- 1 -

2.7K 170 166
                                    

(Minho'nun anlatımı)

"Gerçekten güzel bir yere benziyor. Aferin lan Changbin."

"Ne sandın ulan? O kadar da aptal değilim."

İki aptal arkadaşıma güldüm ve plaj çantamı tuttuğumuz şezlonglardan birine koydum.

Okullar sonunda kapanmıştı. Biz de arkadaş grubumla ortak bir karar verip yazlık tutmuştuk. Sıkı bir şekilde ders çalıştığımız senenin sonunda güzel bir yaz geçirmek hepimizin hakkı diye düşünüyordum. Dördümüzün de güzelce dinlenmeye hakkı vardı.

Kendimi şezlonga bıraktığımda Chan hyungun yanımdaki şezlonga oturduğunu gördüm. Göz göze geldiğimizde gülümsedim.

"Hassiktir Felix nerde?"

Sağımda oturan Changbin sesli bir şekilde küfür ettiğinde Chan hyungla birlikte ona döndük. Aptal Changbin, sevgilisi yanından iki saniye ayrılsa kıyameti koparıyordu.

Aptallığıyla dalga geçmek bir yana, her gün birinin beni Changbin'in Felix'i sevdiği gibi sevmesi için dua ediyordum. Çok güzel seviyordu ve herkesi kıskandıracak bir ilişkileri vardı.

"Kanka mal mısın? Çocuğa bira al gel dedik ya."

Chan hyungun söylediği şeyi kafamla onayladım. "Ah, doğru. Bir anda göremeyince endişelendim."

Göz devirdiğimde Changbin'in bana dil çıkardığını gördüm. "Kıskanma Minho, bir gün senin de olur."

Tekrardan Göz devirdiğimde çıplak sırtımda hissettiğim soğuklukla irkildim ve ağzımdan çıkan küfüre engel olamadım.

Arkamı döndüğümde Felix elinde dört tane birayla bana bakarak otuz iki diş sırıtıyordu.

"Felix napıyorsun ya?"

"Ferahla diye yapmıştım hyung, çok kötüsün."

Dudağını büzerek Changbin'in olduğu şezlonga oturdu. Changbin şezlongun uç tarafına doğru eğilerek sevgilisinin büzdüğü dudağını öptü ve elindeki biralardan birini alıp açtı.

Ben onlara tiksinerek bakarken Felix; Chan hyung ve bana biraları uzattı. Chan hyung yanıma gelerek şezlongun ucuna oturdu ve yanağımdan makas aldı.

"Kıskanma Minho, öyle bir bakıyorsun ki çocuklara nazar değdireceksin şimdi."

Bugün kaçıncı kere yaptığımı bilmiyordum ama yine ve yine göz devirerek biramdan bir yudum aldım.

"Deniz çok güzel görünüyor. Hem temiz hem dalgasız. Canım sevgilim harika bir yer bulmuş!"

Felix heyecanlı sesiyle konuşup Changbin'in yanağına öpücük bıraktı ve geri çekildi.

"Baksana Minho, yakışıklı çocuklar var. Tak birini koluna gez işte. Felix'im ve bana sürekli imrenerek bakmandan bunaldım."

"Changbin kapa çeneni yoksa elindeki bira şişesini ağzına sokarım."

Chan hyung kahkahasını patlattığında somurttum. Cidden bu kadar kıskanıyor muydum ya?

"Her neyse çabuk için biralarınızı da denize girelim. Minho ve Changbin bir anda bira aşermeseydi direkt giricektik aslında da neyse."

"Öyle deme aşkım, kaç gündür bira içmiyoruz!"

Changbin'in söylediği şeyi kafamı sallayarak onayladım. Canım çok çekmişti ne yapayım?

Aradan yarım saat geçmişti. Biralarımızı bitirmiştik ve kremleniyorduk. Plaj yavaş yavaş dolmaya başlıyordu ve güneş iyice kendini belli etmişti. Tam öğlen sıcağında denize giricek olmamız da biraz saçmaydı ama bizim yaptığımız hiçbir şeyde mantık aramamak gerekirdi zaten.

love the summertime // minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin