8.Bölüm:Kavga

34 1 0
                                    

"evet haklısın ben senin neyinim ki? azrailin olabilrim mesela!" diye arkasından söylendi.

taksiye atlayıp kendi klübünün adresini verdi. taksinen inince telefonu çaldı. teli eline alınca arayanın kim olduğunu baktı. gördüğü şeyle pufffladı. ^tuğçe'm^

"efendim tuğçe."

"NE EFENDİM FARUK! nerdesin sen. ne oluyor? öylece bırakıp gittin beni burda. "

pufff "uzatma işte."

"ben mi uzatıyorum! niye gittin. sap gibi kaldım ben burda."

faruk teli kulağından ayırıp ^^keşke ama nerdee?^^ dedi havaya bakarak. "acil işim çıktı ondan." dedi telefonu kulağına götürerek.

"acil işin o kız mıydı? gördüm herşeyi faruk. kimdi o kız?"

"yarın gelince anlatırım şimdi müsait değilim" dedi telefonu yüzüne kapattı. "aslında senle hiç uğraşmak gelmiyor içimden." telefona bakarak söylemişti.

bir kaç telefon görüşmesi yaparak babasının ona verdiği evine gitti. çiftliğe. faruk eve varınca arkasından 5-6 tane kız girdi. parti verecekti aralarında. kendi gibi zengin olan bir kaç milyoner arkadaşlarını aradı. onlara "sevdiğiniz manitaları alın gelin eğelnce var burda kopuyoruz. adres biliyorsunuz ki, benim çitflik." deyip telefonu kapattı.

arkasına döndü faruk. tek kişilik koltuğa yayıldı. padişah şekli veren koltuğuna. kadehinden birer yudum içiyordu. kafayı bulmak istemiyordu ama kafa dağıtmak istiyordu. hemde çok istiyordu. esmanın ona yaptıklarını düşündükçe deli oluyordu. mantıklı düşünmeye başlamıştı. haklıydı. hiçbirşeyi değildi. karışamazdı ki onun hayatına.

faruk; kendisine bağrılmasından nefret ediyordu.

düşüncelerini dağıtırken partinin diğer üyeleri milyonerler geldi. faruk emin'i unutmamıştı. onun arkadaşlığı herşeye değerdi. emin'in arkadaşlığı diğerlerinden çok farklıydı. hatta çoğu şeyi ondan öğrenmişti.

eskiden pisliğin tekiydi. babası onu bir beladan kurtarıyorsa o çoktan başka belaya girmişti. babası artık onun arkasını toplamaktan bıktığı için devlet okuluna göndermişti. arabası, parası babası herşeyi elinden almıştı. faruk çoğu zaman eminle beraber çalışıp para kazanıyordu. bir yerden sonra emin'e ailesinin zengin olduğunu ve hayatını en b*ktan olduğunu ama senle tanıştıktan sonra kendine çekidüzen verdiğini söylemişti. hatta ailesini bile tanıştırmıştı. babası emin'i çok sevmişti.oğlunu değiştirdiği için mutluydu. uyuşturucusu ekoini vardı ama her türlü belaya artık bulaşmıyordu. bu konuda çok mutluydu babası.

emin'i özel bir arabayla alıp getirtmişti çiftliğe.

faruk, emin'i görünce; "vay! kankam benim. bii bakimm valla özlemişim gardaşım benim" deyip emin'e sarılmıştı.

eminde "he valla bende seni" demesiyle, içeri kapının kırılması bir oldu.

********

^^sen bana karışma. ben daha çok fena oluyorum. gerizekalı senin bir sevgilin var benle uğraşma. yanlış anlaşılıyoruz.^^ yüzünü, önceden çekilmiş olan dizlerini gömdü esma.

"kızım yeter artık aç şu kapıyı yemeğini ye."

"iştahım yok anne ısrar etme. "

"hanım ne oldu?"
" bilmiyorum bey geldiğinden beri böyle. "

annesiyle babasının kapının önündeki konuşmaları duyuyordu. ama o sessizce ağladı. gelen telefon aramasıyla irkildi. arayan tanımadık numaraydı.

telefonu açtığında karşıdan gelen ses endişeli bir sesdi. sadece iki kelime söyleyip telefon yüzüne kapandı. "BİZ BİTTİK"

ne olduğunu anlamaya çalışırken telefonun kime ait olduğunu aramaya başladı esma. belki geçmişten kim olduğunu bulabilirim düşüncesiyle. telefon yine çaldı tabii aramasıda yarım kaldı.

