Bütün gün aynı geçmişti tanışma , ne yapmam gerektiği , kiminle muhatap olacağım falan genel olarak şimdilik bilmem gerekeni anlattılar . Zordu ilkte baya zorlandım ama sonra yavaş yavaş Suga ve Tae sayesinde anlamıştım . Yukarı katta üç masanın solunda ben oturacam, ortada Tae, diğer taraf Suga'nın yeriydi .
Yorucu bir gündü ama akşam olmuştu masanın başında oturmuş dosyalara bakıyordum şimdi basit işlerle ilgileniyordum önemli şirketleri ezberliyordum .
En sonunda beynim yandı ve kafam masaya koydum daha doğrusu düştü ve pat diye ses çıktı . İkisi de aynı anda bana dondu ve güldüler . Yüzüm kağıda gömükken " Hiç komik değil !" Suga gülmeyi kesti ama Tae gülmeye devam etti yana döndüm ve Tae ile göz göze geldim . Ayağa kalktı hızlıca yanıma geldi başımı kaldırdım ona umutla baktım . Tatlı tatlı sırıttım .
" Çok mu yoruldun? " Başımı şirince aşağı yukarı salladım bu halime güldü . Masasına döndü ve bir dosya getirdi şok oldum bu ne ? Önüme koydu . " Bunu bugün eve götür ve incele bundan üç ay sonra çok büyük bir ihale var onunla ilgilenmeliyiz bu dosyaları sonra incelersin yanlış bilmiyorsam İtalyanca biliyorsun dimi? " Yüzüm düştü , başımı olumluca salladım .
" Güzel bu ihale bizim için çok önemli bir İtalyan şirketle anlaşmamız lazım adam hem güçlü, hemde çok zengin . Gerekli bilgiler burda var sen şimdilik bunlara bakma yarın ki partiden sonra başla çalışmaya şimdilik sadece bu işle ilgilen gerisi önemli değil . " Pür dikkat onu dinliyordum demek ki İtalyan bir şirket adam baya zengin demek ki önüme döndüm .
Yavasça masanın kenarına oturdu onu incelemeye başladım ceketini çıkarmıştı kollarını dirseklerine kadar iliklemişti ve saçları dağılmıştı şuan aşırı yakışıklı duruyordu zorla yutkundum . Bakışlarım istem dışı dudaklarına gitti büyük, kırmızı dudaklari beni etkiliyordu .
Gözlerimi hızlıca kırpıştırdım başımı olumsuzca salladım ne yapıyorsun sen Jungkook onun dediklerini unuttun mu evet özür diledi ama dediklerini unutmadım asla da unutmayacak hem o çok tehlikeli hem...başımı sağa sola salladım .
Konuya geri dön , düşünmeye başladım İtalyan bir iş adamı mı aklıma gelen şeyle gözlerim kocaman oldu ona döndüm hafifçe öksürdüm . " Şey kusura bakma ama acaba iş olarak birbirinizle aynı mısınız yani o da mı şey..." Sustum bakışlarımı kaçırdım . Tek kaşı kalktı bana yaklaştı düşünür gibi yaptı .
" Mafya mı? "Çünkü İtalya da bir çok iş adamı mafya bunu bilmeyen yok zaten . Başını olumluca salladı demek ki adam mafyaymış . Acaba benden ne istiyordu?
" Peki tam olarak benden ne istiyorsun adam mafya ne yapabilirim ki ben burada yeniyim ufak bir hata yaparsam sonu kötü olabilir . " Kaşlarını çattı ve beni süzdü aklında birkaç şey tartıp biçiyor gibiydi ona anlamayarak baktım . Her neyse dosyaya baktım kenara koydum başımı ovdum çok kötüydüm ya .
Tae bir elini masaya koydu ve eğildi ona baktım aramızda çok az bir mesafe vardı . " Sen sadece çevirmenlik yapacaksın gerisini biz halledeceğiz adam hakkında bilgi öğren ki bize de yardımcı ol . " Dosyayı işaret etti ve devam etti .
" Orda herşey yazılı partiden sonra çalışmaya başla sadece üç ayımız var o ihaleyi almalıyız unutma o iş milyonluk hata istemiyorum o yüzden dersine iyice çalış anlaştık mı ufaklık? " Son dediği ile kaşlarımı çattım başımı onaylarcasına salladım .
" Şimdi gidebilirsin gerisini biz hallederiz sen o işe odaklan adam hakkında bilgi sahibi ol ve dosyayı sakın ama sakın kaybetme. "
Ona ters tersi baktım çocuk muyum ben niye kaybedim . Bu halime güldü saate baktım nerdeyse akşam olmak üzereydi ve benim beynimin yarışı yok . Yavaşça ayağa kalktım başım döndü Tae tuttu ona yaslandım . " Hey iyi misin ölme sakın daha lazımsın . "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İCE PRİNCE | TAEKOOK
Fanfiction+18 sahneler vardır lütfen rahatsız olanlar veya olucaklar varsa okumayınız :) Jungkook aşırı tatlı ve sempatik buz patenciydi. Madamın biricik öğrencisi ve tek gözdesi olan bir buz patenci. Diğer yandan ise Taehyung adında bir mafya vardı ona deli...