Yavaşça içeri girdim o önde ben arkada ilerliyorduk ben bu adamdan kurtulmak için yollar ararken sürekli bu adama çekiliyordum . Sinirle soludum bana döndü zorla güldüm anlamayan bakışlar attı , sonra önüne döndü ve yürümeye devam etti.
Şaşkınca sırtına baktım ne kadar da kaslı biriydi kendime baktım bense küçük birşeyim çünkü ben buz patencisiyim tabi ki küçük olacam . Birden durdu arkasını döndü bana baktı baş işareti ile otur dedi .
Etrafa baktım ağzım açık bir şekilde inceledim oha burası ev mı burası evse bizim oturduğumuz ev ne o zaman . Burası Madam'in evinden kat ve kat büyük , bir insan neden bu kadar büyük bir ev yaptırır ki .
Karşımda ki adama baktım gözlerimi devirdim onun gibi gösteriş meraklısı biri olduğunu unutmuşum ya . Koltuğa oturdum o da yanıma gelip oturdu ona baktım o kadar yer varken dibime oturdun gerçekten mi ?
Kalktım ve karşıda ki tekli koltuğa oturdum sırıttı . Tekrardan gözlerimi devirdim bununla bir dakika bile aynı yerde durmam . " Ben gidim artık kapıda ki adam bana yardım ediyordu zaten size gerek yoktu hemen bir taksi çağırırdı bende giderdim . Siz lütfen rahatsız olmayın ."
Bir elini koltuğun kenarına koydu ve dudağının kenarını hafifçe kaşıdı ve beni süzmeye başladı bu beni rahatsız etti . Yerimde kıpırdandım sinirlenmeye başladım , dişlerimi sıktım ben seninle mı uğrasacam işim gücüm yok zaten . Sinirle ayağa kalktım tam gidecekken kolumdan tuttu ve kendine çekti .
Ona anlamayarak baktım ne yapıyor bu . Gözümün yanında bulunan tutamı aldı ve okşamaya başladı " Çok güzelsin biliyor musun daha önce hiç bir erkekte ya da kadında sende ki güzelliği görmedim.
Zorla güldüm ve onu ittim benimle dalga geçiyordu . Ona sinirle baktım bana sırıttı biliyordum dalga geçtiğini.
" Ben gidiyorum siz gidin başka biriyle dalga geçin . " Kah kaha attı kaşlarım istem dışı kalktı kah kahası ne kadar hoştu gözlerimi kırpıstırdım kendine gel Jungkook .Yanımda geçti ve merdivenleri çıkmaya başladı. " Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum 15 dakikaya gelirim mutfağa git kahvaltı hazırdır beni bekle ben geliyorum! " Sinirle ona baktım birde emir veriyor başımı belli belirsiz salladım . Gülerek yukarı çıktı bende ona arkasından sinirle baktım . Hııı birde dediğini mı yapacağız beyefendiye bak sen .
Hızla dışarı çıktım az önce ki adamı aradım ama bulamamıştım sinirle soludum . Etrafta bir sürü adam vardı şaka mısın sen dışarda gözükmüyordu tabi etraf sur gibi duvarlarla çevrili olursa olacağı bu ...
Birine seslendim " Afedersiniz acaba bana bir taksi çağır mısınız . " Adam beni görünce şaşırdı ona zorla güldüm . " Ben Tae'nin arkadaşıyımda eve gidecem ama telefonum şarjı bitti o yüzden acaba taksi çağırır mısınız? " Adam bana süpe ile baktı lan adam birazdan gelecek sen bana ne diyorsun gebertirim ben bunu...
Sinirle soludum tam adamın üstüne atlayacakken biri bana seslendi arkamı döndüm derin bir nefes aldım .
Buraya geldiğim de kapıda gördüğüm adamdı gülerek yanıma geldi. Diğer adamlar başını eğdi kaşlarım istem dışı kalktı bu halime güldü. " Hadi gel ben seni bırakırım dışarıda işim var ." Ona minnetle baktım tekrar güldü hızla adamı takip ettim hemen arabaya bindik sürekli arkama bakıyordum .
Hızla arabayı çalıştırdı yola çıktık derin bir nefes alıp verdim . Kah kaha attı .
" Kimden bu kadar korkuyorsum . " Ona mahcup bir şekilde baktım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İCE PRİNCE | TAEKOOK
Fanfiction+18 sahneler vardır lütfen rahatsız olanlar veya olucaklar varsa okumayınız :) Jungkook aşırı tatlı ve sempatik buz patenciydi. Madamın biricik öğrencisi ve tek gözdesi olan bir buz patenci. Diğer yandan ise Taehyung adında bir mafya vardı ona deli...