"demek sevgilisi var öylemi. güzel sevinmem lazım. niye bu durum benim canı mı sıktı? niye sinirleniyorum?" Faruk içinden geçirdi.
"ay faruk dur biraz ya. niye hemen beni ordan uzaklaştırdın. kızdan ne güzel bilgi alacaktım." Odadan çıkmışlardı. Hatta 1.ci kata gelmişlerdi bile.
"ne bilgisinden bahsediyorsun nehir?"
"sevgilisi varmış"
"eee ?"
"ne demek ee ya. kim olduğunu öğrenmem lazım. ne demek ee?"
"Saçmalama nehir. sanane elin kızından adamından."
"Faruk."
"Efendim?"
"Dönsene bana."
"Ne var?"
"Dön bi .Sen bu kıza önem veriyorsun tamam ama fazlasına gitmiyor musun?"
"Ne dedim ki; hayır! sevgilin falan olamaz, mı dedim."
"Olamaz mı kızın?"
"Olamaz. o kim ki onun olabiliyo. Hele bir bulayım sıçacam ağzına."
"Ooh anladım. Ben gitsem iyi olacak."
"Nereye gidiyorsun nehir." Nehir hemen hızla oradan ayrılmıştı. "Bunuda anlamıyorum. Ahh lanet olsun." Ellerini sinirden yumruk yaptı.
"Neden esma hayır anlamıyorum. Onlara, neden sevgilin olduğunu söyledin ki. Yani başka birşey de diyebilirdin. Hep onun yüzünden. O beni mecbur etti. "
Söylendikten sonra kollarını bağdaş yapıp, gögsünün altına yerleştirip, 2 dakika bekledi. Sonra dayanamayıp, elindeki serumu bir anda çekip attı. Ayaklarını yataktan aşağı sallandırdı. Ayağını zemine değdirip doğrulmak için dikeldi. Serum takılı olan eline baktı. Bir anda çektiği için kanamaya başlamış, baloncuk olup durmuştu. Heralde donacak dedi. ayağa kalkıp yürümeye başladı. bir an durup zedelendi, düşecek gibi olmuştu. kendini düzeltip odanın kapısına doğru yürümeye başladı.sınıfına gelmişti. kapıyı çalıp çalmamak konusunda karasız kalmıştı. "elinde sonunda gireceğim yer burası. neyi bekliyorsun çal gitsin işte." kolunu kaldırıp kapının hizasına getirdi ve kapıyı 2 kere çaldı. elini kapı kulpuna götürüp açtı ve sınıfa girdi. hocanın olmaması büyük bir şans, diye düşünerek içeri girdi. Esma; sağ elini, sol kolunun üstüne getirip kendini ısıtmaya çalışır gibi sıvıyordu. kimileri esmaya bakmadı, kimileri göz ucuyla baktı. kalabalığın arasından geçerken, sanki bir yabancıymış gibi hisssediyordu. diğer adaşı esma geldi. "kanka uyanmışsın nasılsın korkuttun bizi."
gözleri faruğu aradı. evet tam karşısında oturuyordu. onun ayağa kalktığını gördü, onunla beraber aynı sıraya vardığını farketti. Sadece yönleri farklıydı "iyiyim esma sadece tansiyonum düştü herhalde. "
"sevgiline haber verelim de, gelsin alsın seni." dedi faruk, alaycı ve sinirli çıkmıştı sesi. Esma sırasına oturdu.
"sevgili mi? kimin sevgilisi?" dedi eda. Şaşırmış gibi.
"A-aa sizin haberiniz yok mu? esma, niye söylemedin arkadaşlarına? hayır, yani kızlar böyle şeyleri; kız arkadaşlarına söyler de! evet esmanın sevgilisi var, benden duyması." Yine alaylı konuşmuştu faruk.
Esma hala sakinliğini koruyordu. Hayır hayır nasıl bu yalanı düzeltteceğini düşünüyordu. Allahım ne olur yardım et.
Esma dedi hasan. Konuşmayı başlatcaktı. O sırada müdür yardımcı fahrettin hoca girmişti. Yoklama almaya.****
"Neden böyleyim bilmiyorum. Onu görünce sinirleniyordum. Yaptığı şeylerden nefret ediyorum. Bir değerim yokmuş gibi davranıyordu bana. Evet bana!
Neden o çocuk da ben değil. Yoksa o sarılan çocuk muydu. Gerçekten sevgilisi var mıydı?"
Faruk yatağında yatarken içinden konuşuyordu. kimi düşünüyordu? esmayı.
"Hayır ben nehiri seviyorum." Yattığı yerden doğruldu. "Evet, onu seviyorum yoksa olmazdım onunla. Nerde emin neden yanımda değil. Anlardı beni." Ayağa kalktı. Gitmem lazım. İçmem lazım, kafamı kafamı dağıtmam lazım." dedi ve odadan ayrıldı.****
Esma gece vaktinde yatağında yatamamış hatta sağa sola dönüp durmuştu. Daha fazla dayanamayıp, odanın ışığı yakmak için kalkmıştı. Yattıktan sonra tekrardan yatağına gidip oturdu. Ellerini masum edasıyla kelepçeliyip tırnak etlerini koparırcasına oyuyordu. Belini bükmüştü. "Neden böyle yaptığımın farkında bile değilim. Nasıl ,niye, kimin için?" Masanın üzerindeki saatine baktı gece yarısının geçtiğini ve saatin 2 olduğunu gördü.
Ayağa kalkıp masanın yanına giderken dışardan ses geldi. 'Canı çıktı bu alemden niye böyle yapıyorsun.' "Şarkı mı söylüyor biri?" dedi esma. 'Tut elimden kalk gidelim oy gidelim ziganaya.' Esma dışardaki sesi anlamak için camın önünde duran masayı alıp kenara koydu. 'Neden böyle yapıyorsun?' sesler devam ediyordu. Esma perdeyi aralayıp aşağıya baktı. Ve gözlerini şaşkınlıkla araladı.
Birşey diyemiyordu dili buz kesmişti adeta.
"Tut elimden kalk gidelim." dedi tekrardan faruk. Ellerini sanki esma yakınındaymış gibi uzatıyordu.
"Sarhoş mu bu?" dedi esma.Şarkının ilk kısmını kendisine itamen söylüyor devamı ise asıl sözleriii..
Votelemeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Sende Saklı (ara verildi)
Romance"Özür dilerim sana bu kadar kötü davrandığım için. Ama senden de uzak durmak istiyordum napıyım. " dedi adam. "Şş sessiz ol. " kız donmuş elleriyle dudaklarına götürdü "şşş sessiZ ol" diye yineledi cümlesini. "Ne yine mi " "Hadi ama tatlı değil mi...