1. VEHA VE PAMİR

52 3 24
                                    

Yeni kurguma hoşgeldiniz..
Umarım severek okursunuz çünkü ben severek yazıyor olacağım..
O zaman keyifli okumalar dilerim.
❤️


:21.03.2003:

Babamın,kardeşimin,annemin zalimce öldürüldüğü gün.
Babamı yalvartana denk işkencelere maruz bırakmışlardı ama babamı benden alan tek bir kurşundu.

Henüz küçücük olan kardeşimi boğarak öldürmüşlerdi..Su dolu küvetin içine sokup dakikalarca çıkartmayarak.

Annemi ellerideki en keskin bıçakla defalarca bıçaklayarak..

Son sözleri benim kaçmam içindi.

"Kaç kurtar kendini."

O sözden sonra istemeyerek ama koşarak kaçmıştım oradan.
Tüm hayatımdan kaçmıştım,belkide.9


O kurşunu babama sıkan Adam PamirVarol Akelli'nin Babası Demir Akelli. Kardeşimi boğduran,annemi bıçaklattıran kişi Demir Akelli.

Ama ne yazık ki intikamımı ondan alamayacaktım çünkü kader bunu engellemişti. Kendi eceliyle ölmüştü.

Ama başka seçeneklerim vardı. 1 kızı ve bir oğlu vardı.

Önce hangisinden başlasam bilemiyordum.

İlk olarak abisinden.Pamir Varol Akelli'den başlayacaktımv.

Mafyalardı.Babalarının işlerini devam ettiriyorlardı. Ve bir ekipleri vardı.

Benim gireceğim ekip :)

İşte şimdi intikam zamanıydı.

Onun gözümün önünde öldüğünü görmeden bu dünyadan gitmeyeceğime dair ettiğim yeminlerin son bulacağı günler çok yakındı..

Elimdeki çiçekleri babaannemi uzatıp sıcak bir şekilde gülümsedim. "Oldu mu babaanne?"

O da sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Oldu benim güzel kızım. Bak orada ne var?"

Hemen eliyle gösterdiği yere baktığımda sıkıca ona sarıldım. "Sana aşığım kadın!"

Masada beni bekleyen menemene doğru koştum. "Yoksa bu veda menemeni mi?"

Dedem de tam karşımda gazete okuyordu. Tek bir kaşını kaldırıp benim ekmeğimi menemene bandırmamı izledi.

"Vedaları sevmiyorum biliyorsun." dedi babaannem. "Hemen geri gelmek şartıyla gönderiyoruz seni."

Özür dileyen bakışlarımı yolladım ona. "Söz veremiyorum ama en kısa zaman ne zamansa geri döneceğim bak."

"Ne zaman bitecek senin bu okulun?"
Bilmiyordu ki İstanbul'a intikam almaya gittiğimi..

'İkimizde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okuyorduk.'

"1 senem daha var." dedim. "Biraz sıkacağız dişimizi ve bitireceğiz."

Dedem çayından bir yudum alıp gazetenin diğer sayfasını çevirdi.
"Sakın aileni üzecek şeyler yapma Tumay." dedi. "Seni görürlerse üzülecekleri şeyleri sakın aklından bile geçirme."

Dedem her zaman atacağım adımları tahmin ederdi. İyi bir gözlemci miydi bilmiyorum ama yine bir şeyleri farkedip beni uyarıyordu.

"Merak etme dede." dedim. "Asla öyle şeyler yapmayacağım. Sadece okulumu okumaya ve hemen bitirmeye gidiyorum."

VAHPENÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin