YARIŞMA-yarı texting.

0.06

5.17 bin✨

Oy verip yorum yapmayı unutmayın <3

🌫️🌫️🌫️

Veledi? Yani Demir.

Demir, Poyraz'ın mutfağına kız atmıştı!

Gözlerimi utançla kaçırırken Demir'in "Sen?" dediğini işitmiştim kızdan ayrılıp açık olan düğmelerini iliklerken. Daha sonra kıza göz kırpıp yanımızdan gönderincd gözlerimi nihayet gözlerine çıkarabilmiştim.

"Kusura bakmayın, hayvan gibi çiftleşme seslerinizi başka bir şey anladım." dediğimde alayla bana baktı. "Kusura bakma, bir dahakine daha sessiz oluruz." demişti alayla.

Ona iğrenerek baktım. "İğrençsin." diye mırıldandım yüzüne doğru.

Ardından eğilip yerdeki süsü aldım. Kırık çıkık olmadığını kontrol ederken o tekrar konuştu.

"Sen Poyraz'ın arkadaşısın sanırım, tanışmadık?" diyip elini bana doğru uzatınca gözlerimi kısıp bir eline bir de yüzüne baktım.

Mahcup olmuş gibi elini kafasına götürdü ve kafasını kaşıdı. "Zamanlama yanlış oldu ya." diye mırıldandı kendi kendine. Ona hak verir gibi kafamı sallayıp yanından uzaklaşırken da arkamdan geliyordu.

"Valla beni böyle tanımana izin veremem."

Elimdeki süsü yerine bırakırken, ona baktım.

"Unutabilirim, tamam." dediğimde göz devirdi.

"Unutmayacağını biliyorum."

"Biliyorsan, neden unutmam için uğraşıyorsun?"

Sorum ile alt dudağını ısırdı. "Yani sonuçta aynı lisedeyiz. Beni her gördüğünde yüzünü buruşturmanı istemem."

Gülümseyerek "Bunu yapacağım." dedim ardından konuşmasına izin vermeden. "Lavaboya gitmem gerek, lütfen beni tutma." diyip hızla yanından ayrıldım.

Merdivenlerden çıkıp koridordaki tuvalete girdim ve kapıyı kilitledim. Tuvalet işimi hallettikten sonra ellerimi yıkadım. Biraz tuvalet kağıdı kopartıp ellerimi kurularken telefonuma gelen bildirimle, peçeteyi çöpe atıp çantamdan telefonumu çıkardım.

Ege: bugün keşke o partiye gitmeseydim dedin mi?

Siz: Evet.

Ege: ben olmadığım için bunu düşünmüş olmalısın diye düşündüm

Siz: Hayır, bazı olaylar oldu.

Ege: ne gibi?

Siz: Anlatamam.

Ege: anonimler eninde sonunda öğrenir

Siz: Doğru.

telefon elimde tuvaletten çıkıp merdivenlere doğru yürüdüm. Yavaş yavaş inerken ayağımdaki topuklular yüzünden ayağımın ağrıdığını hissediyordum.

Evden çıkıp, yalnız başına etrafı inceleyen Hilal'in yanına gittim. "Nerde kaldın? Tuvalet İzmir'in diğer ucunda mı sanki?" diye hayıflandığında ona gözlerimi kısarak baktım.

"Birini bastım." dedim direkt.

Meraklı gözlerle bana baktı. "Kimi?"

"Velediyi!" dedim hızla.

Artık shiplemezsin yani.

Yeşil gözleri gereğinden fazla büyürken, "Ha!" diye bir şey çıktı ağzından. "Demir'i mi? Nasıl ya!" dudaklarını ısırdı sıkıntıyla.