13

517 36 6
                                    





İyi okumalar canlarımm

Umarım bölümü beğenirsiniz ♥️

- - - - -

Soluklarım kesilirken titreyen ellerim ile yere düşürdüğüm fotoğrafı tekrar elime almıştım. Gerçek olamazdı değil mi? Olmamalıydı. Ağzımdan bir hıçkırık kaçarken ağlayarak ve titreyen ellerim ile telefonumu arıyordum. Telefonumu bulur bulmaz abimi aramıştım. Bir yandan da düzgün konuşabilmek için ağlayışımı bastırmaya çalışıyordum. Sonunda telefonu açtığında sadece tek bir cümle söylemiştim.

Abi çabuk bana gel

Ardından telefonu kapatıp yaşlı gözlerimle fotoğrafı incelemeye başlamıştım.

Harabe bir evin içinde sandalyeye bağlanmış sevgilimin yüzünde yaralar vardı. Üşüdüğü fotoğrafta bile belli oluyordu. Bir hıçkırık daha benden habersiz kopup gitmiş evde yankılanmıştı. Kim bilir daha neler yapacaktı o adam sevgilime. Onu erkenden bulamazsak olacakları düşünmek bile istemiyordum.

Bir süre sonra kapı çaldığında zaten fotoğrafı gördüğümden beri kapı önünde oturuyordum. Yavaşça kalkmış kapıyı açmıştım. Abimin endişeli yüz ifadesi daha da ağlamak istememe neden oluyordu. "Taehyung ne oldu bişey söyle. Korkutuyorsun beni" elimdeki fotoğrafı uzatırken tek söyleyebildiğim "Jungkook" olmuştu. Abimin yüz ifadesi fotoğrafa baktıkça değişiyordu. "Ne zaman buldun bunu?"

"Karakoldan dönünce. Kapımın önündeydi"

"Şimdi tekrar oraya gitmemiz lazım" onu sadece başımla onaylamak ile yetinmiştim.

- - - -

Jungkook bir gündür kayıptı. Polisler fotoğraftan yer ile ilgili bir ipucu bulmaya çalışıyorlardı. Babamlara Jungkook ile sevgili olduğumuzu anlatmıştım. O kaybolduğundan beri dalgın, üzgün ve sinirli olduğumdan babam bana işe gelmememi kendimi toparlamamı söylemişti. Jungkook'un bana ihtiyacı olacağını da eklemişti. Gece sadece iki saatlik bir uyku uyuyabilmiştim. Ama uykum varmış gibi de hissetmiyordum. Sadece Jungkook'un çabucak bulunmasını istiyordum. Daha fazla zarar görmemesini de tabii.

Hastanedeki dosyalarımdan bazılarını düzenleyerek zaman öldürüyordum. Dosyalardan birinin arasından düşen kağıt ile eğilip yerden almış ne yazdığını okumaya başlamıştım. Eski olduğu belliydi. Tanıdık gelen yazı ile ve altında yazının kimden olduğunu yazan isim ile şokla kağıt ile bakışmıştım.

- - - - -

Zorlukla gözlerimi aralayıp etrafa bakınmıştım. Beni kaçıran kişi ortalarda görünmüyordu. Vücudum çok fazla ağrıyordu. Hem üşüdüğüm için kasılmaktan hem de  biraz dayak yememden kaynaklıydı bu. Bir gündür kayıptım ve birilerinin dikkatini çekeceğini düşünüyordum açıkçası. Bu psikopat adam bana sadece Taehyung ile aralarına girdiğimi onun vaktini çaldığımı ve ona zarar vereceğimi söylüyordu. Taehyung'a aşıkken bunları yapma olasılığım bile yoktu. Tanrım ben onu gerçekten çok seviyordum. Ve ona zarar gelmesini asla istemezdim ki. O deli adamın akşama tekrar geleceğini biliyordum sadece.

Susuzluktan ve açlıktan karnım gurulduyor boğazım kuruyordu.

Çok geçmeden duyduğum adım sesleri ile ne olacağını beklemeye başlamıştım. O psikopat adam kötü bir şekilde gülerek içeriye girmişti. "Baksana seni arayan da soran da yok" cevap vermemeyi seçmiş ve sessiz kalmıştım. "Neyse onu boşver de ben akşam için yakın köylerden birinden tavuk almaya gideceğim. Akıllı uslu dursan iyi edersin. Hatta dur şöyle yapalım" odadan çıkmış ardından elinde kalın bir koli bandıyla tekrar gelmişti. İlk başta onu ağzıma yapıştırmaması için debelensem de saçımın ön kısmından acıtacak şekilde kavramış hareket etmemi engelledikten sonra ağzıma kalın bandı yapıştırmıştı. Saçlarımı sertçe bıraktığında ağzımdan boğuk bir inleme kaçmıştı. O ise beni umursamadan çıkıp gitmişti.

