SUVEYDA

2.8K 56 5
                                    

(oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın bebisler iyi okumalar🤎)

🦋🦋🦋🦋

Soğuk hava yüzüme vurdukça dalgaların sesi kulağıma daha net geliyordu.Evden bir hışımla çıkmıştım, şimdi de bu soğukta başımın çaresine bakmam gerekiyordu.Normalde ailemle kalmazdim arkadaşlarımla
kaldığım villa bir evimiz vardı, genelde orda olurdum ama şu sıralar gidesim gelmiyordu.

Elimdeki bitmis teneke bira şişesini ilerdeki çöp kutusuna basket attım. Geceyi sokakta geçirecektim. Otele de gidebilirdim ama sokaklar otellerden daha yakındı bana. Sokakta büyümüştüm resmen, korkmuyordum. Kendimi koruyabilirdim de kendimden başka kimsenin bana zarar veremeyeceğine inanıyordum.

Hiçbir zaman sevgiyle pamuklar içinde büyütülmüş bir çocuk olmamıştım.
Ailem baskıcıydı , Zengin ve bilindik bir aileden geliyordum ve bundan asla şikayet etmedim para ve şöhret beni fazlasıyla mutlu ederdi. Kimi etmezdi ki, para bizi biz yapan o şeydi. Evet bazı şeyleri satın alamazdik mesela aşkı, karakteri, mutluluğu, heyecanı fakat kim bunların aynısını beş parasız bir şekilde yaşamak isterdi ki ?

Kendi iç dünyamla baş başa iken gördüğüm görüntüyle adımlarımı yavaşlattım ilerde sahilde, kumların üstünde bir arkadaş grubu ateşin etrafında oturup gülüşüyorlardi. Görünüşe bakılırsa yarısından fazlası baya bi sarhoştu. Bu görüntüye gülümseyip adımlarımı oraya yönlendirdim.

"Selam gençlik" neşeli ses tonumdan dolayı hepsinin bakışları bana döndü. Tabi çoğu bayık bayık bakıyordu ama olsun. "Selam güzellik" gözüm sarışın şirin çocuğa kaydığında gülümsemem büyüdü.

Sarışının yanına oturup "nabersiniz bakalım" caprazimdaki kumral çocuk "oturabileceğini tam olarak kim söyledi" bacaklarimi bağdaş yapıp kollarımı geriye yasladım, dudaklarımı büzüp kafamı sarışına çevirdim." İnsanlar ne kadar agresif görüyorsun değil mi? " Kumralin yanındaki esmer kız çocuğun omzuna hafif bir yumruk attı. "Hadi ama hakan çok kabasın."

Biz konuşurken diğerleri biz pek siklememis ve muhabbete geri dönmüşlerdi, zaten çoğu yarını hatirlamazdi bile. Bileğimdeki Apple Watch' a baktım ve saatin 05: 32 olduğunu gördüm. Yaklaşık 1 saat 6 dakika sonra falan hava aydınlanacaktı. Biraz daha takılır sonra okula geçerdim.

İnsanlarla konuşma ve kaynaşma yeteneğim yüksekti, özgüvenli ve kendimden emindim. Çevrem fazlasıyla genişti, etrafımda sahte insanda çoktu.
Bu hayatı kendim seçmiştim. 11. sınıfa giden ve kendi ayakları üzerinde duran bir kızdım işte. Bende muhabbete dahil oldum, sessiz durmayı sevmezdim sessizliği de sevmezdim gürültü beni kendimi güvende hissettirirdi. İşte o zaman kendi zihnimle baş başa kalmazdım ve gereğinden fazla düşünmezdim. Kafayı yememek için olması gereken buydu, ki zaten kafamın yerinde olduğu da pek söylenemezdi.

Baya bir süre daha sohbet ettikten sonra sarışın çocuğun numarasını alıp kalmıştım bazıları çoktan gitmişti, adı Pamir'di fazlasıyla tatlı ve samimi bir çocuktu ve bir art niyetini hissetmemiştim.

İlk önce bizim eve uğrayacaktım. Yaklaşık bir 15-20 dakika yürüyüp evin kapısına anahtarı soktum ve temkinli adımlarla içeriye girdim.Kendimi odama attım, yatağa yatıp gözlerimi dinlendirmek için yumdum.

"Kızım kalksana lan artık" kaşlarımı çattım ve omzumu inatla dürtükleyen yakın arkadaşım Sarp' ın kolunu ittirdim. "Ne oldu ya" Görmesem bile huzurumu kaçırdığı için salak salak sırıttığını biliyordum. " Uyan artık uyuyan güzel okul vakti" yanımdaki yastığı alıp gelişi güzel kafasına sertçe fırlattım. " Aah oğlum görmeden bile nasıl tam isabet ettiriyorsun aminakoyayim" sırıttım ve gözlerimi açıp karşımdaki enayiye baktım.

Litost  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin