Üzgünüm geç kaldımİyi okumalar canlarım
Umarım bölümü beğenirsiniz♥️♥️
~~~
Bir hafta boyunca ortalıkta görünmeyen Jungkook hepimizin istemsizce endişelenmeye başlamasına neden olmuştu. Yaklaşık bir hafta kadar önce yaptığımız o konuşmayı tekrar tekrar düşünmüştüm. Hoşlanmaya başladığım kişiye -üstelik bana güveniyordu- böyle yaptığım için pişmandım. Jungkook'un üstüne gitmiştim üstelik bana zamanı geldiğinde ne olduğunu söyleyeceğine rağmen. Evine birkaç kere uğramıştım ama evde değildi. Bu endişelenmem için yeterli bir sebepti. Ailemle konuştuğumda -babama yalvararak yaptırdım bu konuşmayı- neden uzak durmamı istediklerini açıklamışlardı.
Babam Jungkook'un arkasını kollayan adamların olduğunu söylemişti. Yaptığı başka bir iş daha vardı ve oraya çağrıldığı zaman hastaneden hastası da olsa çıkabiliyordu. İşin ne olduğunu bilmiyorduk.
Kapımın geç saatte çalmasıyla oturduğum koltuktan kalkmış kapıya ilerlemiştim. Bir kaç günlüğüne işten izin almıştım. Kontrol amaçlı kapı deliğinden baktığımda gelenin Jubgkook olduğunu görmem ile hızlıca kapıyı açmıştım.
Karşımda kırgın gözlerle bana bakan bir Jungkook vardı. Gözlerimi hızlıca üstünde dolandırmaya başlamıştım. Başka yaraları da varsa pansuman yapayım diye. "Merhaba Taehyung" Jungkook'u kapıda beklettiğimi idrak edince hızlıca geriye çekilmiş içeriyi göstererek konuşmuştum. "Gelmez misin?" Başını olumsuz anlamda sallamış buruk bir tebessüm ile konuşmuştu. "Dikkat etmen gereken birini evine davet etmen pek akıllıca olmaz. Hem zaten bişey söyleyip gideceğim" kalbimde hissettiğim ağrı ve pişmanlık hissi ile kehribar- kahve gözlere üzgünce bakmıştım. "Dediklerimi geri almayacak ama özür dilerim Jungkook. Gerçekten çok özür dilerim. Bana güveniyorken ve zamanı geldiğinde anlatacağım demene rağmen sana böyle davranmamalıydım"
"Önemli değil Taehyung. Sen de haklısın. Herkes sana benim hakkımda benzer şeyler söylerken benden çekinmekte haklısın" kalbimdeki pişmanlık hissi ağrının önüne geçmişti.
"Sen ne demek için gelmiştin?" Konuyu dağıtmak amacıyla sorduğum bu sorunun cevabının beni sarsacağını tahmin edememiştim ama.
"Ben geri döneceğim Taehyung. Amerikaya. En başından hataydı zaten Kore'ye gelmem. Zaten çalışmaya başladığım her hastane kısa bir süre sonra aynısını yapacak. Benimle çalışmak istemeyecekler. Daha fazla burada durup aynı sonu yaşamaya niyetim yok. Zaten herkese yeterince rahatsızlık vermişken daha burada kalmamın bir anlamı yok" bir daha Jungkook'u göremeyecektim. Kalbim sanki bin parçaya ayrılmıştı. Yerinden sökseler bu kadar acıtmazdı. Gözlerim dolarken ona baktığımda benim gibi onun da gözleri doluydu. Ağzımdan fısıltı şeklinde kelimeler döküldü. "Ne zaman?"
"Haftaya bugün gideceğim. Muhtemelen bu hafta yine görüşemeyeceğiz o yüzden son kez teşekkür etmeye geldim Taehyung. Bu zamana kadar beni sorgulamadan bana güvendiğin için teşekkür ederim. Ve seni tanıdığım şu kısacık zamanda kalbime girdiğin için de çok kızgınım. Senin bana karşı böyle hisler beslemediğini biliyorum. Gitmeden önce bir kere de olsa şunu söylemek istiyorum. Senden gerçekten hoşlandım. Hatta hayatımda ilk defa biri için böyle hissettim. Sana bunları duy da vicdan azabı çek diye söylediğimi düşünme sakın. Sadece kalbimde güzel bir yerin var. Olur da benden yardım istersen ya da herhangi bişey beni aramaktan çekinme. Görüşürüz Kim Taehyung. Seni tanımak gerçekten çok güzeldi" gözlerindeki yaşları hızlıca silmiş arkasını döndüğü gibi bir daha yüzüme bakmadan gitmişti. Her şeyi idrak etmek o kadar zordu ki. Kapıyı kapattığım gibi sırtımı yaslamıştım. Sanki vücudumdaki tüm güç emilip alınmış gibiydi. Kayarak yere oturduğumda daha fazla dayanamamış içim çıkmışçasına ağlamaya başlamıştım.
Ben kendimi daha önce hayatımda hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. Keşke o gün onları söylemeseydim. Keşke zamanı geri alıp ona anlayışla yaklaşsaydım. Ben de ötekiler gibi muamele etmiştim ona. Bilip bilmeden yargılamış üstüne gitmiştim. Bunları düşünmek daha çok canımı yakmıştı. Ağlamalarım şiddetlenirken zorlukla ayağa kalkmış telefonuma doğru ilerlemiştim.
Titreyen ellerim ile ablama acil bana gelmesini yazmıştım. Mesajı gönderdikten sonra beni arasa da açmamıştım. Açsam da zaten ağlamaktan konuşabileceğimi sanmıyordum.
***
"Ağlama artık Taehyung lütfen" ablamın omzuna yasladığım başımı olumsuz anlamda sallamıştım. "Onu kararından döndürmeye ne dersin?" Hızlıca başımı kaldırmış ablamla göz göze gelmiştim. Bunu yapabilirdim değil mi? Yapardım bence. "Nasıl yapacağız ki onu?"
"Bak öncelikle herkesin Jungkook'tan uzak dur dememesini sağlamalıyız bence. Düzgün bir açıklama yapalım. Babama da çalıştığınız arkadaşlarınıza da. Sen zaten ona karşı boş değildin Taehyung. Bu hafta mümkün olduğunca onunla vakit geçir. Böylece kendi hislerinden de iyice emin olursun. Onun güvenini tekrar kazan Taehyung. Zor olacaktır biraz ama diğerlerinin dolduruşuna gelme" gözlerimdeki yaşları silmiş kararlı bir şekilde ablama bakmıştım. "O zaman ben bu hafta izin alayım. Yarın da ilk işim bizimkilerle konuşmak olur. Bir yerlerden başlamalıyım"
Ben Kim Taehyung, Jeon Jungkook'u kalmaya ikna edecektim. Eh bi de sevgilim olmaya.
~~~~
Neler yazdım ben böyle 😞
Bu bölüm Taehyung
Koo night 🌙✨
°Leo🦁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Darling Is A Illegal Doctor| Taekook
FanfictionTaehyung babasının hastanesinde çalışan alanında en iyi doktorlardan birisiydi. Amerika'dan ana vatanına yeni dönmüş olan Jungkook onun gözdesiydi. Ama bilmediği bişey vardı ki o da Jungkook'un illegal işi... #angst değildir!!! #15.06.2022-05.08.2...