"Kardeşim, beni yeni üyenizle tanıştırmayacak mısın?"
Gözlerime bakan esmer adamı daha önce görmediğime emindim. Buradaki diğer herkes ona öfkeyle bakıyordu, bir problem olduğu kesindi.
"Siktir git buradan." diyen genç çocuğun adını hatırlayamadım. Sanırım Mercan'dı.
"Sen çekil aradan kirpi saçlı." dedi tükürürcesine. "Liderinle konuşuyorum."
Konuşmadan onları izliyordum, sorunun ne olduğunu bilmesem de ilk kez gördüğüm bu adamın Kuvarslar ile iyi anlaşamadığı belliydi.
"Her kafana estiğinde buraya gelmeye devam edersen bir gün Güney'e hiç dönemeyeceksin Yakut, akıllı ol."
Sinir ve alay barındıran bir ses tonuyla konuşurken eli kolumdaydı. Sıkmıyordu hatta kolumu tuttuğunun farkında bile değildi bence.
"Biz seni Güney'de böyle karşılamıyoruz Kuvars." dedi yabancı.
"Kuzey'de alacağın maksimum karşılama bu, biliyor olman lazım hâin." diyen Amber'e çevirdim kafamı.
Sanki baktığım kadın önceki sakin, kendi hâlinde, iğneleyici konuşsa da fazla konuşmayan kadın değildi. Bariz bir sinirle parlıyordu gözleri.
Adam, Amber'in gözlerinin içine baktı, gülümsedi. Bu kez alay etmiyordu.
"Ben de seni özledim bebeğim."
Amber kimsenin bir şey yapmasına izin vermeden bir adım atıp narin eliyle adamın suratına tokadı geçirdi. Ardından iki eliyle birden sertçe yakasından çekti ve yüzlerini yaklaştırdı. "Defol git ve bir daha bizi rahatsız etme, anladın mı?"
Safir onlara doğru hareketlenecekken Mercan kolundan tutarak ona engel oldu. "Bırak." diye fısıldadığını duydum.
"Siz..." dedi adam eskisine göre daha sakin bir ses tonuyla. "Doğru, siz."
"Çöplüğüne dön ve buranın yolunu silip at hafızandan. Bu kadar basit!"
Adam usulca Amber'in kendi yakasını sıkan eline dokundu. Amber sertçe onu sarssa da elini çekmedi.
"Bu köpekler senden gelen hiçbir şeye gıkım çıkmayacağını bildikleri için mi seni salıyorlar üstüme?" diye sordu yarım yamalak bir gülüşle.
Köpek benzetmesi üzerine hareketlenip adamın üstüne yürüyen Kaplan hiçbir şey yapamadan Amber onu yakasını bırakıp hırsla itti.
"Ait olduğun yere dönmen herkes için daha iyi."
Adamın elleri yakalarına gitti, kendine çekidüzen verdi ardından bana doğru döndü.
"Gözünü sikerim senin." diye bağırdı Kuvars, bu çıkışını anlayamadım.
Şaşkınlıkla ona baktığımda Amber ile bakıştıklarını gördüm, dikkati bende değildi.
Sırıtmaya başlayan adam geri geri adımladı, ellerini cebine soktu.
Kuvars elini çekerek adamın yanına gitti ve karşısında bir duvar gibi dikildi. "Bir daha buraya gelirsen, tek parça dönemezsin."
"Tekrar görüşeceğiz, hepiniz biliyorsunuz, görüşeceğiz." dedi ve gitti.
Hepsi birbirine, ben Kuvars'a bakıyordum.
Kaplan, Amber'in koluna dokundu. "İyi misin?" diye sordu.
"Yemekler hazır, gelin hepiniz." diyip onu cevapsız bıraktı ve ortamı terk etti Amber.
"Bir hafta tribinden geçilmez şimdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zamanın eli değdi bize // ognis
Fanfiction"Seni çözemiyorum, asla tanıyamıyorum." dedim acımasız gözlerine bakarken. "Dilsiz..." derken alaycı tavrından ödün vermemişti. "İstesen de yapamazsın, çünkü buna izin vermeyeceğim." 2017 Ogeday & 2020 Nisa (KURGU SURVIVOR'DA GEÇMEMEKTEDİR)