- - - -

"Ben sana demiştim değil mi bu adamın sana saplantılı olduğunu. Dikkatli olman gerektiğini ve onu hayatından uzak tutman gerektiğini?" Babam ve abim fotoğrafı gönderen kişinin odamda bulduğum notu yazan kişiyle aynı kişi çıkmasından beri üstüme geliyorlardı. En sonunda dayanamamış biraz sesimi yükselterek konuşmuştum. "YETER! Ben ister miydim başımıza böyle bişey gelsin? Sevgilim kaçırılsın? Ben tahmin edebilir miydim onun böyle bişey yapacağını?" Gözyaşlarım birer birer süzülmeye başlamıştı yanaklarımdan. Babam iç çekerek yanıma gelmiş bana sıkıca sarılmıştı. Kafamı onun omzuna yaslamış bana güven veren sıcak kollarında sakinleşmeye çalışmıştım. Bir süre sonra sırtımda hissettiğim el ile başımı çevirip yanımdaki kişiye bakmıştım. Annem bana şefkatle bakıyordu. Babamdan ayrıldığım gibi o da bana sıkıca sarılmıştı. "Bugün bizde kal bebeğim. Biraz bişeyler ye ve uyu" onaylamaz mırıltılar çıkararak başımı iki yana salladığımda annem itiraz etmişti. "Taehyung'um, beneğim. Jungkook'u bulduklarında onun sana ihtiyacı olacak. Ama sen kendini çok yoruyorsun bebeğim. Biraz dinlenmeye ve güç tıplamaya ihtiyacın var" annemin dediklerinde haklı olması benim daha kolay ikna olmamı sağlamıştı gerçekten.

Annemlerin evine geçtiğim zaman annem ik olarak bana güzelce yemek yedirmiş ardından yanıma yatarak saçlarımı okşamış ve daha kolay uykuya dalmamı sağlamıştı.

Uyandığımda saat dokuza geliyordu. Yedi saattir yatıyordum ve vücudumu daha dinç hissediyordum. Hızla yataktan kalktığım gibi aşağı babamların yanına inmiştim. "Ne oldu bir haber var mı Jungkook'tan?" Hepsinin üzgün bakışları beni bulunca zorlanarak bir nefesi ciğerlerime çekmiş babamın yanımdaki koltuğa oturmuştum. Babam beni omzuna yasladığı zaman ise üzgünce konuşmaya başladım. "Baba lütfen bulsunlar sevgilimi. Hem artık kimin kaçırdığını da biliyoruz"

"Bulacaklar bebeğim sen endişelenme"

"Baba iki gün olacak. Ama hâlâ bişey bulamadılar. Çok korkuyorum" babam bana sıkıca sarılmıştı. İçimdeki huzursuz his bir türlü bırakmıyordu yakamı.

- - - - -

Masada kendi için kızarttığı tavuğu iştahla yiyen adamı izliyordum sadece. Bana bir saat kadar önce su içirmişti. O da susuzluktan ölmeyip de daha çok acı çekeyim diyeydi. Bugün ki işkencem soğuk havaydı sanırsam. Kendi montunu giymiş yeni kızarttığı tavuğu yerken ben ise tüm camların açık olmasından dolayı donuyordum. Üstümde sadece tişörtün olması çok kötü denk gelmişti.

En sonunda yemeğini bitirip bana dönmüştü. "Bugün tüm gece boyunca camlar açık olacak. Ölmemeye çalışsan iyi edersin. Benim tuvalete gitmem gerek ondan sonra seni buraya kilitlerim" eğer bugün kaçamazsam sonumun hiçte iyi olmayacağı belliydi. Korkuyla yutkunmuş kaçmak için bişeyler düşünmeye başlamıştım.

- - - - -

Evet bu sefer hızlıca geldim. Ve duyguları doğru bir şekilde aktarmaya çalışacağım.

Diğer bölüm görüşürüz 👋

~Leo🦁

My Darling Is A Illegal Doctor| Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin