Oy vermeyi unutmayın bebisler 🤎
Nefessiz kaldığımı hissettiğimde kafamı buz gibi suyun içinden çıkardım. Karacaların evindeki büyük kapalı havuzdaydım. Burda başka türlü nasıl zaman geçireceğimi bilmiyordum. Resmen kendi yıllarca büyüdüğüm ev bana yabancı geliyordu.
Ellerimin buruşacağını anladığımda ellerimi havuzun kenarına koydum ve kendimi havaya kaldırdım. Kenardaki eşyalarımı almak için adımlarımı oraya yönlendirdim.
"Süveyda Hanım anneniz misafirlerin gelmesine 3 saat 46 dakika kaldığını size hatırlatmamı istedi." Çalışan kızın sesini duydum ama o tarafa bakmadan kafamı onaylarcasına salladım. Bu kadar dakiklik bana fazlaydı, neyse zaten gıcıklığına geç inecektim.
Duşumu bu katta alıp hızlıca üzerime gri eşofman ve bol siyah düz bir sweatshirt giydim. Başım her zaman olduğu gibi inanılmaz ağrıyordu. En yakın yer olduğu için salona geçip kendimi koltuklara attım.
Pek kısa olmayan bir süre sonra kapının açılma ve gürültüyle kapanma sesini duyup sinirle gözlerimi açtım. İçeriye Mert girdi ve kollarını iki yana açarak "SELAMLAR KARACA AİLESİ" gözlerimi sadece ikimizin olduğu koca salonda gezdirdim. Anlamazcasına bakıp kafamı iki yana salladım. "Ne diyorsun amınakoyayım kafan mı güzel senin"
Kendini yanıma attı ve saçlarımı karıştırdı. "Çok konuşma ufaklık" Gözüm Mert'in kolundaki saate kaydığında yemeğe 1.30 saat falan kaldığını gördüm. "Sen niye hazır değilsin daha annem bu halinle olduğunu görürse delirir." Haklıydı, böyle olaylara ve kişisel bakıma çok önem veriyordu kendisi.
Kalkıp yavaş yavaş asansöre yürüdüm, odamın olduğu kata basıp beklemeye başladım. Kapı açılınca hızlıca odama girip üstümdekilerden kurtuldum. Giyinme odama girip elbiselerine göz gezdirdim. Zaten güzeldim birde abartılı giyinip eğer çocukları varsa onları kendime aşık etmeme hiç gerek yoktu. Kendime gözlerimi devirip beyaz askılı bir elbise çıkardım.
(Sadece elbise arkadaşlar)
Altına da beyaz bilekten bağlamalı bir topuklu ayakkabı giydim. Saçlarımı su dalgası yapmak için maşayı çıkarıp prize taktım ve ısınması için kenara koydum. Saçlarım hala biraz nemliydi, güzel kokulu spreyler sıkıp taradım, uçlarına da saçıma uygun olan saç yağını sürdüm.
Elime maşayı alıp saçlarımı 15 dakikada falan yaptım. Uzun oldukları için yoruyorlardı. Fişten çıkartıp soğuması için kenara bıraktım, makyaj masama oturup hızlıca doğal bir cilt makyajı yapıp gözlerime uzun bir eyeliner çektim. Elbiseye göre bu makyaj olurdu. Dudaklarıma parlak, hafif pembe tonlarında bir lipgloss sürdüm. Ayağa kalkıp boy aynasından kendime baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Litost
ChickLitYıllar önce kızlarını kaybeden büyük, acılı bir aile • İçeride küfür bulunur rahatsız olacaklara baştan uyarıdır ! • LİTOST: "İnsanın yapamadığı şeylerden dolayı kendine acıması ve kendine duygusal işkence yapmasıdır."