- Tuana Naz Tiryaki -Sabah olmuş uyanmışım yatağımda sırt üstü uzanmış tavanı seyrediyordum. Kalbimde bi sızı vardı ama ne olduğunu anlamıyordum. O kadar derinden bi sızıydı ki kalp krizi geçiriyo gibiydim.
İçimden ağlamak geliyordu. Ama neye ağlayacağımı bilmiyordum. İçimde öyle kötü bir his vardı ki. Sanki kötü bi şey olmuş gibiydi.
Acaba Arda'yı öptüğüm ve Çağan'ın bunu görmesi miydi içimi bu denli acıtan?
Yaptığım şey ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmiyordum ama bu acının sebebi bu değildi.Yataktan zorlanarak kalkmıştım. Ayaklarımı yere bastığımda ayaga kalkmaya hazırlanmıştım ki bi anda telefonum çalmıştı.
Komodinin üzerinde ki telefona baktım.
Arayan numara annemdi. Telefonu elime aldığımda biraz bekledim.
Sesimi düzenleyip yüzüme gülümsememi yerleştirdim. Annem uzakta bile olsa benim her halimi anlardı. Ve o benim bile bilmediğim bi üzüntü içerisinde olduğumu bilmemeliydi.
Derin nefes alıp verdim. Ama kalbimi acıtan bi nefesti. İstemsizce elim titriyodu. Bana ne olduğunu anlamıyordum.
Tekrardan sakinleştim ve telefonu açtım.
- Anneciimm..
Dedim tek nefeste ve yüzümde kocaman bir gülümseyle.
Bi kaç saniye ses gelmemişti. Telefonu kontrol ettim kapandımı diye ama hayır kapanmamıştı. Tekrardan kulağıma götürdüm.
Kalbim deli gibi çarpıyordu. Sanki karşıdan gelen cevap beni kötü etkileyecek bi cevap olucaktı.
- Anne!
Dedim tekrardan ama yok yine cevap yoktu.
Sonra sesli bir derin nefes alınıp verildiğini duydum.Ne oluyordu Allah aşkına! Annem neden konuşmuyordu benimle.
Bi kaç saniye daha bekledim. Birazcıkta meraklanmıştım. Sonra bi ses geldi.
Ama bu erkek sesiydi.
- Tuana...
Karşıdaki ses benim teyzemin oğlu Berat'a aitti.
Berat'ın adımı söylerken sesi titriyo oluşu nabzını bi tık daha hızlandırmıştı. Ne olduğunu sormaya korkuyordum. Ama cevap vermem lazımdı.
- Berat!
Biraz daha derin nefes aldım. Evet bir şey olmuştu hemde canımı acıtacak bi türden.
- Berat annem nerde?
Vereceği cevabı biraz merakla birazda kokuyla bekliyordum.
- Tuana hastahaneye gelsen iyi olur. Konumu atıyorum.
- Ne? Ne hastahanesi Berat? "
- Tuana lütfen Çağan'la beraber hastaneye gelin...
Demişti ve telefonu kapatmıştı. Neler olduğunu aklım almıyordu.
Telefonu yatağın üstüne fırlatıp hemen odadan çıktım. Aşağıdan sesler gelmediği için Çağan'ın uyuyor olduğunu düşünüp odasına girdim.
Ama yatakta yoktu Çağan. Odasının içini gözlerimle taradım ama yoktu yine.
Hemen odanın balkonuna gittim. Çağan Yağız Leya ve Deniz bir aradaydılar. Bi şeyler konuşuyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim! ~ Çağtu
Dla nastolatków"Ben sana burada deliler gibi aşıkken senin bana abin demen hiç hoş bir şey değil ufaklık" "Hani sen aşka inanmazdın? Nasıl oldu da bana aşık oldun?" "Onu bilmiyorum ama aşkın adı sen olunca çok güzel olduğunu biliyorum"