8. lütfen dön

166 21 9
                                    

Boşlukta hissettiğin anlar olurdu ya, tam da onlardan birindeydim. Tam 1 hafta olmuştu ve anonimden haber alamıyordum mesaj da atamıyordum. Yanlış anlaşılmaydı, Can ile olanların bir sebebi vardı. Bunu açıklama şansım dahi olmamıştı. Gitmişti ve ben kendimi çok boşlukta hissediyordum. Çok kısa bir süre olmasına rağmen ona alışmışım ve gidince yokluğunu arıyordum.

Altıncı dersteydik ve ben sıkıntıdan patlamak üzereydim, Zeren yanımda uyuyordu. Zeynep hoca organik kimya ya geçmişti oldukça zor bir konu olmasına rağmen içimden dinlemek gelmiyordu, evde halletmek ümidi ile kafamı sıraya koyup uyumaya başladım. Zil'in çalmasıyla uyku hayallerim yine yarıda kalmıştı. Hareketliliğini anında kazanan sınıfım sağ olsun uyumamı imkansız hale getiriyorlardı. Bana doğru gelen adımlarla bu iyice kesinleşmişti bir rahat yoktu şu sınıfta. "Selam Parya nasılsın?" Sıla ve Berkay onlarla herhangi bir problemim yoktu kendi hallerindelerdi. Samimi bir şekilde gülümseyip ayağa kalktım. "İyim siz nasılsınız?" Sıla kumral saçlı biraz minyon ama tatlı bir kızdı. Bazen o grupta ne aradıklarını merak etmiyor değildim.

Şirin bir şekilde gülümseyip saçlarını omzunun arkasına attı. "İyiyiz bizde sağ ol..." devam etmesini ister gibi kaşlarımı kaldırıp gülümsedim. "Can ile aranızda bir şeyler oluyor sanırım. Bizle takılmak ister miydin?" Sıla, Sıla... çok tatlısın ama olmaz o tiplerin arasına girmem. "Teklif için teşekkürler fakat Can ile aramızda hiç bir şey yok, kesinlikle. Gelmesem daha iyi, yanlış anlaşılmalardan sıkıldım..." Sıla şaşkınlıkla Berkay' a baktı ve ardından bana döndü. "Anladım, biz yanlış yorumlamış her halde Can da bir şey anlatmayınca." anlayışla gülümsedim. Veda edip gitmeleriyle Zeren'in yanına oturdum "Herkes bizi sevgili sanıyor, delirmek üzereyim, nereden çıktı bu ya?" Zeren üzgünce bana baktı ve "Parya... seni üzmek istemezdim ama Can sana bu şekilde yakın durdukça herkes sizi sevgili olarak görmeye devam edecek." bunu biliyordum. Sıkkınca oflayıp kalktım. "Ben biraz hava alacağım" gülümsedi ve öpücük attı. "Tamam enayi git hava al sen ben biraz daha uyuyacağım." ona gülüp ilerlemeye başladım.

Bahçeye çıkıp biraz hava aldım, öğlen teneffüsü olduğundan rahattım. Bahçeden oturmaktan sıkılınca okulun kapalı havuzunun bulunduğu odaya gittim. Suyu severdim.

Kenarda ki banklardan birisine oturup bağdaş kurdum, keşke kulaklığımı da yanımda getirseymişim diye düşünmeden edememiştim.

Telefonumu çıkartıp anonimle sohbet sayfasına girdim.

Paryakızıl: sana alışmışım.

(mesaj iletilemedi.)

Sonuç aynı tam bir haftadır olduğu gibi. Yanıma birisinin oturmasıyla telefonumu hemen kapatıp yanıma koydum. Can dan sonra bir de anonim dedikodusunu kaldıramazdım artık. "Ne oldu? Sevgilinle aranız mı bozuldu?" Kafamı çevirdim. Buğra. Kahkaha attım sinirim bozulmuş gibi, gerçekten bozuldu orası ayrı. "Herkes ağzına dolamış bir sevgili sevgili, arkadaşın söylemedi mi yoksa sevgili değiliz biz, olmayacağız da" kaşlarını çattı ve kumral saçlarını eliyle geri doğru attı. Düşünceli bir hale bürünmüştü. İlk defa onu bu kadar yakından inceliyordum aslında çok yakışıklıydı. "Sevgili değilsiniz demek... anladım." başka bir şey demedi yanımdan kalktı ve gitti. Gizemli çocuk öyle olsun.

Son derse gelmemizle bir rahatlama çökmüştü üzerime biraz an önce eve gidip yatma planları yapıyordum. Zil'in çalmasıyla toparlanmaya başladım. Tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Annem arıyordu. "Efendim anne?" arkadan sesler geliyordu. "Kızım teyzen hastalanmış acil toparlandık onun yanına gidiyoruz tamam mı güzel kızım?" işte bu evde tek kalacaktım, "Tamam anne haber verin. Merak ederim" tamam diyerek beni geçiştirdikten sonra telefonu kapattı.

Her Şey Biraz Hala Sen |Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin