Sabah. Nefret. Pazartesi.
Yine bir pazartesi günündeydik ve okula gitmek zorundaydım. Hızlı adımlarla evden çıkıp kapıyı kilitledim ve otobüs durağına koşmaya başladım.
Bu otobüsüde kaçırırsam yanmıştım ben. Duraktaki oturaklara oturup kısaca soluklandım ve otobüsü beklemeye başladım.
Zaten geç kaldığımdan benim gelmemden kısa süre sonra gelen otobüse kendimi attım ve boş bir yere yerleştim.
Kulaklıklarımı takmamla ekrana bir mesaj düştü.
anonim: Günaydınn!!
anonim: uyanmışsındır umarım, geç kalma okula.
Paryakızıl: uyandım otobüsteyim...
Paryakızıl: pazartesilerden nefret ediyorum.
anonim: deme öyle...
anonim: Zaten son senen.
Paryakızıl: Doğru! Zaten o yüzden daha da çekilmez ya!
anonim: sjöskaöajskz bence de çekilmez, keşke güzelleştirmenin yolu olsaydı...
Paryakızıl: kelin ilacı olsa kafasına sürerdi...
anonim: sana döneceğim.
Bir anda çevrimdışı olmasıyla şaşırdım, hiç böyle yapmamıştı daha önce şimdi ne olmuştu ki? Şaşkınlıkla bir kaç saniye telefona bakakaldım..
Hemen toparlanmam gerekti bu kadar kaptırmam hataydı, kaptırmamalıydım. Karşımda her ne kadar beni sevdiğini iddia etse de tanımadığım birisi vardı. Bunu kendime hep hatırlatmalıydım. O bir yabancıydı.
Telefonu çantama attım ve camdan dışarıyı izlemeye koyuldum. Bugün sıkıcı olacaktı...
En yoğun günümüz bugündü. Tek boş dersimiz yoktu hepsi ağırdı. Bunu şimdilik düşünüp güzel canımı sıkmak istemeyerek çantamdan kitabımı çıkardım. Biraz okuyup kafa dağıtmak istiyordum, kafamdaki düşüncelerden, yer edinmiş yabancıdan uzak.
Okul durağına gelmemle açılan kapıdan dışarı attım kendimi. Okul'un direkt önünde indiğimden çok yürümeme gerek kalmadan içeri girdim. Bahçede yürüyenler okula girenler yine bir sürü kişi vardı.
Zeren ile aynı sınıftaydık bu yüzden görüşmek çok da sıkıntı olmuyordu.
Sınıfa girmemle, petek kızı gördüm kapıdan dışarı baktığı için göz göze geldik. Okulun ultra popüler bad boyunu... kesiyordu. Bad boy doğru duydunuz her okulda olduğu gibi burda da mevcuttu bir tane maalesef...
Gözlerimi ondan çekip dördüncü sıradaki mükemmel sırama geçtim. Okulun en başlardından beri hep buraya otururdum. Harika bir yerdi. İstersem ders dinleyebilirdim istersem de uyuyabilir ya da telefonla oynayabilirdim. Harika kullanışlı yerim benim canım. Günlük sıra sevme dozumu da bu şekilde attığımıza göre oturup yayılabilirdim.
Zeren mal'ı yanıma ışık hızında gelip sıraya atlamasıyla ödüm bokuma karışmıştı. "Ne oluyo' be??" Diye bağırmamla önümde oturan kız dönüp kızgın bir bakış attı. Ona pardon dedikten sonra geri Zeren'e döndüm. "Günaydın enayi çok uykum var çekil uyucam" aynı uykucu zeren. Uyuma bahanesiyle duvar kenarını kaptığı için göz devirip önüme döndüm. Biraz uyku beni iyileştirecek yaralarımı saracaktı...
O ana dek, okulun sözde(!) bay boy'larının sınıfa giriş yapmasıyla uyku hayallerim de çöp olmuştu. Bağıra bağıra konuşan öküzlerdi hepsi. Sabah sabah bu enerjiyi nerden bulduklarını asla anlamıyordum.
Zeren'in de sinirle kalkmasıyla uyku'nun kesinlikle haram olduğu kesinleşmişti.
Can, Selen, Buğra, Berkay ve Sıla. Okulun popüler tayfası...
Can hep başı çekiyordu birde Buğra ve Selen, sessiz tarafa genelde Berkay oluyordu, Sıla ile sevgililerdi. Daha çok kendi hallerinde takılırlardı. Keşke diğerleri de öyle olsa...
Selen, anlatmak bile istemiyordum... Bir kaç defa bana da zorbalık yapmaya kalkışmıştı ama sadece kalkışmıştı ötesi olamazdı. İzin vermezdim.
Kendi hallerinde takılmalarını umarak başımı tekrar sıraya koymuştum ki ismimi işittim.
"Parya..." Can? Ne oluyordu burada be. Kaşlarımı çatıp Can'ın yüzüne baktım. Hiç keyfim yoktu bulaşırsa mislini karşılık olarak alırdı.
.
Bölüm sonuSelam canlarımm biraz biraz olaylara başlıyoruz. Heyecanlı bölümler bizi bekliyor.
Daha çok erken ama anonim hakkında bir tahmininiz var mı??
Diğer kitabım çoban yıldızı'na da bir göz atabilirsiniz...
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere
Öpüldünüz yanaklarınızdan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Biraz Hala Sen |Texting|
ChickLitanonim: Güzel gözlü kız, mutluluğun mutluluğum ne olur mutlu ol. Bir anonim hikayesi.