Segreto

Neşterin Çıkardığı Haykırış

12 saat sonra...

Siz hiç kendinizi boş bir odada kalıp kimseyi görmeden yapayalnız yaşamak istediniz mi.

Ben istedim. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Kalbimi yerinden söküp atmak istedim.

Herkesin yüzüme sert Bi gerçekle vurduğu her şeyin suçlusu olarak tanıttıkları kişiydim.

Yani kısaca ben babasının değimiyle, dişi kurttum Asenaydım. Annem ise yine aynı anlama gelen Lionetta derdi bazende İlya. Evet annem İtalyan babam hakiki lazdı.
İkisini bir araya getiren dünyadan ben her şeyi beklerdim. Babaannem çok karşı çıkmış gavur karıyı gelin almam ben demiş dedem ise onun aksine dini dili bizi ilgilendirmez ben çok sevdim gelin olarak alırım demiş babannemde dedemin  üstüne laf söylememiş. Böylece evlenmişler. Aslında ben evlilik öncesi olmuşum zaten evleneceklermiş de ben erken vesile olmuşum gibi bişey bunu çok sonradan öğrendim meğer babaannemin kini burdan geliyormuş.

İşte babası Laz annesi İtalyan olan ben Asena İlya Asil. 24 yaşında çakma şarap kızılı saçlarım, yeşil gözlerim ve beyaz tenimle mükemmel bir varlıktım. Kendimi övmekten asla çekinmem. Makyaj yapmaktan da gocunmazdım. Doğal güzellikte bir yana kendimi makyaj yapınca huzurlu ve güçlü hissediyorum napim Bi nedene ihtiyacım yok boyamı badanamı yaparım buna kimse de karışamazdı değil mi?

Olduğumuz durumun farkında mısın?

Beni gerçekliğe getiren iç sesim ve demir kapının kilidinin açılma sesini duyunca gözlerimi yavaşça araladım.

Heycanla oturduğum yerden kalktım"baba sonunda geldin" saatlerdir gözümde tuttuğum gözyaşlarım babama sarılınca gökten inen yağmur damlası gibi düşmeye başlamıştı. Başımı okşadı, öptü. Yüzümü elleri arasına alıp gözyaşlarımı sildi. "Hadi çıkalım burdan yeterince kaldın zaten" dedi.

Yürüyecek dermanım olmadığını anlayınca beni kucağına aldı gözümü kapatıp omzuna başımı koydum. Babam kendinden emin adımlarla benle beraber yürürken bnei sinir eden amirin sesini duydum "özür dilerim İlyas bey sizin kızınız olduğunu bilseydim koymazdım oraya gerçekten pişma-" babam sert Bi şekilde "kes sesini senin cezanı sonra vericem buradaki kızım olduğu  için değil suçsuz birini attın içeriye kim olsa aynı tepkiyi verirdim şimdi çekil git gözümün önünden" dedi. Adamın tirtir titrediğine emindim.

Gülmeden edemedim bu hallerine babamsa "şşş" diyerek uyardı beni boynuna daha çok gömüldüm. Dışarı çıktığımızı esen rüzgardan anlayınca içimde duran kahkahamı dışarı saldım.

"Çok mu komik Asena hanım hıı"diye beni yere indirip gıdıklamaya başladı. Bir anlığına her şeyi unutmuştum. Etrafımızdaki askerler bize rağmen dimdik ifadesiz Bi şekilde etrafı gözetliyolardı. Hepsinin beni ilk defa gördüğüne emindim ama hiç biri yüzüme bakacak cesareti bulamıyordu evet babam binbaşı ve buda onun Timi. Herkes babamı tanır ama yüzünü bilmez.

"Uyyy bey baba ayup degulmidur ellalemin eçerisunde rezul oldük da. " diyerek Laz kızlığımı konuşurdum bu sefer babam gür Bi kahkaha attı. Bu dediğime bir kaç asker daha istemeden gülmüştü. Babama aniden susup onlara bağırdı "dönün önünüze" korkudan hemen dediğini yaptılar.

"Baba yav bırak çocukları benim yanımda yapma bari daha yeni içerden çıktım Bi hapishane maceram eksikti oda tamam oldu annemin tepkisini iple çekiyorum." diye kıkırdayarak konuştum.

Babam anında elini alnına koydu " nettün biz ha onu unuttuk ya Asena. Dedi. Koluna girip aracına çekiştirdim. "Hadi bana gidelim duşa girer görüntülü ararım ben onu merak etme çaktırmam bile haydi." dedim.