağrırdı, sustu kaldı o yüzden.
Korhan bir kalp, ne kadar sevebilirse o kadar seviyordu. Bu kalpte yaşıyordu Korhan'ın sevdiği kadın. Eğer Korhan hâlâ nefes alıyorsa, hala bu cehenneme dönen dünyada.. insanların birbirlerini vahşice öldürüldüğü bu dünyada sevdiği kadın olmadan yaşıyorsa bunun tek sebebi, Begüm Korhan'ın kalbinde yaşamaya devam ettiği içindi.
Uzaklaştı Korhan, alevlerin kızı Tan'dan.
Yeşil gözlerini o kehribar gözlere dikti. Tan'ın kuğu gibi zarif olan boynunda süzülen yaşlar vardı. Dudaklarını aralar gibi oldu, bir şey söylemek istedi Tan sustu.
Eğer korkmasaydı, bu savaşta kaybedeceğini adı kadar iyi bilmeseydi şunu söylemek isterdi Korhan'a
"De ki ben alevlerin getirdiği bir kızı sevdim günahsa günah, sevapsa sevap,
onu sevdim, onun cehenneminde yanarım"Diyemedi.
Sustu
Ne acıydı,
Hayatta olup da imkansızlaşmak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alevlerin Kızı | Cehennem
General Fiction"Sevemem seni Tan. Ben başka bir bedende can buldum, Senin ateşin beni yakar, Sen alevsin, Senin sevgin çürütür ruhları" Korhan'ın dudaklarından dökülen her kelime acı saçıyordu, Tan kızamazdı. Biliyordu, hakkı yoktu. Bir başkasını sevdi diye Kızılı...