Madam'in yanındaydım ama sürekli insanların gözler üzerindeydi bu beni arada bir rahatsız etse de pek umrumda değil . Öylece havadan konuşurken sıcak bir nefes hissetim . " Bu kişi niye sana sürekli bakıyor . " Madama döndüm ne demek istiyordu hafifçe kaşlarımı çattım . Başıyla bir yeri işaret etti oraya döndüm az önce tanıştığım kadındı .
Bana baş selamı verdi ve gülümsedi bende ona gülümsedim hafifçe önünde eğildim ve önüme döndüm . Bşr çiftler için güzel bir şarkı çaldı . Herkes eşlerini kaldırmaya başladı Madam'a döndüm çapkınca sırıttım kaşlarımı indirip kaldırdım . Elimi uzattım gülümseyerek tuttu yavaşça dans pistine yürüdük ve dans etmeye başladık Jimin bağırmaya başladı.
" Dünyanın en tatlı anne ve oğlu . " Bunu Rusça söylemişti ona olumsuzca baktım resmen rezil olmuştum . Başımı eğdim ikimizde kah kaha attık . Madamı etrafında döndürdüm ve kendime çektim nazikçe tuttuktan sonra hızlandık . Kah kahalar eşliğinde dansımıza devam ettik . Bir çok kişi bizi alkışlıyordu , bizimkiler ıslık çalıyordu . Başımı omzuna eğdim . " Resmen rezillik Madam ya bunlar büyüyememiş ergenler. "
Gülerek bana baktı . Başını kaldırıp alnıma yumuşak bir öpücük kondurdu . Madam ellerini bana doladı birbirimize sarılarak dansa devam ettik .
Şarkının sonlarına doğru durduk herkes alkışlamaya başladılar hafifçe öne eğildim ve ona teşekürler ettikten sonra Madam koluma girdi yerimize giderken Yugeom yanıma geldi . Madam'a hafifçe baş selamı verdi. " Çocuklar siz konuşun ben misafirlere ilgilenecem . "
Yanımızdan gitti ona döndüm biraz panik olmuş gibiydi . Koluma girdi .
" Bizimle gel Han-wool ikna etmeye çalışıyoruz yarın bizimle görüşsün diye ama adam çok inatçı sende Tae belki ikna edebilirsin diyor . "Gözlerimi devirdim başımı onaylarcasına salladım söylene söylene masaya vardım. Kadın beni görünce birden durdu ona gülümsedim yanın da ki eşi bana baktı zorla gülümsedi . Ona anlamayarak baktım .
" Annenle güzel dans ettin . " Başımı hafifçe eğdim ve teşekür ettim . Bu arada başından beri kadın diyorum ama dikkatli baktım biraz tuhaftı kadına da benziyordu erkeğe de çözemedim bana bakıp güldü yanıma geldi bu adam çok gülüyordu ama tuhaf bir şekilde kanım kaynıyordu . Gözlerine baktım .
" Tuhafına kaçmış olabilirim . Kusura bakma canım genel de elbise giyinen biriyim aman bugün takım elbise giyindim . Biliyorum erkeğe benziyorum . Yani işin aslı ben transım o yüzden sana biraz tuhaf gelebilirim . "
Duyduğum şeyle gözlerim büyüdü hay ben şansıma...
yanlış anlayacak beni hızlıca başımı olumsuzca salladım . " Hayır lütfen olur mu öyle şey? " Zorla güldüm ben nasıl anlamdım trans olduğunu o zaman erkekten kadın olmuş olmalı .Aman sanane Jungkook zaten işi almamız çok zor birde kadına bak kocası yanlış anlasın rezil ol . Üstüne Taeden de bir ton ağır laf işit . Bence ben bu kadından uzak durayım en mantıklısı .
Önüme döndüm kenarda duran sampanyadan büyük bir yudum aldım ve içtim . Derin bir nefes alıp verdim bakalım daha neler yaşayacam iş hakkında, konuşmaya başladık . Arada bir bende katılıyorum ve fikrimi söylüyordum . Ji-Min olduğunu öğrendiğim kadın arada bir bana bakıyordu bu bakışları beni rahatsız etmeye başladı .
Tae'ye sokuldum bana döndü ona zorla güldüm . Bu halime gözlerini devirdi elini belime koydu konuşmaya devam etti . Bu kadar yakın olmasına gerek yoktu alt tarafı sana sokuldum tamam ilk atak benden gelmiş olabilir . Ama ne yapmalıyım kadın tehlikeli duruyor .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İCE PRİNCE | TAEKOOK
Fanfiction+18 sahneler vardır lütfen rahatsız olanlar veya olucaklar varsa okumayınız :) Jungkook aşırı tatlı ve sempatik buz patenciydi. Madamın biricik öğrencisi ve tek gözdesi olan bir buz patenci. Diğer yandan ise Taehyung adında bir mafya vardı ona deli...