"BENİMLE DALGA MI GECİYORSUN BOGUM?!"
"ne dogru degilmi? Minhodan hoslanıyorsun. ASIKSIN ONA ASIK!"
Diye bagırdıgında Minho yanımıza geldi.
"ne?"
"bogum. Ceneni kapa! Bilmedigin seyler hakkında konusmayı kesecekmisin?!"
"ne yalan mı soyluyorum! Minhodan hoslanıyorsun!"
"ben mi ondan hoslanıyorum bogum? Sen hoslanmıyormusun? Ben neden bir arkadasımın hoslandıgı birinden hoslanayım?! Eski arkadasım olsanda sana asla ihanet etmem!"
"Derken? Bogum sen benden mi hoslanıyorsun?"
"adam seni dısarıda gormus begenmis 2 senedir pesinden kosuyo minho!"
minhonun bakısları cıglık atacak gibi duruyordu. Neden bilmiyorum ama o sırada aglamamak icin zor duruyordum.
"Bende senden hoslanıyorum bogum!"
minhonun bu cevabına sasırmıstım. Belli etmemeye calıstım. Umarım kimse anlamamıstır.
"Tamam sevgili oldunuz artık. Bir daha boyle yalanlar ile ugrasma bogum."
"ama bi biraksaydınız ben konussaydım."
"bogum neyi konusacaksın? 2 senedir hoslandıgın cocuk sana senden hoslanıyorum dedi."
"demis olabilir ama ben"
"sen falan yok bogum! Sevgili oldugunuza gore bir daha karsıma cıkmazsınız."
goz devirip kantine indim. Muzlu sut aldım ve sınıfın bahcesine cıktım. Tesadüfen Matamatik hocası hastaydı bu yuzden ders bostu.
"nasılsın?"
yanımdan gelen sese dondum.
"Hyunjin? ne yapıyorsun burda?"
"sorma kafam cok dagınık. Okuldan sonra icmeye gidelim mi? Ne dersin?"
"fark etmez olur"
