0.1

1K 68 26
                                    

Selam, Zeyno ile Çağrı'dan çok derin ve özel bir hikaye çıkabileceğine inanıp umutsuzca shipleyen canım shipperdaşlarım <3

Olursa çok güzel olur olmazsa da alıştık zaten :)

*****
Sanki göğüs kafesimin içine sığmıyordu kırılan kalbimin parçaları. Ali ve Cemre'yi dudak dudağa görmemin canımı bu kadar yakacağını bilseydim, kör olmayı canı gönülden arzulayan biri olabilirdim.

Ben daha gördüğüm şeyin şokunu atlatamamışken Berk ortalığı alevlendirmiş sonrasında da Cemre'yi alıp gitmişti. Yaşadığım şu son birkaç dakika bana saniyeler gibi gelirken, tepki vermeden dolu gözlerimin yarattığı bulanık görüş alanıyla olanları izliyordum.

Arap elini Ali'nin omzuna koyup iç çekti. Ardından "Ne oluyor oğlum, ne iş?" diye sordu.

Bakışlarım hızla Ali'ye kayarken vereceği cevabı merakla bekledim.

"Bir şey olduğu yok. Cemre öptü beni bir anda. Şok oldum ama yalan söyleyemem, karşılıkta verdim. Berk'te haklı ola-"

Daha fazla dinleyemeyeceğimin, dinlemeye devam edersem ağlamama engel olamayacağımın farkına vardığımda arkamı dönüp gitmeye yeltendim. Fakat beni durduran kolumdan tutan Ali'nin eli olmuştu.

"Zeyno, nereye?" dedi alçak bir ses tonuyla.

Konuşursam sesimin titremesinden korkuyordum. Beni kardeşi olarak gören birine karşı bir şeyler hisseden biriydim ve bunun fark edilmesinden deli gibi korkuyordum.

Kolumu elinden kurtarıp hızla eve doğru koşmaya başladım. Büyük ihtimalle Arap Ali'yi durdurmuştu yoksa Ali asla bırakmaz, peşimden gelirdi.

Gözden kaybolduğuma emin olduktan sonra adımlarımı bir hayli yavaşlatarak yürümeye başladım. Bir yandan ağlıyor bir yandan da kendime kızıyordum.

Saksının altından anahtarları alıp eve girdim. Annemin bu halimi görüp sorguya çekmesindense parmak uçlarımda yürümeyi tercih ederek, sokak lambasının aydınlattığı loş ışıklı odama girip üzerimi değiştirmeye bile tenezzül etmeden yatağa attım kendimi.

İçimdeki şey kıskançlıktan çok şaşkınlıktı. Ali, daha Vefa olayını çözmeden şüphelendiğimiz insanlardan olan birini nasıl öpebilirdi? Gerçekten iki günde bir şeyler mi hissetmişti? Ben yıllardır Ali'ye karşı bir hayranlık beslemiştim. Buna aşk demiyordum, aşk denen şeye inancım da yoktu zaten.

Canım yanmıştı evet, hemde çok. Sevilmeyecektim, hep erkek Zeyno olarak kalacaktım. Acaba Ali bugüne kadar farklı gözle bakmış mıydı bana? Bakmamıştı tabii. Cemre gibi güzel değildim, onun gibi giyinmiyordum. Davranışlarım hep en güçlü benim diye bağırıyordu ama ben sandıkları kadar güçlü değildim. Ben de ağlıyordum fakat sessizce, benim de kalbim kırılıyordu fakat belli etmiyordum. Bazen ben de sevilmek istiyordum, Zeyno'yla ilgilenelim desinler istiyordum.

Bir şeyleri saklamayı, ben kırılmam bana bir şey olmaz vibeını vermeyi ben seçmiştim ama bazen işler tam da böyle sarpasarıyordu.

****
Ali'nin birkaç cevapsız aramasını ve Arap'ın yazdığı mesajları görmezden gelerek okula olması gerektiğinden biraz daha geç gittim.

Bisikletten inip kilitlemek için eğildim fakat sanki bana inatmış gibi ben kilidi çektikçe yerinden oynamıyor, sürekli üzerime doğru düşüyordu.

"Sakin ol Zeyno, sen zengin değilsin. Kırsan yenisini alamazsın, o yüzden lütfen sakin ol!"

Kendi kendime konuşarak bir yandan da uğraşmaya devam ediyordum. Hâlâ olmuyordu ve bu sefer gerçekten parayı umursamayıp kıracaktım.

"Ben senin gibi bisikletin ya, bir sen eksiktin! Önce Ali, şimdi sen. Sırtımda yer kalmadı yalnız!"

"Sen bisikletle mi konuşuyorsun?"

Arkamdan gelen sesle irkilip hemen arkamı döndüm. Çağrı, hafif şaşkınlığıyla gülümseyerek beni izliyordu. Bir tık rezil olmuştum ama rezil olduğum kişi pekte önemseyip utanacağım biri değildi.

"Sana ne?" diyerek tekrardan işime koyuldum fakat o gitmek yerine iyice yanıma yaklaştı.

"Yardım lazım mı?" diyerek karşıma dikildiğinde doğrulup "Kimden olduğuna bağlı yani hayır." dediğimde gülüşü büyüdü.

"Bu gidişle derse geç kalacaksın. Seninkiler de yok etrafta. Bırakta bir bakayım."

"Neden yardım etmek istiyorsun?" Böyle bir soru sormamı beklemiyormuş gibi yüzümü inceledi birkaç saniye.

"Yardıma ihtiyacın var çünkü?"

Daha fazla uzatmayıp kenara çekildim ve bakması için fırsat tanıdım. Gülümseyip eğildi ve birkaç saniye içinde halletti sorunu. Neden bunu yapıyordu ki? Düşman gibiydik neticede. Aklımdan Vefa'yı nasıl dövdüğünü çıkartamıyordum bile.

"Kilit sıkışmış. Nasıl halledemedin şaşırdım doğrusu. Göründüğün kadar güçlü değilmişsin."

Ölücem şimdi. Gecenin hatta sabahın dördünde nerden esti zeyçağ kitabı yazmak bilmiyorum. Beğenirseniz devam ederim canolar <3

Another Love / ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin