selam!! diziden çok bağımsız ilerlemek istemediğim için yeni bölümlerin yayınlanmasını da bekleyeceğim. pazartesiye kadar 4. bölümü de bitirip atmaya çalışacağım merak etmeyin. keyifli okumalar!!
*****"Neden beni takip ediyorsun Zeynep? Fark etmeyecek kadar salak mıyım sence?"
Anlık şokun etkisinden yavaş yavaş çıkarken nefesimi kontrol etmeye çalışarak "Niye takip edeyim ben seni ya?" diyerek sıyrılmayı amaçladım.
Kapı ile Çağrı'nın arasından çıkacağım sırada iki elini de sağıma ve soluma sabitleyip bu girişimimi engelledi. Resmen nefesi nefesime karışacak kadar yakındık ve bu beni germişti. Midemde daha önce hiç hissetmediğim kasılmalar, kalbimde ise gereksiz fazla artış yaratmıştı bu hareketi. Çünkü ilk defa Ali, Arap ve Vefa dışında bir erkekle bu kadar yakındım. Sebebi belliydi.
"N-ne yapıyorsun sen?" Bunu söylerken sesim titremişti. Gerçekten dümdüz salaktım ben.
Çağrı'nın ufak kahkahası kulaklarımı doldururken konuştum. "Neye gülüyorsun sen ya?"
"Heyecandan birazdan kucağıma bayılacaksın resmen. Hiç göründüğün gibi biri değilmişsin."
"Ne saçmalıyorsun? Çekil, yemin ederim ıslak odunla döverim seni!" Sesimi yükseltmiştim, ciddi olduğumu anlasın diye. Ama o ciddiye almak, çekilmek yerine bu durum hoşuna gidiyormuş gibi daha da yakınlaşıyor ve durmadan gülümsüyordu.
"Sen döveceksen razıyız." Söylediği şeye şaşkınlığımı gizleyemeden gözlerine baktım. Birkaç saniye süren sessizlikten faydalanıp yüzünü incelemiştim Çağrı'nın. Gerçekten yakışıklı sıfatını baya hak eden bir yüze sahipti. Gözlerinin içine baktıkça dalıp gidesim geliyordu. Gözlerindeki oyalanmamı bırakıp dudaklarına kaydırdım bakışlarımı. Gülüşü gerçek olamayacak kadar güzel geldi o an.
"Öpeceksin sanırım?" Çağrı'nın alçak ses tonu beni kendime getirirken daha fazla bu saçmalığa katlanamayacağımın farkına varıp en kolay kurtuluş yolunu seçtim. Bacak arasına dizimle vurduktan sonra Çağrı'nın acı inlemesini ve kıvranmasını keyifle izleyerek kahkaha attım.
Kapıyı açıp çıkmadan önce "Hadi öptüm, görüşürüz!" diyerek sinirli ve acı içinde kıvranan Çağrı'ya el sallayıp hızlıca uzaklaştım.
Az önce ne yaşanmıştı bilmiyordum fakat bildiğim tek bir şey varsa o da hiçbir şey bilmek istemediğimdi.
****
Okuldan eve gelince direkt yatağa attım kendimi. Gerçekten garip bir gündü. Instagram'a girip dolanmaya başladım güya kafamı dağıtmak için ama Çağrı'nın hesabına duyduğum merak içimi kemirmeye başlamıştı. Yani sadece Çağrı değil, Cemre, Ege, Berk ve Hazal'ın hesaplarını da merak etmiştim.Daha fazla dayanamayıp fake hesabımdan Çağrı'nın hesabını bulmuştum. Hikaye falan yoktu. Postlarında gezinmeye başladım. En son Vefa'nın öldüğü güne ait bir fotoğraf vardı. Fotoğraftaki Çağrı gülümsüyordu, akşam olacaklardan habersiz. Gözlerim dolarken derin bir nefes aldım.
Hazal'ın hesabında hikaye olduğunu fark edince yine merakıma yenik düşüp baktım. Yaklaşık yarım saat önce paylaşılmış fotoğrafta, hepsi yeniden bir aradaydı. Fotoğrafa "Biz ayrılamayız..." yazmıştı. Sahtelerdi, bu grup dostluk denen şeye çok uzaktı. Sinirlerim bozulmuşçasına gülüp Instagramdan çıktım. Hemen arama kısmına girip babamı aradım, bu ara bana iyi gelen tek şey babamdı.
Konuşmayı annemin odaya dalışıyla bitirip "Şu kapıyı çalıp gir anne!" diye sitem ettim.
"Kız sus, kalk hadi giyin!"
"Niye ya?"
Yerimden çok memnundum, mümkünse uyuyan güzele bağlayıp ömrüm boyunca yatabilirdim.Annem yatağıma oturup sinsi sırıtışıyla konuşmaya başladı. "Önder hocanızı yemeğe davet etmiş Derya. Teşekkür içinmiş falan öyle bir şeyler zırvaladı. Bekar mıdır acaba, sen biliyor musun?"
Anneme gözlerimi belertip "Ya anne ne saçmalıyorsun sen?" diye sesimi yükselttim.
"Aman be hemen de sinirlen, bir şey de söylenmiyor sana. Neyse hocayı boş ver. Oğlu varmış, aynı koleje gidiyormuşsunuz. Tanıyor musun? O da gelir, kız kalk hadi giyinsene!"
"O gelmez anne merak etme!"
"Zeyno sen tanıyorsun çocuğu! Kız sen ne fenasın, ayarladın mı hemen?"
Kırdığım pot yüzünden içimden kendime bir küfür savurdum.
"Anne o zengin züppesinin ne işi olur burada? Kapat şu konuyu!"
"Ah saf kızım benim. Az annene çekseydin, iki cilve bir tatlı dille bitti gitti. Oğlanı ağına düşürürsün, sen de olursun zengin züppelerinden ne güzel! Fakir kız zengin oğlan masallarını hiç duymadın mı kız sen?"
"Ya bir anne kızına böyle şeyler mi söyler? Delireceğim! O dediğin şey adı üstünde masallarda oluyor anne!"
Yerimden kalkıp annemi odadan çıkması için ittirmeye başladım.
"Bari erkek gibi giyinme!" diye sitemlenerek çıktı odadan.
Sinirle birkaç kez yatağa tekme attıktan sonra yerime oturdum. Neden normal bir annem yoktu? Daha doğar doğmaz neydi günahım?
Anneme inat gitmezdim ama Önder hocanın emeklerini gözardı etmek bana yakışmaz diye düşünerek dolabın karşına geçtim.
Klasik kot şort, crop ve gömlek kombinimi yaptıktan ve yeterince sakinleştiğime emin olduktan sonra odadan çıktım.
"Allah'ım yine giymiş askerlik kıyafetlerini!" Annem söylenirken dönüp "Anne bak valla gelmem, uğraşma artık!" diye blöf yaptığımda "Aman tamam be!" diyerek susmuş, çantasını alıp kapıya yönelmişti.
Gülümseyip annemin peşine düştüm. Ali'yi pek göresim yoktu, neyse ki yalnız kalmayacaktık.
Annem tabii ki Derya teyzeye yardım etmemişti. Mahçup oluyordum ama en azından Derya teyze ve diğerleri benim aksime anneme alışmıştı.
Sofra hazır olduğunda hepimiz oturup Önder hocanın gelmesini beklemeye başladık.
"Çok acıktım zor tutuyorum kendimi!" diye sitem ettiğimde herkes güldü.
"Al Zeyno, ye çaktırmadan." Ali'nin uzattığı böreğe yan gözle ters bir bakış atıp "İstemez." dedim.
"Kızım hâlâ mı bozuğuz ya?"
Hemen önümdeki suyu içmeye başlayıp soruya cevap vermeyi ertelemeyi amaçladım.
O sırada suyun boğazıma takılıp öksürük krizine girmeme sebep olan şey Çağrı'nın "İyi akşamlar herkese!" diyen sesi olmuştu.
*****
sizce nasıl ilerliyor? beğendiyseniz sol alttaki yıldızı parlatmayı unutmayın. yorumlarınızı arttırın lütfen tepkilerinizi çok merak ediyorum... çok uzun yazmamaya çalışıyorum, hem çerezlik olması için hemde daha hızlı yeni bölümlerin gelmesi için. seviliyorsunuz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Love / ZeyÇağ
Fiksi PenggemarVe bir şarkı söylerdim, bu sadece bizim olurdu. Ama hepsini başka bir kalbe söyledim Ve ağlamak istiyorum, sevmeyi öğrenmek istiyorum. Ama tüm gözyaşlarım tükendi, başka bir aşkta...