"esma benim damla. bugünkü yaşanan olayları gördük. sana tek bir soru soracağım?"

"nedir sorun?" Sesi bıkkın şekilde çıkmıştı.

"faruk... la ... " damla nefesi bıraktı. "farukla senin aranda birşey mi var?" esma duyduğu sorunun karşısında şaşırmıştı. 'acaba gerçekten var mı?' düşündü. 'ona aşık olabilir miyim?'

"hayır tabii yok damla ne saçmalıyorsun sen ya.."

"valla bugünlerde herkesin sevgilisine musallat oluyorsun."

"dediğin laftan haberin var mı? ersinden bahsediyorsan senin olsun o bebe"

"zaten benim ıh." esma daha fazla dayanamayıp "iyi ozaman sorularınız bitttiyse iyi geceler size" dedi.
telefonu yüzüne kapattı. biliyordu ki damla böyle soruları soracak kız değildi. yanlarında bi kaç kız olduğunu tahmin edebiliyordu.

**************

"gördünüz mü bak telefonu yüzüme kapattı" dedi damla.
"gördük kardeş hem gördük hem duyduk "dedi fatma.
elindeki çekirdeği bitmeye gelen esmaya baktılar. "hiç bakmayın bana ben bile bilmiyorum ne olduğunu."

"kızım yanında oturan sensin bir kaç şey söylemiştir sana." dedi eda.

"kim esma mı? yok be onun öyle durduğuna bakmayın o kendi hakkında önemli olmadığı sürece bişey demez."

"nasıl önemli olmadığı sürece?"

"dolmuştur, boşalacak yer arıyordur ortaya söyler gider ne olduğunu sorduğunda ise yarım yamalak anlatır. bazen bakarsın hepsini anlatır bana 3 kere anlattı dertlerini." dedi esma

fatma:"bana hiç anlatmadı."

damla: "bana da."

"ben yeniyim bana anlatmaz. "dedi eda. çekirdeklerini çitlemeye devam ettiler. bir yandan da onun bunun hakkında dedikodu yapıp duruyorlardı.

*********

faruk gelenlerin kim olduğuna baktı. küçükken; kendisinden 10 yaş büyük olan adamı dövmüştü ve şimdide ondan intikam almak için geldiği belliydi.

kızlar kaçışmaya başlarken emin: "kim bunlar?" diye sordu faruğa bakarak. faruk adamlardan gözlerini ayırmadan "dövüşmeye hazırmısın kanka? başlıyoruz işte" dedi. diğer iki milyoner onların içeriye girmesiyle yer serildi.

önlerine milyonerlerden biri yere serildi. faruk onun üstünden atlayarak önüne gelen ilk adama tekme attı. ikincisine ise sağ elini yumruk yaparak onun çenesine vurarak yere serdi.

eminin vuruş şekilleri de farukdan bir farkı yoktu. hatta ondan iyi dövüyordu adamları.

kişileri faruktan nerdeyse 20 kişiden fazlaydı. yerdeki vazoyu eline alarak karşıdan gelen adamın kafasına geçirdi. onun arkasından gelen adam tam faruğa vuracakken faruk yere çömelip adama çelmek attı. onun düşmesiyle üstüne çıkıp yumruklar atması bir oldu. faruğun kollarından biri tutup kaldırırken emin bu sefer faruğu tutan adama yumruk attı. onun yere düşmesiyle dışardan silah sesleri duyuldu. farukla emin biribirine bakarken diğerleri kaçışıyordu. 'polis' gelmiştir diye.

"bu hesap bitmedi" dedi faruğu dövmeye gelen adam. kapıdan içeriye bir kaç adam atıldı. farukla emin kapının oraya gittiler. havada uçuşan ayak gördüler. her birine vuruşu yere düşürmesi ve hem ayak hem de elle kavga etmesi erkekleri(faruk ile emin) etkilemişti.

etkilenmelerinin sebebi bunun bir 'kız' olmasıydı.

Multimedyada emin var...

Aşk Sende Saklı (ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin